11 Ağustos 2019 Pazar

SA7895/KY13-AO295: Birlikte Geleceğe Güvenle Bakabileceğimiz Bir Toplumsal Atmosfer Oluşturmalıyız

"Sosyoloji küçümsendikçe yaptığınız hiçbir iyi şeyden gereği gibi takdir görmezsiniz. Yaptığınız iyi şeyler, kuralsızlığın getirdiği toplumsal tepki nedeniyle önemsiz görülür, çözmediğiniz sorunlar kapınıza dayandığında iş işten geçmiş olur."


Hiçbir sistem kuralsızlığı kaldırmaz. O nedenle esas olan; sistem tercihi değil, o sistem içinde, sistemin düzgün çalışmasını sağlayacak, herkesi eşit oranda bağlayıcı olan kuralların etkinliğidir.

Eğer, uyguladığınız sistem içerindeki kuralsızlıkları önemsemez, sadece sistem üzerinde konuşursanız aslında işe yanlış yerden bakıyorsunuz demektir. Zira kurallara bağlı olmayan hiçbir sistem olumlu bir sonuç vermez..

Türkiye gibi küreselizmin tektipleştirici etkisi altında kalan ülkeler ideolojileri yok ettikleri için kuralsızlığa tepki koyacak dirençler de onlarla birlikte zaafa uğradı, yok oldu. Artık geçmişte farklı görüşlerde olsak da, bugün hepimiz ortaya saçılan kuralsızlıklar üzerinden sistem tartışması yapmanın, boşa lafazanlığın ötesine gidemiyoruz, sadece sistemi sorgulama kolaycılığına saplanıp kalıyoruz.

Elbet ideolojilerin saydamlığa kapalı dünyası savunulamaz. Ancak, üzerinde birleştiğimiz toplumsal değerlerimiz yoksa çıkış yolu olarak başka sistemlerin hayaliyle avunmak, ideolojiler çağına dönmeyi arzulamak, belki de şiddeti dahi tek çıkış yolu görmek kaçınılmaz hale gelebilmekte, çaresizlik kitleleri aynı istikamete sürükleyebilmekte..

Türkiye’yi kuralsızlığın pençesinden kurtarma yönünde yeterli çaba gösterilmediği konusunda neredeyse toplum hemfikir. Kiminle konuşuyorsanız, yaşanmış kötü bir hikayeyle karşılaşıyorsunuz. 
Bu durum olumlu şeylere göz kapamaya, her şeyi anlamsız hale getiren bir başkaldırıya dönüşmeye zemin hazırlıyor.

Bu gerçekliğe, bu tehlike sinyallerine önem atfedip dikkat çeken ve çözüm için teklifler önerenler son derece az. Veya bunlar yeteri kadar seslerini yetkililere duyuramıyorlar.

Bu yönde toplumsal bir iklimin gelişmemesinin faturasını ise hep birlikte çekiyoruz. Birçoğumuz haksız uygulamalarla karşılaşıyor, şartlara teslim olarak, sadece şikayet ederek haklılığımızı feryada dönüştürüyoruz.

Sosyoloji küçümsendikçe yaptığınız hiçbir iyi şeyden gereği gibi takdir görmezsiniz. Yaptığınız iyi şeyler, kuralsızlığın getirdiği toplumsal tepki nedeniyle önemsiz görülür, çözmediğiniz sorunlar kapınıza dayandığında iş işten geçmiş olur.

Toplumları mutlu etmeyi dünyayı saran tüketim çılgınlığına ayak uydurmak olarak görmek ve ülkeyi sadece mühendislerin kurtaracağına inanmak bir çıkmaz sokak. Tüketim ayarlı yenilikler onları tüketenlerin beklentilerini karşılıyor gözükse de, toplum nelerin iyi yapıldığından çok, nelerin tarafgirlikle, bir kurala bağlı olmadan yapıldığına dikkat eder; kuralsızlık mutluluğa, huzura, güvene ayak bağı olur.

Önce; hepimizi ortak noktada birleştiren değerler üzerinde kurallar oluşturulmalı ve birlikte geleceğe güvenle bakabileceğimiz bir toplumsal atmosfer oluşturmalıyız.

Aksi halde, her an, her şeyin olabileceği bir ortamın yapı taşlarını elbirliğiyle örmüş oluruz...


Adnan ONAY, 11.08.2019, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Gündem'in Düşündürdükleri





Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı