19 Haziran 2016 Pazar

SA3061/KY35-YTK95: Türkmen Dağı veya Suriye’nin Geleceği

"Bir viraj daha yaklaşıyor anlaşılan Suriye'de, bakalım ne olacak ve en önemlisi daha ne kadar sürecek…"


Haberlere bakılırsa Türkmen Dağı bir kere daha ama bu sefer çok daha zor bir dönemden geçiyor. Geçtiğimiz sonbahar ayının bitiminde ilk defa düşmesi ihtimali beliren, zorluklarla belli ki desteklerle tutunan bölge hızla ve neredeyse birden düştü bu sefer sanki.

Rejim kuvvetlerinin, tepelerinde ağır Rus bombardıman desteğiyle önemli toprak kazandığı bütün ajanslardan geçiyor şu saatlerde.

Bu sıralarda fazla dikkat çekmeyen Suriye'den bir başka haber de ordu ile Hizbullah güçleri arasında çatışmalar yaşandığına dair olanı.

Sınırlar ve ittifakların geleceğine dair iki gelişme aynı gün yanıp sönüyor.

Bunun anlamı yarın başka şeylerin de olabileceği ihtimalinin güçlülüğü.

Türkmen Dağı üç gün sonra el değiştirmeyecek diye bir garantiyi herhalde kimse veremez.

Türkiye'nin Rusya'nın milli günü nedeniyle Cumhurbaşkanı düzeyinde uzattığı el belki yarın hararetle sıkılacak Moskova tarafından.

Aradaki engel ve sebepler konusunda hızla bir uzlaşma ve ilişkileri toparlama çıksa şaşırır mısınız?
Bu coğrafyada, bu kadar taraf ve bu kadar hesap ortasında dostlar düşman düşmanlar dost olabiliyor isteseler de istemeseler de.

Bu yüzden yaşananları yarının gerçek resimleri olarak okumak henüz mümkün değil.

Türkmen Dağı düşmüşse düşmüştür; yazıyla, sözle geri alınamayacak olanı yazıyla simgeyle sembolle geri almış gibi hatta hiç düşmemiş gibi yapmanın alemi de yok.

Ama bugün düştüyse yarın alınamayacağının garantisi mi var?

Mesele sadece bugün alınan dün kaybedilen yarın belki geri alınacak ya da verilecek olanlarla sınırlı değil zaten.

Mesele nasıl bir Ortadoğu, nasıl bir Suriye hatta Irak kalıyor geleceğe… mesele bu.

Bu sorunun cevabı bugün düşündüğümüz, üzüldüğümüz, sevindiğimiz şeyin de gerçekte üzülmeye ya da sevinmeye değip değmeyeceğini de gösterecek. Yarın da bu kadar üzülecek ya da sevinecek miyiz aynı şeylere, bunun ölçüsü olacak.

Peki bütün bunlara kimler karar verecek?

Meselâ Suriye'de bunca farklı güç çatışmaların içindeyken ve taraflardan birinin kesin nihai ezici bir zaferinin en azından daha yıllarca söz konusu olmayacağı ortadayken son kararı kim(ler) verecek? 

Vermeye güçleri yetecek mi?

Yoksa bu manzara ister istemez sonucun da bu güçler dağılımına uygun olmasını mı getirecek?

Çözümsüz, daha kaç uzun yıl daha savaşabilir bütün taraflar, orası da belirsiz.

Suriye için gazete manşetlerine televizyon haberlerine henüz konu olmayan bir bakış açısı, geleceğine dair bir tahmin, pazarlığın kesileceği muhtemel noktaları yok mu onca ülkenin acaba?

Yeterince uzun bir iç savaş değil miydi?

Suriyeli için de katlanması artık zor bir mücadele değil mi?

Bitip bitmeyeceğini de biraz bu ta baştan tasarlanmış kafaya konulmuş projeler hedefler belirlemeyecek mi?

Suriye'nin kuzeyinde ABD'nin açık desteğini almış koca bir şerit Kürt toprağı ilanı için en azından aradaki parçanın akıbetini de görmek zorunda. Kilit taşı haline geldi Cerablus duruyor orada işte şimdi.

Cerablus'un ABD'nin istediği gibi şekillenmesi Şam'da oturanların ve destekçilerinin ne kadar işine gelecek acaba?

Ya Kürtler?

Gün gelip Arap ve Türkmen kardeşleriyle baş başa kaldıklarında bugünlerden nasıl hatıralar belirleyecek acaba o günkü ilişkilerini?

Muhtemeldir ki Işid'in üzerinde bulunduğu topraklar Işid buhar da olsa dönüşse de başka bir parça olarak Suriye ve Irak üzerinde belirginleşmesini sürdürecek.

Ve Batı'da kıyılara sıkışmış Nusayri, Hıristiyan bölge. Diğer iki parçada hiç hükmü kalmamış bir başkent…

Veya Suriye toprak bütünlüğünü koruyacak bir sihirli çözüm mü bulacak?

Bulamazsa o merkezden bağımsızlığını büyük ölçüde elde etmiş görünecek diğer parçalar hayatlarını tek başına mı sürdürecek yoksa başka desteklere güçlere ihtiyaç duyacaklar mı?

Duymama ihtimalleri var mı?

O gün gelirse, ki çok uzak görünmüyor, ne olacağına dair fikir, taraf, tutum, kararlar sanırım belirliyor aslında şu anda yaşadıklarımızı.

Suriye'de rejimin ordusuyla en zor zamanında yaptığı destekle onu ayakta tutan en önemli güçlerden Hizbullah arasında çatışma yaşanabilmesinin sebebi ne olabilir acaba?

Bir viraj daha yaklaşıyor anlaşılan Suriye'de, bakalım ne olacak ve en önemlisi daha ne kadar sürecek…


Yaşar Taşkın Koç, 19.06.2016, Sonsuz Ark, Konuk Yazar
Yaşar Taşkın Koç Yazıları




Sonsuz Ark'ın Notu: Yaşar Taşkın Koç Beyefendi'nin yazılarının yayınlanması için onayı alınmıştır. Seçkin Deniz, 16.07.2015


İlk yayınladığı yer: Yeni Şafak, 

http://www.yenisafak.com/yazarlar/yasar_taskin_koc/turkmen-dagi-veya-suriyenin-gelecegi-2029775

Seçkin Deniz Twitter Akışı