14 Haziran 2022 Salı

SA9708/SD2438: 'Küreselleşmiş Genel Kültür'ün Ruhundaki Lânet

 Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Düşünen ve eleştiren 'iyilik' kaygılı insanların yaşadığı çağın travmaları diğerlerinden çok daha karmaşık ve derin; aynı zamanda köksüzleşmiş bir genel kültürün ürettiği telaşın verdiği kasvetle katılaşan, kararan bu durum insanlık için çok tehlikeli bir zeminin de kanıtıdır."

İnsan unsurunu ortadan kaldırdığınızda diğer unsurların bir anlamı kalmaz; insan unsuru önemlidir ve lütfen temel eğitimi Allah'ın emrettiği doğrultuda yapınız. Vebali ağırdır.

Tekrarlanan davranışların insan ruhunda bıraktığı derin izlere dikkatle bakınız... eğer bu izler tebessümle çevreye yansıyorsa tekrarlanan davranışlar iyiliği, öfke ve dengesiz duygu değişimleri ile yansıyorsa kötülüğü besliyorlar demektir.

Ne yazık ki bugün yeryüzünde insan tebessümle yansıyan izlerden mahrum... tarihte daha kötüsü var mıydı ya da olacak mı, bilmiyorum, ancak bugün bunu sorgulamamız gerekiyor, Allah'tan başka bir elçi gelmeyecek, fakat Allah'ın azabı her an bize haddimizi bildirmek için gelebilir.

Allah'ın sonsuz çözümü vardır, ancak en sık rastlanan çözümler azgınlaşan insanları ve o azgınlığı üreten sosyolojik, kültürel dokuyu, medeniyeti yok etmeye odaklıdır. Bu, sonsuz merhamete sahip olan Allah için insanın önüne konabilecek ders alınması gereken bir çözümdür. İnsanlık tarihi bu çözümlerle doludur.

Yaşadığım 20 ve 21. yüzyılda, bu geçiş döneminde ne yazık ki, her ne kadar Allah'ın emir ve yasaklarına uyduğunu iddia ve zannetse bile, insanın içinde bulunduğu küreselleşmiş genel kültürde iyilikten çok fazla şey bulması ve genel iyilik üretmesi mümkün değildir.

Düşünen ve eleştiren 'iyilik' kaygılı insanların yaşadığı çağın travmaları diğerlerinden çok daha karmaşık ve derin; aynı zamanda köksüzleşmiş bir genel kültürün ürettiği telaşın verdiği kasvetle katılaşan, kararan bu durum insanlık için çok tehlikeli bir zeminin de kanıtıdır.

'Küreselleşmiş Genel Kültür'ün ruhundaki lânete (*) karşı dikkatli olmak zorundayız.

Bu vesile ile... Asr Suresi

 بِسْــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

وَالْعَصْرِۙ ﴿١﴾ اِنَّ الْاِنْسَانَ لَف۪ي خُسْرٍۙ ﴿٢﴾ اِلَّا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَتَوَاصَوْا بِالْحَقِّ وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ ﴿٣﴾

[صَدَقَ اللّهُ العَظِيمُ ]

Bismillâhirrahmânirrahîm.

1-3. Andolsun zamana (asra) ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Ancak, iman edip de sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka (Onlar ziyanda değillerdir).

[Allah doğru söyledi]


