15 Mart 2015 Pazar

SA1212/ÇY5-DÇ14: Birinci ve İkinci Dünya Savaşları'nın Gölgesinde Temizlik Sektörü/ İkinci Bölüm

"Gençlerimizin ve bizlerin Dünya'yı ve Dünya Tarihi'ni doğru okuyabilmesi ve anlayabilmesi için ülkemizde Tarih dersleri Buluşlar Tarihi, Ekonomi Tarihi ve Sosyoloji Tarihi adlı başlıklarla ayrı ayrı olarak okutulmalıdır."

Henkel - Unilever - Procter&Gamble 

Birinci Bölüm'de Sanayi Devrimi'nin gölgesinde gelişen, sabundan deterjana evrilen sektörü analiz edip, Dünya Savaşları sonrasında şirketlerin inanılmaz ekonomik büyüme grafiklerini ve tarihçesini irdelemiştik. Temizlik yaşadığımız yüzyılda insanlığın ve medeniliğin olmazsa olmaz gereği sayılmaktadır. Batının ve Avrupa’nın geçmiş yüzyıllarda olan temizlik alışkanlıkları bilindiği üzere, nereden öğrenmiş olduklarını irdelemekle zaman kaybetmeden kısa hatırlatmalarla önce sabunun icadına ve kendi sabun tarihimize bir göz atalım.

Said Öztürk, Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi ACTA TURCİCA'ya hazırladığı Osmanlı Kültürel Mirasında Sabun konulu araştırma yazısında şöyle bahsediyor.

Sabunun ilk kullanılmaya başlanılması Mezopotamya’da görülür. 15 Arkeolog Levey’ in yaptığı arkeolojik kazılarda elde edilen bilgilere göre de, sabun Mezopotamya uygarlıklarınca bilinmekte ve Sümerlilere kadar geri gitmektedir. Muhtelif sabun çeşitleri Mezopotamyalılarca tedavide kullanılmakta idi. Belgelere göre bugünkü sabunun ilkel şekli ilk çağlarda Araplar tarafından yapılmıştır. Bir görüşe göre alkaliyi sıvı yağla karıştırarak ilk sabunu yapanlar Mısırlılardır. Fakat bu yapım usulü Filistin’de daha peygamberler çağından beri bilinmekte idi.

İslam’ın getirdiği ilke ve prensipler arasında temizliğin özel bir önemi vardır. İslam temizliği çok geniş boyutu ile ele almış, manevi kirlerden arınmayı emrettiği gibi maddi kirlerden de arınarak bireyin ve toplumun her yönüyle temiz olmasını istemiştir. 

İslam’ın iki temel kaynağı olan Kur’an ve Hazret-i Peygamberin söz, fiil ve davranışlarını ifade eden hadislerde temizlik üzerinde çokça durulmuştur. Kur’an’da mescitlerden söz edilirken “...orada temizlenmeyi seven kimseler vardır. Allah temizlenenleri sever.” 23 Bakara Suresinde geçen bir ayette “ ...şüphesiz Allah tevbe edenleri ve temizlenenleri sever” 24 buyrulmaktadır.

MS 800’de Simyacıların babası kabul edilen Arap kimyacısı Cabir İbn-i Hayyam’ın yazılarında sabunun etkili bir temizleyici olarak kullanıldığı belirtilmektedir. Bu nedenle olsa gerek, sabunculuk ortaçağda İslam ülkelerinde gelişmiş bir imalât kolu idi. 

Edremit’te 1300 yıllarında yapılan Kurşunlu Camii'ne ait vakfiyede sabunculuğa ait kayıtlar bulunmaktadır. Arap yarımadasının en önemli sabun imal merkezlerinden biri şüphesiz Nablus idi. Nablus’ta sabun üretimi miladi 10. asra kadar iner. Makdisî (ö. 990) sabunun Filistin ticaretindeki önemine, Şeyh el-Rebve (ö. 1326) ise, Nablus’ta sabun imalâtının olduğuna açıkça işaret ederler. İbn-i Batuta adlı meşhur seyahatname yazarı Nablus’tan şöyle bahseder; “Nablus sanayisi olan bir belde olup, zeytinyağından imal edilen sabunu vardır”

Osmanlı’da sabunun kültürel değeri ve Osmanlı Devleti’nde sabun kullanımı oldukça yaygındır. Hatta örf, adet ve görgü kuralları arasında sabun kullanımına yer verildiği görülüyor. Osmanlı Anadolusu'nda bazı yerleşim merkezleri sabun ögesi taşıyan isimler ile anılıyor idi. 953/1546 tarihli İstanbul Vakıf defterinde Davud Paşa’nın vakıfları arasında Edirne’de “Sabuncu” adlı bir köy var idi. 1045/1635 yılını taşıyan bir kayıtta Tokat’ta bu tarihte “Sabuncu” adıyla bilinen bir köy bulunuyordu. 

Osmanlı’da bir sanayi alt kolu olarak sabun sanayi Sabun sanayi Osmanlılarda en mühim sanayi dallarından biri kabul edilmiştir. Geniş bir coğrafya üzerinde hükümran olan Osmanlı Devleti’nde sabunun üretim, pazarlama ve tüketimi ile ilgili çok sayıda dokümana sahibiz. Bu konular ile ilgili ilk resmi düzenlemelere ait bilgileri Fatih, II. Bayezid, I. Selim ve Kanuni dönemi kanunnamelerinde buluyoruz. 

Fatih dönemine ait Aydın’a bağlı Foça Sabunhanesine ilişkin düzenleme ile I. Selim devrine ait 1519 tarihli Trablus Sancağı Kanunnamesinde yer alan hukuki düzenlemeyi örnek olarak zikredebiliriz. 19. yüzyılın ortalarına gelinceye kadar sabun, “Sabunhane” adı verilen küçük işletme birimlerinde imal edilmekteydi. 

Sabunun hammaddelerinden birini zeytinyağının oluşturması nedeniyle, zeytin yetiştirilen bölgelerde çok sayıda bu tür küçük imalât atölyeleri kurulmuştur. Batıda sabun kimyasının gelişmesine paralel olarak 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Osmanlı Devleti’nde sabunhanelerin yanında fabrika üretimine geçilir.

Sabun cinsleri Osmanlı’da çok çeşitli ad ve cinste üretilmiştir. Bunlardan bazıları; Trablus Sabunu, Çiçek sabunu, Misk sabunu, Hünkari (miskî sabun), Paşa sabunu (beyaz ve siyah), Alaca sabunu (rayihasız), Arakî sabun, Kara sabun, Mine sabunu, Kokulu sabun Kandiye sabunu, Fes sabunu, Arap sabunu veya Mağrib sabunu. Irakî sabun, Trabluskarî sabun, Girit sabunu, Leke sabunu, Yerli misk sabunu, Edirne saray sabunu, Edirne’nin mis sabunu, Seng-i Musa sabunu, Miheng sabunu, Enderun sabunu, Halep sabunu, Hünkâr sabunu, Kasap sabunudur. 

Hülasa olarak çok erken tarihlerde ortaya çıktığına dair bilgilerimiz bulunan sabun, temizlik malzemesi olarak günümüzde de önemini korurken, ihtiyaç, örf, adet ve alışkanlıkların oluşturduğu bir dünyada kültür hayatımızı da zenginleştirici bir rol üstlenmiştir.(1)

19. Yüzyılda sabun üretim kimyasını keşfeden Batı'nın bu konudaki buluşa dayalı ekonomik tarihçesini önceki yazımızda irdelemiştik. İngiltere ve ABD sömürge ülkelerini zaten ekonomik pazarları olarak ellerinde tutarken Dünya savaşlarının başlamasında etkin bir diğer ülke Almanya’nın son yüzyılda atağa geçen ekonomik pazar hareketliliği izlenmeye değer bir tarihçe oluşturuyor. 

Yüzyıl Savaşlarında yaşanan ekonomik çekişmelerle devamında sürekli darbe ve ekonomik kriz geçiren gelişmekte olan ülkelerdeki pazar payları edinimleri oldukça dikkat çekici bir grafik sergiliyor. Bu nedenlerle Henkel firmasının Dünya ve ülkemiz ekonomik hareketliliğinde tarihe paralel olarak konuya biraz daha fazla yer ayırarak süreç analizine devam ediyoruz.

Henkel, Dünya ve Türkiye 

1905'te şirket hikâyesine başlayan Henkel, 1909’da Fransa ve İngiltere’de Persil üretilmesi için lisans anlaşmaları imzalamıştı. İngiltere’deki ve Fransa’daki bu Persil lisanslı fabrikalarını daha sonra Unilever satın aldı. 1910’da Nisan ayında Henkel’in 2.450 kitap içeren ilk şirket kütüphanesi kurulduğunda patent başvuruları da bu kütüphanede saklandı. Henkel o döneme kadar atık madde kabul edilen gliserini kârlı bir ürüne dönüştürebileceğini keşfetmişti.  

Birinci Dünya Savaşı çıktığında Henkel Avrupa’nın en büyük gliserin üreticisiydi. 1914’te 1 Ağustosta Birinci Dünya Savaşı’nın çıkması üzerine ham madde sıkıntısı ortaya çıkmıştı. 1916’ta Henkel, Dünya savaşından ötürü ham madde bulunamadığı ve katı yağlar üzerinde devlet denetimi olduğu için sadece Persil üretimi yapabildi.

1920’de savaş sonrasında yağlar üzerindeki devlet denetimi kalktı. Böylece Persil üretimine tekrar başlandı. Henkel 1 Haziran’da Ata marka ürünü piyasaya çıkararak ev temizlik ürünleri sektörüne girdi. 1921’de Almanya’nın en modern deterjan fabrikası kuruldu. Bu fabrika 1945 yılında Doğu Almanya’nın kurulması üzerine devletleştirildi ve 1949’da Doğu Almanya Cumhuriyeti’nin kamu iktisadi teşebbüsü haline getirildi. Henkel bu fabrikayı 1990 yılında geri satın aldı.  

1922 L. L. Grombach ve Max Einstein, ABD’nin New Jersey eyaleti Hoboken şehrinde Standard Chemical Products Inc şirketini kurdu. Henkel 1960’ta bu şirketi satın aldı. 1923 Danimarka Kopenhag’da Henkel & Co AS şirketi kuruldu. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra ilk defa Almanya dışında yeni bir bağlı firması oluştu. Fransız askeri birlikleri Almanya’nın Ruhr bölgesini işgal ettiğinde pek çok grev yapıldı. Üretim azaldı ve enflasyon arttı.

1927 yılı şirketler savaşında çok önemli bir tarihtir. Verdikleri bilgilerde birbirlerine karşı verdikleri ekonomik pazar savaşının ne denli önemli olduğu anlaşılır.

1927’de Henkel ve Lever Grubu, dünyayı Persil için bölgelere ayırdı. İngiltere ve Fransa bölgeleri Lever’e verildi, geri kalan tüm ülkeleri Henkel aldı.

1933-İkinci Dünya Savaşı sırasında Henkel’in deterjan şirketinden büyük çaplı kimyasal maddeler üreticisine dönüşmesinin temelleri atıldı. Almanya’da Ulusal Sosyalist Partinin iktidara gelmesi, Henkel’i de etkiledi. Hükümet Mart ayında yapılan çalışma konseyi seçimine müdahale etti ve üyeliklere kendi adamlarını getirdi. 

1939- 1 Eylülde İkinci Dünya Savaşı'nın başlamasından kısa bir süre sonra Alman hükümeti sadece standart toz çamaşır deterjanlarının üretilmesini emretti. Henkel’in portföyünde bulunan 200 ürününün bir kısmı iptal edildi, diğerlerinin de formülleri değiştirildi. 

1941- Çok sayıda işçinin askere alınması üzerine yılsonunda Düsseldorf-Holthausen tesislerine işçi olarak savaş esirleri alındı.

1943- Düsseldorf’ a atılan bombalar, Henkel tesislerine hasar verdi. 1944’te onuncu bombardımandan sonra Duesseldorf fabrikalarının yüzde 80’i yıkıldı.

1944- Bombardımanlar sonucunda Schwarzkopf ve Chemische Werke Grünau’nun Berlin fabrikalarının %60’ı yıkıldı. Ekim ayında üç hava saldırısından sonra üretime son verildi. Amerikan birlikleri 16 Nisan’da Henkel’in Duesseldorf tesislerini işgal etti ve üçte birine el koydu.  Düsseldorf’ taki İngiliz Bölge Komutanlığı 5 Haziran’da yönetimi Amerikalılar’ dan devir aldı. İngiliz askeri hükümeti, 20 Temmuz’da Henkel’in yapıştırıcı, H3 ve cam suyu üretmesine ve Thompson’ın sabun ve deterjan üretmesine izin verdi. 

1945- Henkel ailesinin beş üyesi ve Yönetim Kurulu’nun ve Gözetim Kurulu’nun yedi üyesi, 20 Eylül 1945’te gözaltına alındı. İngiliz işgal bölgesi olan Hamburg’da Schwarzkopf aksak şekilde olsa da üretime başladı. 1946’da  Amerikan işgal bölgesi olan Bavyera eyaletinde Franconia yakınlarındaki Wassertrüdingen’ de fabrikaları onarmak için çalışmalara başlandı.

1946- İngiltere’de Copydex şirketi kuruldu. Copydex 1986 yılında Henkel’in bağlı firması oldu. 1947-Henkel ailesi üyeleri 21 Kasım’da serbest bırakıldı, şirkete geri döndü ve tüm eski haklarına kavuştu. Şirketin yönetim ve denetim kurulları, 10 Aralık’tan itibaren yeniden organize edildi. Batı Almanya’da 918 fabrikanın tasfiye edilmesine karar verildi. Bu listede Henkel de vardı. Düsseldorf tesisindeki yağ, gliserin ve deterjan fabrikalarının bazı bölümleri tasfiye edildi. Yoğun bir halkla ilişkiler kampanyası başlatıldı ve ABD’ye kadar genişletildi. Sonuçta  Henkel’in üretim kapasitesinin yüzde 70’inin tasfiyesine ilişkin karar iptal edildi. 

1948’ten sonra yönetimi devralan Dr. Konrad Henkel 1960’lardan itibaren Henkel’i bir aile şirketinden uluslararası ölçekte faaliyet gösteren bir şirketler grubuna dönüştürdü.
Henkel'in şirketleri 1945’te Ruslar tarafından devletleştirilmiş, kamu iktisadi teşebbüsleri haline getirilmiş ve genel merkezleri 1945’de (Böhme) ve 1948’de (DEHYDAG) Düsseldorf’a taşınmıştı. 

1951- Güney Afrika Cumhuriyeti’nde Henkel South Africa (Pty) Ltd kuruldu. Henkel günümüzde Güney Afrika’da altı şirketin sahibidir ve bu kıtada başka şirketleri de bulunmaktadır: Nairobi’de Henkel Kenya, Dar-es-Salaam/Tanzanya’da Henkel Chemicals East Africa ve Mısır, Fas, Tunus ve Cezayir’de olan şirketleridir. 

1953- Brezilya’da Henkel do Brasil SA şirketi kuruldu. 1959-Henkel Mexicana SA Mexico kuruldu ve Latin Amerika’daki faaliyetleri büyüdü. Standard Chemical Products Inc.’i satın alarak ABD kimyasal ürünler pazarına girdi. 

1963- Henkel Türkiye’de İstanbul’da Türk Henkel Sanayi ve Ticaret Ltd. şirketini kurdu. 1965-Türkiye’de İzmir’de yerleşik Tur Yağ A.Ş.’ nin çoğunluk hisselerini satın aldı. 1970-Tahran’da İran Henkel AG kuruldu. Henkel 1996-İsrail ve Lübnan’da ortak girişimlerini kurdu.  Türk Henkel Şişli Bomonti’ de tekstil ve deri kimyasalları kurmak üzere kuruldu. 1964-Türk Henkel’in Gebze’de bulunan fabrikası kuruldu. 1965-Henkel Çamaşır & Ev Bakım iş birimi ile Türkiye’de faaliyet göstermeye başladı.

1967- Henkel France şirketi kuruldu. Zamanla Almanya dışındaki en büyük Avrupalı bağlı firması haline geldi.  1969-Arjantin’in Buenos Aires şehrinde yerleşik Franchini Quimica SA şirketi satın alındı.  1971-Yurt dışında başka bağlı firmalar: Londra’da Henkel Industries Ltd., Atina’da Henkel Hellas SA, Montreal/Kanada’da Henkel Chemicals (Canada) Ltd ve Hong Kong’da Henkel Chemicals (H.K.) Ltd (Vertriebsgesellschaft). Bunları ertesi yıl Lagos/ Nijerya’da kurulan Henkel Chemicals (Nigeria)  Ltd. ve Bangkok/Tayland’da kurulan Henkel Thai Ltd izledi.  

1972- Türkiye’deki ilk Araştırma-Geliştirme departmanı kuruldu. 1973’ te Türkiye'nin ilk sıvı bulaşık deterjanı Pril piyasaya sürüldü. 1976’ da Türkiye’nin ilk yumuşatıcısı Vernel piyasaya sunuldu. 

1975- Sydney/Avustralya’da kurulan Henkel Australia Pty Limited şirketine tüm Henkel ürünlerini pazarlama yetkisi verildi. 1974-Guatemala’da Quimica Henkel Centroamericana SA şirketi kuruldu ve Orta Amerika pazarını aldı. 1976’da Caracas/ Venezuela’da  Inversiones Androca SA şirketi satın alındı. PT Henkel Indonesia ortak girişimine yatırım yapıldı ve Filipinler’de bir şirket kuruldu. 1970’te ise Kingston/ Jamayka’da Henkel Chemicals (Caribbean) Ltd şirketi kurulmuştu. 

1976- Henkel’in 100.kuruluş yıldönümü kutlandı. 1976-Türkiye’nin ilk yumuşatıcısı Vernel piyasaya sunuldu. 

