14 Kasım 2017 Salı

SA5161/SD818: İnsan Satanizm Karşısında Seçeneksiz Değildir

"Beşerin ihtiyaç duyduğu temel bilgi, çarpıtılmamış tarih bilgisidir diyebiliriz."


Varlığa dair net bir yorum yapabilme telaşı ile bulduğu herhangi bir antik çağ yahut neolitik çağ nesnesine tanrısal bir saygınlıkla yaklaşan insanın doğrudan Tanrı'dan, Allah'tan gelen ve tarihsel değeri de olan İlahi metinlere, özellikle en son mesaj olan Kur'an'a karşı ilgisiz, hatta karşıt tutumu gerçekten ilginçtir.

Varlığa, insana ve hayata dair tanrısal bilgiyi bozunmamış olarak bulabileceğini bildiği halde insanın Kur'an'a değil de muharref İncil'in onlarca nüshasından birine ulaşmak için define avcılarına, tarihî eser kaçakçılarına, istihbarat örgütlerine, akademisyenlere akıttığı para ve enerji, duyduğu ihtiyaç insanın varlığa dair net bir yorum yapabilme ihtiyacından doğmuyor, insanın çarpıttığı varlık bilgisinin insana anlatılan tarihine zarar verecek herhangi bir etkenin var olma olasılığından korktukları için, kontrol dışı gelişmelere engel olma ihtiyacından doğuyor. Ki aynı ihtiyaç dünyanın hakim dini olan satanizmin insanların Kur'an'a ulaşmasını da engellemeyi gerektiriyor.

Bugün İslam'ın ve müslümanların acımasız bir vandallığa, benzersiz bir şiddete, akıl dışı bir düşmanlığa maruz kalmasının kökeninde tarihin sakladığı gerçek güç var; İslam, tarihi ve öncesini de 'kuşkusuz bilgiyle' öğretme konusunda satanist batı ve satanist doğu için gerçek bir tehdittir.

Kur'an'ın tarihe yaptığı vurgu, dünyayı kan gölüne çeviren gelişmiş, teknolojik çağın zirvesindeki bilimsel Amerikan İmparatorluğu'nun lanete uğramaktan neden korktuğunu da izah edebilir. Tahrif edilmiş olsa da tarihi nitelikleri yerli yerinde duran Tevrat ve İncil lanetlenmiş kavimlerden açıkça bahsetmektedir çünkü. Kutsal Kitap adı altında birleştirilerek çelişkilerinden arındırılan ve insanlığın aklına uzatılan Yeni Ahit (İncil) ve Eski Ahit (Tevrat), satanist bir kaygının imparatorluğunu sürdürmesinden başka bir gaye taşımıyor, çünkü gerçeği örten her eylem, satanizmin daha uzun süre insanlığa egemen olmasına hizmet edecektir, aksi her eylem de gerçeği örten perdeleri yırtacak ve insanlığın tarihle ilişkisini yeniden inşa ederek aklın alanındaki kuşkuları en aza indirecektir. Bilim'le akıl çatışmak zorunda kalmayacaktır.

Beşerî tarihin yeni nesillere öğretilmesinde hemen bütün ideolojilerin ve dinlerin çizdikleri temel rotalar vardır; bu rotaların insanları etkilemesi ve yönlendirmesi için tarihin ihtiyaç duyduğu en temel şey de zaferdir; zaferlerle dolu bir tarih, o dini ya da topluluğun ideolojisini sonraki zamanlara aktarmaya yarar; yenilgilerle dolu dört yüz yıllık tarihiyle İslam, bu yüzden haksız bir şekilde insanlık için 'teklif üretemez' hale getirilmiştir. Çünkü yenilgiye uğrayan islam değildir, İslam'ın âmir hükümlerini terk eden ve aslında İslam olmaktan çıkan müslümanlardır; bugün de saldırı altında tutulan müslümanlar yüzünden İslam son mesaj olarak insanlığa dair tekliflerini mahfuz ettiği halde ulaşılmaz hale getirilmek istenmektedir. Batı'nın bu çerçevede savaş ilan ettiği güç,  müslümanlar ya da İslam değil bizzat İslam'ın Tanrısı olan Allah'tır.

Bu savaş antik yunan formunda pazarlanan Tanrılar Savaşı değildir, çünkü satanizmin tanrısı olarak pazarlanan Şeytan, bir tanrı değildir, tek Tanrı olan Allah'ın lanetlediği ve cehennemle cezalandıracağını temin ettiği yaratılmış isyankâr bir cindir ve inkâr ettirerek aldattığı insan gibi Allah'ı inkâr etmemektedir, kendisinin talebi ve Allah'ın kendisine verdiği izinle kıyamete kadar insanı Allah'ın yolundan saptırmaya çalışmaktadır, çalışacaktır. Varlığa, tarihe, insana hayata ve ahirete dair bilginin doğruluğuna zarar verme gücü olmayan şeytan, onun öğrenilmesine engel olmak için çabalamakta ve bu çabasına insanı da hizmetkâr olarak koşmaktadır.

Bu sebeple beşerin ihtiyaç duyduğu temel bilgi, çarpıtılmamış tarih bilgisidir diyebiliriz. 

Varsayımlarla, teorilerle gerçeğe ulaşmaya çalışan beşerî aklın geldiği ve tıkandığını hissettiği yeni binyılda, insanın şimdiden geriye doğru giderek diğer disiplinlerle ve eş zamanlı kıta ve ülke tasnifli mukayeseli tarih okumalarıyla tarihi sadeleştirmesi, kirlerinden arındırması ve sonraki nesillere aktarabilmesi gerekiyor.

Sadeleştirilmiş ve kirlerinden arındırılmış tarih bilgisi insanın doğasını daha doğru anlamasına ve geleceğini kendi kararlarıyla şekillendirmesine hizmet edecektir; yani insan satanizmin kuşatmasına karşı özgürlüğünü koruyabilecektir; varlığı tehdit altında olan insanın satanizm karşısındaki seçeneksizliğini aşabileceği tek yol da budur.


Seçkin Deniz, 14.11.2017, Sonsuz Ark, Ağacın Çürümüş Yaprakları-5, Sorgulamalar





Sonsuz Ark'tan

  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.



Seçkin Deniz Twitter Akışı