Seçkin Deniz, 14.06.2022, Sonsuz Ark, Ağacın Çürümüş Yaprakları-57, Sorgulamalar





(*) TDV İslam Ansiklopedisi'nde Lânet:  Sözlükte “kovmak, uzaklaştırmak, iyilik ve faydadan mahrum bırakmak” anlamındaki la‘n kökünden türemiş bir isim olup dinî bir terim olarak Allah’ın bağış ve merhametinden uzak bırakılmayı ifade eder. Aynı kökten türeyen mel‘ûn ve laîn kelimeleri “kovulmuş” mânasına gelir. İslâm öncesi Hicaz-Arap toplumunda ailenin veya kabilenin dışına atılmış kişiye laîn denilirdi. Allah’ın rahmetinden uzaklaştırıldığı için şeytan laîn veya mel‘ûn olarak da anılır. Lânetleme Allah tarafından olursa “dünyada iyilik ve hidayetten, âhirette lutuf ve merhametten mahrum bırakma”, insan tarafından olursa “küfür, sövme, hakaret, beddua” anlamına gelir (Lisânü’l-ʿArab, “laʿn” md.; Kāmus Tercümesi, IV, 750-752). Diğer taraftan lânet kelimesinin mümin kişi hakkında kullanılması durumunda “Allah’ın o kişiyi iyi ve sâlih kimselerin mertebesinden uzaklaştırması, işlediği günah ölçüsünde cezalandırması” şeklinde mecazi bir mâna ifade edeceği de belirtilmiştir (Tehânevî, II, 1309; Bedreddin el-Aynî, VIII, 417). Eşine zina isnadında bulunan, ancak bu hususta yeterli sayıda şahit getiremeyen kocanın hâkim huzurunda karısıyla karşılıklı yeminleşerek lânetleşmesi usulü (en-Nûr 24/6-9) İslâm hukukunda liân terimiyle ifade edilir.

Kur’an’da ve hadislerde lânet kelimesinin kullanımının çoğunlukla Allah ve resulüne, zaman zaman da meleklere, diğer peygamberlere ve insanlara izâfe edildiği görülür. Kur’ân-ı Kerîm’de kırk bir yerde geçen lânet kavramı “hakaret” (el-A‘râf 7/38), “beddua” (el-Bakara 2/159), “Allah’ın rahmetinden uzaklaştırma” (meselâ bk. el-Bakara 2/88; el-Mâide 5/78; el-Ahzâb 33/57) anlamlarında kullanılmıştır. Bu âyetlerde Allah’ın kâfirlere, münafıklara, zalimlere, dinî konularda yalan söyleyenlere, kasten adam öldürenlere, akrabalık bağlarını koparanlara, iftiracılara ve bozgunculuk yapanlara lânet ettiği, onlara kötü bir varış yeri olarak cehennemi hazırladığı (el-Feth 48/6) bildirilir. Ayrıca şeytan (Sâd 38/78), Âd kavmi (Hûd 11/60), Hz. Mûsâ’ya ve Tevrat’ın hükümlerine karşı gelen yahudiler (el-Mâide 5/13, 64, 78), Firavun ve beraberindekiler de (el-Kasas 28/42) lânetlenenler arasında zikredilmiştir. Tefsir âlimlerinin çoğunluğu Bakara sûresinin 159. âyetinde yer alan “lâinûn” (lânetleyenler) kelimesinin melekleri, peygamberleri ve sâlih kimseleri kapsadığı, “Kur’an’da lânetlenmiş olan ağaç” ifadesinin de (el-İsrâ 17/60) zakkum ağacına işaret ettiği görüşündedir.

Hadislerde de lânet kelimesinin hem “Allah’ın rahmetinden mahrum bırakılma” hem de “beddua” mânalarında geçtiği görülmektedir. Hırsızlık, eşcinsellik, faizcilik, ana babaya karşı gelme gibi büyük günahları işleyenlere Allah ve resulünün lânet ettiği belirtilmektedir. Ayrıca İslâm’a ve müslümanlara düşman olanların, atış tâliminde canlı hayvanı hedef olarak kullananların, arazi sınırlarını değiştirenlerin, karaborsacılık yapanların lânetlendiği bildirilmiştir. Hadislerde lânete konu olan hususların genellikle toplum düzenini, insanlar arasındaki huzur ve güveni bozan, dinî ve ahlâkî çöküntüye sebep olan veya bunlara zemin hazırlayan davranışlar olduğu anlaşılmaktadır. 


Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.


Seçkin Deniz Twitter Akışı