1977- Henkel, ABD’de yerleşik General Mills Chemicals Inc şirketini ve onun Japonya, Brezilya ve İrlanda’daki bağlı firmalarını satın aldı. 1978’te Meksika’da Grupo Quimico Mexicano şirketi kuruldu. 1980-ABD’nin Michigan eyaleti Detroit şehrinde Chemical Co şirketi satın alındı.  1981-Malezya Henkel Oleochemicals Malaysia (HOM) adlı ortak girişim şirketi kuruldu.1998 sonu Malezya’daki şirketlerinin sayısı yediye yükseldi. 1982-Singapur’da Henkel South East Asia Pte Ltd şirketini kurdu. 

1981- Türkiye’nin ilk çok amaçlı sıvı temizlik ürünü Dixi piyasaya sunuldu.

1984- Henkel, İngiltere’de yerleşik Monarch/Adams Adhesives Ltd. satın alarak İngiltere’de pazar lideri oldu. 

1984- Dünyanın ve Türkiye’nin ilk stick yapıştırıcısı Pritt piyasaya sunuldu.

1986 - Henkel İngiltere’de Samuel Jones & Co Ltd. şirketinin bir bölümünü, inşaat şirketi Beecham Group London’ın büyük firmalarını ve markalarını satın aldı. Fransa’da Rubson, İngiltere’ de Unibond-Copydex Ltd ve Almanya’da Germany Ceresit GmbH. Ceresit şirketinide bünyesine aldı. ABD’nin California eyaletinde Henkel Research Corporation şirketi kuruldu.

1987- Henkel İzmir’in ilk atık su arıtma tesisi kuruldu. 

1988- Çin Halk Cumhuriyeti ile Batı arasındaki siyasi buzlar çözülmeye başladı, Henkel bu fırsatı değerlendirerek Pekin’de irtibat bürosu açtı ve Çin Seddi'nin 747 metrelik bölümünün onarılmasına mali yardımda bulundu. Henkel halen Çin’de 15 şirket ve ortak girişim işletmektedir. Henkel’in toplam satış geliri ilk defa on milyar mark sınırını aştı.

1990- Orta ve Doğu Avrupa’da komünizmin yıkılması, Henkel’e yeni stratejik sahalar açtı. Rusya’da faaliyete geçmek için Chimvolokno deterjan fabrikasının bir kısım hisseleri satın alındı. Bunu Polonya’da Henkel Bautechnik Polska Sp zoo şirketinin kurulması izledi. Henkel’in Orta ve Doğu Avrupa’da büyüme faaliyetlerinin yönetimi, merkezi Viyana’da olan Henkel Austria şirketine verildi. 

1991- Asya Pasifik bölgesindeki faaliyetlerin yönetimi, Hong Kong’da Henkel Asia Pacific şirketine verildi. Henkel, Uluslararası Ticaret Odasının yayınladığı Sürdürülebilir Kalkınma için Şirketler Antlaşmasını imzaladı ve bu antlaşmayı kabul eden ilk küresel sanayi şirketlerinden biri oldu. 

1992-Türkiye'nin ilk hassas çamaşırlar için üretilen çamaşır deterjanı Perwoll piyasaya sunuldu. 1993 Türkiye İşadamları Derneği, Türk Henkel’e en çevre dostu şirket ödülü verdi.

1993- Türkiye’nin ilk dermatolojik sıvı bulaşık deterjanı Pril losyon piyasaya sürüldü.

1996- Başka fabrikalar da satın alınarak Henkel’in ABD’deki varlığı büyüdü. Avustralya ve Yeni Zellanda’da lider olan ve Melbourne’ de N.B. Love Adhesives şirketi satın alındı.

1996- Türkiye’de  güzellik ve bakım sektörüne adım attı. Fa ürünleri piyasada yerlerini aldı. 1997-Türk Henkel ve Turyağ yönetimleri birleşti.

1998- Henkel, ABD’nin Ohio eyaleti Avon şehrinde Manco Inc şirketinin çoğunluk hisselerini satın aldı. Henkel, ABD’nin California-Los Angeles şehrindeki DEP Corporation şirketini satın alarak ABD saç bakım ürünleri pazarına girdi. 1999-Henkel’in tüm kimyasal madde üreticisine bağlı firmaları, merkezi Hollanda’da bulunan Cognis BV bünyesinde birleştirildi. Henkel Onursal Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Konrad Henkel, 24 Nisan’da 83 yaşında vefat etti. 

2000- Uzay mekiği için yapıştırıcı temin etmek için 50 şirket başvurdu, sadece Henkel onaylandı. Henkel yeni bir girişim sahası buldu. İnternet’teki elektronik pazarlar. SAP Nestle ve Danone markaları ile işbirliği yaparak sanal bir satın alma pazarı kurdu. Henkel Japonya, Çin ve ABD’de ortak girişimlere iştirak ederek, yeni şirketler kurarak ve mevcut şirketleri satın alarak konumunu güçlendirdi.

2000- Henkel Türkiye’deki faaliyetlerini “Türk Henkel” çatısı altında topladı. Türkiye’nin ilk hijyenik sıvı  bulaşık deterjanı Pril Ultra Hijyen piyasaya sunuldu. 

2001- Şirketin 125. yılı kutlandı ve “125 yıldır geleceğe odaklanıyoruz” sloganı kullanıldı. Henkel küresel faaliyetlerini iki başlık altında topladı: Markalar ve Teknolojiler. Bu stratejik yönelim, önemli bazı kararların alınmasına yol açtı. Henkel’in 125. yıldönümü dünya genelinde kutlanırken, tüm dünyadaki çalışanlarının desteklediği 125 ayrı çocuk projesine her biri için 12.500 Euro’ya kadar para yardımı yapıldı. 

2001’de Cognis ve Henkel Eco-Lab satıldı. Türk Henkel’in Tuzla’da bulunan fabrikası açıldı.

Henkel 2002’de:
-Cezayirli deterjan üreticisi Chelgoum Laid’I ,  Barselona’ da İspanyol şirketi Solyplast S.A.’ yı satın aldı. Sermayesinin %100’ü Tokyo/Japonya Cemedine Co. Ltd.’e ait Cemedine U.S.A. Inc’i ve İngiltere Bedfordshire’ da Verdoso Holdings Ltd.’ nin seloteyp fabrikasını satın aldı.

-ABD Sağlık Bakanlığı, Loctite’in doku yapıştırıcısı Indermil’in ABD pazarında satılmasını onayladı. Böylece yaraları kapatmak için kullanılan bu yapıştırıcının tüm dünyada lisansı alınmış oldu.

Henkel, 23 milyon Euro’ya mal olan Henkel Loctite Asya Pasifik Teknoloji Merkezini 2002 Eylül ayında Yokohama/Japonya’da açtı. Burada görevli 130 kişi gelecekte Asya bölgesindeki Henkel Teknolojileri müşterilerine özel ürünler ve çözümler sunacak.

2003- Henkel Teknolojileri, 1 Temmuz itibariyle yeniden yapılandırıldı. Eylül ayında Guatemala’nın büyük deterjan üreticilerinden La Luz şirketinin çoğunluk hisselerini satın aldı 

2004- ABD’nin Arizona-Scottsdale şehrinde Dial Corporation şirketini satın aldı ve Henkel’in tarihindeki en büyük satın alma işlemi unvanını kazandı. Advanced Research Laboratories (ARL) şirketi ile Amerikalı şirket Orbseal LLC ile Amerikalı Sovereign Specialty Chemicals şirketini de bu tarihte satın almış bulunuyordu.

Dünya ticaret tarihinde dönüm noktası, yeni kurulan bir Clorox firmasını satın alması oldu. Buna bağlı firmanın ürün portföyünde Soft Scrub®, haşere ilacı Combat®, Home Mat® ve Home Keeper® bulunuyor, yanı sıra Clorox’ un Henkel Iberica şirketindeki yüzde 20 hissesi ve yaklaşık 2,1 milyar USD nakit para da alım kapsamına dâhildi.

2004’te yapılan tüm bu alımların sonucunda, Henkel’in toplam satış gelirinin yaklaşık yüzde 25’i ABD’de yapılan satışlardan oluşacaktı. Fa günümüzde 146 ülkede satılıyor ve Henkel’in dünya genelinde en yaygın kozmetik markasını oluşturuyor. 

2005- Türk Henkel Gliss markasını ürün portföyüne ekledi. 

2006-Türk Henkel Bref ve Diadermine markalarını ürün portföyüne ekledi.  

2007-Türkiye’deki ilk sıvı saç kremi Gliss piyasaya sunuldu. Türkiye’deki Markalı ve Profesyonel Yağlar bölümünü sattı. Türk Henkel’in poliüretan köpük üretim ve dolum tesisi Tuzla fabrikasında açıldı. 

Henkel, 2008 yılında da sayısız inovasyonlar yapmaya devam etti. Henkel Yönetim Kurulu Başkanı Kasper Rorsted 2012 yılı için saptanan mali hedefleri bildirdi.

2008- Türk Henkel Çamaşır ve Ev Bakım fabrikasını İzmir’den Ankara’ya taşıdı. Türk Henkel Yapıştırıcı Teknolojileri alanında TecTalis inovasyonunu piyasaya sundu.

2009’a kadar Henkel 7.600 patent almıştır. Henkel 2009’da da sayısız inovasyonlar lanse etti.  Eylül 2009’da Henkel Danışma Kurulunda ve Hissedarlar Kurulunda değişiklik yapıldı.  Henkel ailesinin dördüncü kuşağından beşinci kuşağına görev devrini gerçekleştirdi. Henkel Hissedarlar Kurulu, 18 Eylül’de yaptığı oylamada Dr. Simone Bagel-Trah’ı yeni Hissedarlar Kurulu Başkanı seçti. 

2009- Ankara’da bulunan fabrikasının açılışını yaptı. Türkiye’nin ilk dispanser diş macunu Theramed piyasaya sunuldu. Perakende kanalında Türkiye’nin erkeklere özel ilk jel saç boyası Schwarzkopf Men Perect piyasaya sunuldu. 

2010- Henkel 15.092 milyar Euro satış geliri ve 1.723 milyar Euro faaliyet kârı elde etti. Şirket tarihinin en başarılı yılı oldu. Üç iş sektörü olan Çamaşır ve Ev Bakım Ürünleri, Kozmetik / Kişisel Bakım Ürünleri ve Yapıştırıcı Teknolojileri, satış ve kâr rekoru kırılarak Türkiye’nin beyazlar ve renkliler için olan ilk sıvı çamaşır deterjanı Persil Jel piyasaya sunuldu.

2011- Henkel 2011’de de satış ve gelir rekoru kırdı, satışları %3,4 artarak 15 milyar 605 milyon Euro’ya yükseldi, faiz ve vergi öncesi kârı %13’e yükseldi. Ocak 2011’de Fritz Henkel Vakfı kuruldu. 2011-Türkiye’nin perakende kanalında satılan ilk profesyonel saç bakım markası Syoss piyasaya sunuldu.

2012- Henkel yeni 2030 yılı Sürdürülebilirlik Stratejisini sundu. Satışlar ve karlar daha önce hiç olmadığı kadar yüksek,” diyor Henkel CEO’su Kasper Rorsted. Bu yıl ise Türkiye’nin ilk çift bölmeli sıvı bulaşık makinası deterjanı Pril Multi Perfect Jel piyasaya sunuldu. Türkiye’nin ilk saç bakım köpüğü Gliss ile Türkiye’de hem boya hem de yapıştırıcı olarak kullanılabilen ilk ürünü Pritt Rainbow Stick piyasaya sunuldu. 

Henkel, dünyanın en büyük yapıştırıcı fabrikasını Eylül ayında Çin’in Şanghay şehrinde açtı. Henkel bünyesinde “Ejderha Fabrika” adı verilen bu yeni fabrika, 150.000 metre kare yüzölçümünde, Çin ve Asya-Pasifik bölgesi endüstriyeli yapıştırıcıları üretim merkezidir. 

2013- Henkel’in Türkiye’deki 50. yılı kutlandı. Türkiye’de 1963 yılında kurulan Henkel üç stratejik iş alanında faaliyet göstermektedir;  Çamaşır ve Ev Bakımı, Beauty Care (Kozmetik) ve Yapıştırıcı Teknolojileri Türkiye’de yaklaşık 1500 çalışanı bulunmaktadır.

Genel merkezi İstanbul’da, fabrikaları ise Gebze, Tuzla ve Ankara’dadır. Bununla birlikte İzmir, Ankara, Antalya,  Adana, Samsun, Bursa ve Gaziantep’te bölge satış müdürlükleri bulunmaktadır.

Henkel Türkiye Markaları

Persil, Tursil, Vernel, Perwoll, Pril, Dixi, Clin, Bref, Gliss, Syoss, Taft, Palette, Men Perfect, Vital Colors, Fa, Theramed, Got2b, Pritt, Pattex, Sista, Thomsit, Tangit, Ceresit, Metylan, Loctite, Teroson, Technomelt, Bonderite, Acquence gibi tanınmış markalarıyla hizmet vermektedir.(2)

***
Unilever Türkiye 

Unilever 400’ü aşkın marka sahibi ve bunlardan 14’ü yılda 1 milyar avroyu aşkın bir satış rakamına ulaşıyor. Unilever’ in ülkemizdeki tarihi Sunlight markalı sabun gibi ürünleri ile yüzyıla yakın bir geçmişe dayanıyor. 

1924 yılında G&A Baker Limited şirketiyle Türkiye’de çalışmalarına başlıyor. Unılever Türkiye'deki ilk yatırımını 1952 yılında İstanbul Bakırköy’de kurulan Sana fabrikasıyla gerçekleştirdi.

Unilever Türkiye Markaları 

Gıda ve Dondurma: 
Algida - Dondurma kategorisinde Algida’nın alt markaları arasında Cornetto, Magnum, Max, Carte d’Or, Fruttare  bulunuyor. Calvé, Becel, Knorr, Lipton (1991), Sana, Unilever Food Solutions (UFS) diğer gıda markaları.

Ev Bakımı: 
Cif - Sunlight Cif, Domestos - 1999 yılında Türkiye pazarına girdi. OMO 1963’ te, Rinso - Yumoş - Türk tüketicisiyle 1986 yılında buluştu. 2006’da ise ilk yoğunlaştırılmış yumuşatıcı olan Yumoş Extra'yla pazara giren yumuşatıcı kategorisinin lider markasıdır.

Kişisel Bakım:
Axe deodorant, Clear - 1986 yılında kişisel bakım pazarına Türkiye’nin kepeğe karşı etkili şampuan markası olarak girdi.  Dove – Türkiye’de 1993 yılında Dove Cream Bar’ın raflarda yerini almasıyla tanıştı. Bunu 1997’de yapılan duş jeli ve sıvı sabun lansmanları izledi.  2001 yılında Dove Deodorant, 2002 yılında ise Dove Body Silk ve Dove Therapy Saç Bakımı Türk tüketicisiyle buluştu. Dove Men Temmuz 2012 itibarıyla Türkiye pazarıyla buluştu. 

Elidor - Türk pazarına ilk olarak 1973 yılında girdi. Lux - duş jelleri, banyo kremleri, şampuan ve saç kremleri. Rexona - Tüketicileri yarı yolda bırakmayan deodorantsa Türkiye’nin pazar lideri. Signal, Türkiye pazarına 1984’te diş macunlarıyla giriyor. Vaseline  2011 başında Türk pazarına girdi.

Toni&Guy - TONI&GUY 1990'lardan itibaren dünya çapında 20'den fazla ülkede 100'den fazla şube açarak hızla büyüdü. Ürünler, 1999 yılında perakende mağazalarda satışa sunularak tüketicilerle buluştu. 2011 yılında Unilever satın alması sonrası yenilenen TONI&GUY ürünlerinin lansmanı Londra Moda Haftası kapsamında gerçekleştirildi.

Unilever Türkiye: 

Bugün 8 fabrika yatırımı, 5.000’i aşkın çalışanı ve 34 ülkeye 159 milyon dolarlık ihracatı ile Türkiye ekonomisinde yer alıyor. Pazara sunduğu markalarla Türkiye’de her ay 51 milyon tüketicinin yaşamının bir parçası olarak yer alıyor. Türkiye’de her yıl yaklaşık 100 milyon TL yatırım gerçekleştiriyor. 

Türkiye’deki 8. fabrikası Algida Konya 95 milyon Euro’nun üzerinde bir yatırımla Haziran ayında faaliyete geçti. Yeni fabrika, şirketin büyüme hedeflerine paralel olarak, üretim kapasitesini önemli ölçüde artıracak ve OMO, Domestos, Yumoş, Cif, Rinso, Elidor, Dove gibi pek çok markaların üretimi bu tesiste yapılacak.

Unilever Türkiye bugün ürünlerinin %95’ini Türkiye’de üretir durumdadır. Unilever’ in en önemli AR-GE merkezlerinden biriyiz. 3 milyon dolar yatırımla kurulan merkezde 159 çalışan farklı kategoriler için yeni ürün ve formülasyonlar geliştirmektedir. Unilever markasında kullanılan güneş sembolü William Lever' in şirketini kurduğu bölgeye verdiği isim olan güneşin kapısı, köklerini anlatır. Flora, Slim-Fast ve OMO markalarının yararlarını iletmek için güneş temasını kullanmaktadır.

***
P&G Türkiye

P&G Türkiye son 23 yıldır Türk tüketicisine marka olarak hizmetlerini ve yatırımlarını çeşitlendirerek sürdürüyor. Türkiye pazarına 1987 yılında giren P&G, etkinlik alanını 1998’den bu yana 70 milyonu aşkın tüketicisiyle çok hızlı gelişen bir pazar olan Kafkasya ve Orta Asya Cumhuriyetleri’ni kapsayacak şekilde genişleterek bölgesel bir merkez fonksiyonu üstlenmiş konumda. 

