26 Ocak 2018 Cuma

SA5542/ÇY4-DB115: Yahudiler 'B*k Çukuru' Ülkelerden Geldiğinde- When Jews Came From ‘Shithole’ Countries

Brandeis Üniversitesi'nden Yahudi tarihi profesörü Jonathan Sarna: 
"1920'lerde siyasetçilerin gözünde, istenmeyen göçmenler Yahudileri, İtalyanları ve Slavları içeriyordu." diyordu. "Bugünkü ulusalcı politikacıların gözünde, istenmeyen göçmenler Haiti ve Afrikalılar, Latin Amerikalılar. Bir zamanlar biz o taraftaydık. "

When Jews Came From ‘Shithole’ Countries

Yahudiler "istenmeyenler"di. "Düşük fiziksel ve zihinsel standartlara" sahiplerdi. Onlar "pis"tiler. Onlar genellikle "alışkanlıklarında tehlikeli" davranıyorlardı. Onlar "Amerikalı olmayanlar"dı. 

Birleşik Devletler Konsolosluk Hizmeti müdürü tarafından yazılmış ve devlet sekreteryası tarafından onaylanmış olan 1924 Yılı Göçmenlik Komisyonu'na sunulan bir raporu okuyun. O yıl, Kongre, ülkenin her yerindeki yabancı düşmanlığı duygularına tepki olarak, Doğu ve Güney Avrupa'dan gelen göçü büyük ölçüde düşüren bir yasa tasarısını kabul etti.


Tasarı Yahudileri anlatmıyordu, ancak etkilenmişlerdi. 1921'de JTA'ya göre o dönemde 120.000 Yahudi Amerika'ya geldi. Kanun kabul edildiğinde bu sayı 10.000'e düştü. Bu makalenin başlığı patavatsızdı: "Amerika kapılarını göçe kapattı."


Bir yüzyıl önceki ulusalcı retoriğe, Cumhurbaşkanı Donald Trump'ın yakın tarihli bir milletvekilleri toplantısında bildirilen sözlerinde yeni bir ifade bulundu; burada katılımcılar, Birleşik Devletlerin Afrika'dakileri de içine alan "b*kçukuru ülkeler"den insanların neden göç etmesine izin vermesi gerektiğini sorduğunu söyledi. Trump, ABD'nin Norveç gibi yerlerden daha fazla insanın kabul edilmesi gerektiğini ileri sürdü. 

Trump bu açıklamayı belli belirsiz bir dille reddettiği bir şeyler tivitledi, ancak bu, Illinois Senatörü Dick Durbin de dahil olmak üzere toplantıda çok sayıda kişi tarafından iddia edildi. 

1920'lerde kongre üyeleri Trump'ın dilini kullanmamış olsa da, İtalyanlar, Slavlar ve Doğu Avrupa'daki Yahudiler gibi istenmeyen ülkelerden insanlara izin verilmesine karşıydılar. Çinli göçmenler tamamen yasaklanmıştı. Senatör David Reed, 1924 kanununa göre "Kuzey" ülkelerinden daha fazla göç alınmasına izin vermek istedi. 

Göçü daha da kısıtlamayı amaçlayan 1924 yasasındaki bir değişiklik, "[bir senatörün] Amerika'ya ağırlıklı olarak çok sayıda göç ettiğini" öne sürdüğü Yahudilere yönelikti. Senatör, JTA'ya verdiği demeçte, “Rusya'dan gelen orantısız Musevi göçünün, "bu ülkelerin baskın nüfusuna göre adil olmadığını" söyledi. 

Senatör anti-Semitik olduğunu reddetti. Değişikliği başarısız oldu. 1950'li ve 1960'lı yıllarda yapılan reformlar kontenjanlarla ortadan kalktı. 

Bu önyargı, 1924 yasasından yaklaşık on yıllar önce olmuştu. Henry Cabot Lodge tarafından hazırlanan 1891'den bir rapor, Yahudileri, İtalyanları, Polonyalıları ve diğerlerini "Amerikan halkının gövdesine en yabancı ırklara" dönüştürmüştü. 