P&G Türkiye yaklaşık 900 çalışanıyla bugün, CEEMEA (Orta ve Doğu Avrupa, Ortadoğu, Afrika) bölgesinde P&G’nin doğrudan faaliyette bulunduğu toplam 52 ülke arasında 3. ve P&G Global alt şirketler sıralamasında da 13. sırada yer alıyor. 23 yıldır Türkiye’ye 550 milyon doları aşan fiziksel yatırım yapan P&G; Türkiye’de toz deterjan, hazır çocuk bezi, hijyenik ped ve çamaşır suyu üretim tesisleri ve dağıtım merkezi ile faaliyetlerini sürdürüyor. P&G Türkiye’nin, toplam 25 ülkeye yaptığı ihracat 14 yılda 1,5 milyar doları buldu.

Procter and Gamble’in Global Başarıları

-Fortune Dergisi “Dünyanın En Beğenilen Şirketleri” arasında 6. sırada
-Fortune Dergisi’nin “Liderlere Göre En İyi Şirketler” anketinde 2. sırada
-Fortune Dergisi’nin ”En Beğenilenler” listesinde toplam 25 yılın 24 yılında kendi sektöründe 1. sırada
-Barron “Dünya’nın En Saygı Duyulan Şirketleri” listesi 3. sırada
-Business Week Dergisi “Dünyanın En Yenilikçi Şirketleri” arasında 12. sırada
-Chief Executive Dergisi’nin ”Liderler İçin En İyi 20 Şirket” listesinde 2. sırada
-2000 ile 2009 yılları arasında Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi’nde üst sıralarda
-Dünya’nın En Sürdürülebilir 100 Global Şirketi listesindedir. 

P&G Türkiye Markaları

Aile Bakım Ürünleri:
ACE, ALO, ARİEL, BRAUN, DURACELL, FAİRY, PRİMA

Güzellik ve Kişisel Bakım Ürünleri:
BLENDAX, BRAUN, JİLETTE, HEAD&SHOULDERS, İPANA, KOLESTON, MAX FACTORY, OLAY, ORAL-B, ORKİD, PANTENE VE REJOİCE (4)

***
Temizlik sektörünün topraklarımızdaki gelişimini ve ilerlemesini irdeledik. Şimdi ülkemizde ilerlediğini iddia ettiğimiz gelişmişlik erdemlerimizin Batı Sanayi sektörü ile nelere şartlı olarak geliştiğini inceleyelim. Hiç şüphesiz gelişen sanayi ve tüketim alışkanlıkları arasındaki ilişki ile birlikte kadın hareketlerini şekillendiren feminizm hareketi de Dünya'da paralel gelişen etken bir unsur olmuştur.

Sanayi sektörüne paralel olarak ortaya çıkan Feminizm Hareketi: 

Kadınlar için eşit, siyasi, ekonomik, kültürel, kişisel ve sosyal haklarını elde etmek için kurgulanan bir felsefe olarak tanımlanır. Feminist hareketler kampanyasında oy hakkı, evlilik içinde eşit haklara sahip olmak, eğitim, mülk sahibi, adil veya eşit ücret, kamu görevi için çalışmaya dâhil olmak, kadın hakları için kampanya ve analık izni vardır. Feministler bedensel özerklik ve bütünlüğünü desteklemek için, tecavüz, cinsel taciz, aile içi şiddet, kadın ve kızları korumak için çalışmışlardır.

Ütopik sosyalist olan Fransız filozof Charles Fourier tarafından  "feminizm" ve "feminist" sözcükleri kullanılır. 1872’ de İngiltere Fransa ve Hollanda'da ortaya çıkar.1890'larda ve 1910 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde Oxford İngilizce Sözlükte  "feminizm" için ilk görünümü " 1852-1895 yıllları arası olarak listeler. 

Modern Batı feminist hareketlerin tarihini üç dalgaya böler. İlk dalga kadınların oy hakkını teşvikle on dokuzuncu ve yirminci yüzyıllarda kadın seçme ve seçilme hareketlerini oluşturmaktadır. İkinci dalga fikirleri 1960'larda başlayan kadın kurtuluş hareketinin eylemleri ile ilişkili bulunarak yasal ve toplumsal eşitlik için kampanyadır. Üçüncü dalga ikinci dalga feminizm devamında algılanan başarısızlıklara bir tepkidir. (5) 

Feminizm için üretilen sınıflandırmaların hiç şüphesiz Birinci ve İkinci Dünya Savaşı'na paralel gelişen konular olduğu çok açıktır.

1894’te tüketicilerle veriye dayalı ilk Pazar araştırmasını gerçekleştiren Procter& Gamble 1941’ de ilk Tüketici Hizmetleri departmanını kuran şirketlerden birisi olur. 1973’ te telefon hattı, 80’ler de elektronik posta hizmetinin yaygınlaşması ile tüketicinin zihnine ve elinin altına ulaşmayı başarır. (4) 

2. Dünya Savaşı sırasında Amerika Birleşik Devletlerinde cepheye giden erkekler yüzünden sanayi sektörü kadın işçileri istihdam etmeye başlar. Yaklaşık 19 milyon kadın sanayi kollarında istihdam edilir. Hükümet desteği reklamlarla, mutfakta mikser kullanan kadınların matkapta kullanabileceği çağrıları yapılarak sanayi sektöründe kadın, erkeğin iş gücü görevini görmeye başlar.(5)

 Midvale Steel ve Mühimmat Şirketi- Pennsylvania Mühimmat mağazaları Kadın işçiler 2.  Dünya Savaşı

Bu dönemde "Rosie Riveter"  tarafından yazılmış aynı adı taşıyan şarkı 1942 yılında müthiş derecede popüler olur. ABD Hava Savunma Sanayide dâhil olmak üzere endüstride kadın ağır işlerde görev alır. Amerikan Ekonomik Tarihi Ansiklopedisine göre, "Rosie Riveter" akımı sayesinde 1940’dan 1944’e kadar çalışan Amerikalı kadınların sayısı 12.000.000’den 20.000.000 ulaşarak % 57 artar. 

Afro-Amerikan kadın hareketi de bunun devamında gelişir. Afrikalı-Amerikalılar savaş sonrası beyaz üstünlük ve ideolojik ayrıma karşı sivil haklarının devrimi için bu sayede zemin hazırlamayı başarır. 