Brandeis Üniversitesi'nde Yahudi tarihi profesörü Jonathan Sarna, "1920'lerde siyasetçilerin gözünde, istenmeyen göçmenler Yahudileri, İtalyanları ve Slavları içeriyordu." diyordu. "Bugünkü ulusalcı politikacıların gözünde, istenmeyen göçmenler Haiti ve Afrikalılar, Latin Amerikalılar. Bir zamanlar biz o taraftaydık. "

O sırada Yahudiler, kaçmaktan mutluluk duydukları zor şartlardan geldiklerini çabucak kabul ettiler. Emma Lazarus'un Özgürlük Anıtı üzerine yazdığı "The New Colossus" şiiri, bazı göçmenleri "sefil atıklar" olarak adlandırdı. Sarna’nın dediğine göre fark şudur ki, şiirde Yahudiler bu zor şartları, göçmenlerin gelmesi için bir sebep olarak gördüler, onları reddetmek için değil. 

Sarna, "Birçok Yahudi ve birçok Amerikalı için, kendi köklerini düşündükleri zaman, insanlar, özellikle de nazikçe anlatamayacakları yerlerden geldiler" dedi. "Amerika'ya, birer göçmen olarak bu şartlardan - özgürlükler ve cesur topraklara - sığınmak için büyük fırsatlar ve harika şeyler elde ettikleri yerler – olarak baktılar." 

Ancak New York Üniversitesi'ndeki Amerikan Yahudi Tarihi Merkezi olan Goldstein-Goren'in direktörü Hasia Diner, Yahudilerin I. Dünya Savaşı'ndan sonra bu bağnazlıkla yüzleşen göçmenlerin sadece küçük bir bölümünü oluşturduğunu belirtti. Eğitilmesi imkansız ayılar olarak görülen Güney İtalyalıların daha kötüsünü yaşadığını söyledi.

Diner, Güney İtalya'ya yönelik tutumlardan "Görüntü, ilerlemeye ve gelişmeye yönelik Amerikan yönelimine uymuyordu ve sonsuza dek el altında kalanlar olacaktı" dedi. “Buna karşın Yahudiler, "biraz fazla başarılı, biraz fazla saldırgan, ve Amerikan parçasına çok hızlı adapte oluyor" gibi görünüyorlardı. Rakip olarak görüldüler." 

Sarna ve Diner, benzer korkuların 1920'lerin ve günümüzdeki ulusalcıları canlandıracağını söyledi. Her iki durumda da, bu küçümseyici yorumların beyaz Amerikan toplumunu bozacak yabancı bir kültüre ait korkudan kaynaklandığını belirttiler.

Sarna, "Bu göçmenlerin ülkeyi değiştirecekleri korkusu vardı, aslında bunu onları daha az Protestan, daha az Orta Avrupalı ve Kuzey Avrupalı vesaire şeklinde yapacaklarını sanıyorlardı" dedi. "Bugün de aynı şey. Zira cumhurbaşkanı Norveç'ten daha fazla göç istiyor, bu anlamda tarihi perspektiften hiçbir şey değişmedi." 

Esprili bir dille birlikte, bazıları cumhurbaşkanının görüşlerinin Amerikan toplumunda tekrarlanan bir tartışmadan bahsetmenin patavatsız bir yolu olarak anlaşılabileceğini öne sürüyor: Amerika Birleşik Devletleri göçmenleri dünyanın her tarafında mücadele edenlere özgürlük ve fırsat verme görevinin bir parçası olarak kabul ediyor mu? 

Yoksa ilk düşünceleri “Birleşik Devletler için en iyi olan hanginiz?” mi? Örneğin Avustralya, Kanada, İngiltere ve Yeni Zelanda gibi diğer ülkeler göçmenleri kabul etmek için -daha fazla eğitim ve tecrübe sahibi- puan sistemi kullanıyorlar.

Sarna, Trump'ın yüksek vasıflı göçmenlerin bir tercih olduğunu söylediği fikrini, öyle söylemek isteseydi, o şekilde söylerdi diyerek reddetti.

Ben Sales 12 Ocak 2018, Forward, Yahudi yazar


Derya Beyaz, 24.01.2018, Sonsuz Ark, Çırak-Çevirmen Yazar, Çeviri 





Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz

Seçkin Deniz Twitter Akışı