Savaş bittiğinde ise kadınların bir kısmı işlerini savaştan dönen erkeklere bırakır. Savaştan sonra Rosie’yi ve onları takip eden nesiller 1970' lere kadar böyle büyük oranlarda iş piyasasına girmeseler de, fabrikalarda çalışan kadınlar hala mevcuttur. 

14 Ekim 2000 tarihinde 200'den fazla Rosie’ yi temsil eden kadının katılımı ile Rosie Riveter / Dünya Savaşı Ev Ön Ulusal Tarihi Parkı açıldı. 2014 yılında ülke çapında bir program ve organizasyonla İkinci Dünya Savaşı kadın rolleri hakkında gençleri eğitmek amacıyla, "Rosies" genç nesiller ile neler yapabilecekleri konu ile ilgili bir projeyi de başlatırlar.(6)

Sabundan deterjana evrilen evlerimize ve vücudumuzun her zerresine temas eden sanayi sektörü, reklamları ile de hayatlarımızı ve alışkanlıklarımızı İkinci Dünya Savaşı sonrası tek tek değiştirmiştir. Bu bağlamda feminist kadın hareketi kadınlara özgürlükçü, eşitlikçi adil, haklarını savunan bir yaşam sunmayı vaat ederken; mikserden-matkaba evirilen hayatlarını işçi sınıfı olarak sanayi sektörüne çekmeyi başarmıştır. Bir yandan da ürettiği ürünlerin kullanması için her türlü yolu deneyerek yaşamının bütün hücrelerine intikal etmiştir. Sanayi sektörü günümüz kadını ve erkeğini ürettiğine uygun biçimde yaşaması içinde şekillendirmeyi sürdürmüştür. 



Ülkemizde “Çocuk da yaparım, kariyerde” sloganlı reklamları ile herkesin hafızasına kazınan kadın tipi modeli yorgun olarak işten döndüğünde her yeri temiz, aynı zamanda yemekleri de anında yemeye hazır olarak tutmaya şartlandırılarak bu süreçte oldukça zorlanmıştır. 

Erkek bireylerse evde rahata düşkün, elde kumanda, koltuğunda oturtturularak bekletilmiştir. Topluma bu rol modeller, satışını artırmak isteyen üreticiler tarafından tüketimi artırmak için bilinçli olarak çizilmiştir. 

Çıkan aile içi tartışmaları da, TV’ ler de izletilen, “Aman, sus sakın. Kimse uyanmasın! Gizlice ayrılalım. Çocuklar Duymasın.” … gibi sloganik dizi ve şarkılarla beslemeyi ihmalde etmemiştir.

Dizi ve tüketim sektörünün ülkemizde pazarladığı “Taş Fırın Erkeği” rol modelini örnek alan karşı cins; eşe yardım etme konusunda kendisine sunulan bu modeli, toplumumuza ve göreneklerimize uygunmuş gibi hemen benimsemiştir. 

Sektörün aile kurumunda yardım ve dayanışma kavramını bir kenara bıraktırarak işin kolayına kaçmayı, “Light Erkek” görünümü oluşturursunuz imajı ile de erkek cinsiyetini endişelendirerek hırpaladığı ve baskı altına aldığı yadsınamaz bir gerçek olmuştur. Kadın özgür olacağım kurgusu ile tüm gün işte kendini hırpalarken kendine zaman ayıramayarak aslında zamanının hapsolduğu gerçeğini bu yüzyılda yeni yeni fark etmeye başlamıştır. 100 yıl önce tarlada, evde, savaşta kadın erkek beraber çalışan aile toplumumuzda eşlerin bu hale gelmesine etken olan başka faktörler olsa da…

Son yüzyılda sanayi ve tüketim sektörü faktörünün kendimizi ve aile yaşamlarımızı çok daha fazla etkin olarak şekillendirmiş olduğunu düşünüyorum. 

Kodlanmış kültürle yaşayan yurdum derebeylerinin, son yıllarda kodlanmış kültürlü kadınlarda daha sık görülen, (Tv’ lerde psikologların sık sık konu edindiği) obsesif takıntı rahatsızlıklarını (ellerini sürekli sabunla yıkama, her yeri çamaşır suları ile paklama vb.)  anlamakta güçlük çektiklerini gözlemliyoruz. Feminizmin kadın ve aile üzerindeki baskısını sanayi sektörünün icat ettiği, ürettiği ürünlerinin kullanılması içinde her yönlü körüklediği ve kullandığı bir süreç dilimi olduğunun iyice bilinmesi ve anlaşılması gerektiği kanaatindeyim. 

Hayatlarımıza farklı açılardan bakarak düşünmek, toplum ve aile hayatı açısından daha sağlıklı ve faydalı olacaktır. Kadının hayatı içerisinde mesleğini icra etmesine, birey olarak her alanda var olmasına karşı değiliz. Ancak; sistemde nelerin kölesi haline geldiğimizin bilincinde olarak, yaşamlarımızı sürdürebilen bir toplum olmayı da göz ardı etmemeliyiz.

Aile içi iletişimle beraber toplum kültürümüzü yeni yüzyılda yapılandırırken, tıpkı bir laboratuvarda çalışır gibi her yönlü irdeleyerek incelemeli ve sonrasında sağlıklı analizlerle düşünerek yeniden şekillendirilmeliyiz. 


Duru Çağlayan, 15.03.2015, Sonsuz Ark, Çırak Yazar



Yararlanılan Kaynaklar:

1- http://www.actaturcica.com/sayi4/ii_2_7.pdf
2- http://www.henkel.com.tr/index.htm
3- http://www.unilever.com.tr/
4- http://www.pg.com.tr/procter/index.htm
5- http://en.wikipedia.org/wiki/Feminism
6 -http://en.wikipedia.org/wiki/Rosie_the_Riveter

Görseller:
1- http://en.wikipedia.org/wiki/Rosie_the_Riveter#/media/File:Women_workers_in_ordnance_shops,_Midvale_Steel_and_Ordnance_Company,_Nicetown,_Pennsylvania._Hand_chipping_with_pneumati_-_NARA_-_530774.tif

2-  http://en.wikipedia.org/wiki/Rosie_the_Riveter#/media/File:We_Can_Do_It!.jp


Seçkin Deniz Twitter Akışı