20 Temmuz 2013 Cumartesi

SA301/AyS11: New Age Muslim; Çöllerde Raks - Kral Sofralarında Ün

‘Toynak sesi duyunca Zebra gelsin aklına!’*


Sokratik yöntem yok; inisiyatik yöntem var. Birdenbire etkileniyorlar; bir şeyhin namaz kılışından, ney ve def sesinden, rakstan, aşktan, insanın Allah’ın bir parçası olduğuna inanan güruhtan… sonra birdenbire müslüman olup İslam dedikleri bir şeyi anlatıyorlar. Depresyon, şizofreni, paranoya, ankisiyete falan bahane.  Kitaplar, filmler, çizim, müzik, şiir yüklü heybeleriyle kralların kapısına çöreklenip sofradan besleniyorlar.
./.
Kral ne tasavvuf ne? Sofra ne, bir lokma-bir hırka ne? İstanbul, Dubai ve Kahire’yi mesken tutup Suud kraliyet ailesine yağdanlık yapıyorlar. Suud ailesi tasavvufa karşıt olmakla zengin bir vahhabi-selefi dine sahip. Lüks, şatafat ve tasavvuf; alışılageldik bir denklem; haberimiz yok, tanrısal yol böyleymiş.

Bir tanesi tasavvufa gönül(!) vermiş; New York’lu' derviş Shems Friedlander, resim, fotoğraf, film ve yazdığı kitaplarla sufizmi, İslam diye anlatıyor. Elit Mevlevileri elit Brooklyn Müzik Akademisi'nde bir semah gösterisi sunduğunda  izlemiş, mevlevileri davet etmiş, çay içip müzik çalışmışlar. İslam buymuş ona göre…
../..
'Sanat kendimi tanımam için bir araçtır' diyen Shems; bir gün Beyazıt'taki sahaflarda ziyaret ettiği bir Şeyh 'i namaz kılarken görünce 'işte bu' diyerek İslam'a yönelmiş. Mekke, Medine, Kahire ve İstanbul olmak üzere bütün Ortadoğu'da muhtelif şeyh efendilerden feyz almış. Ve aldığı feyzi anlata anlata bitiremiyor. Huzurlu, yetkin, kurtulmuş…

New Age Muslim böyle; işi çöllerde raksetmek, kral sofralarında ün toplamak. Lawrence ne yapmıştı ki?… Hepsi çöl sevdasıydı onunkisi… sonunda paramparça çöller kalsa da geride önemli olan aşktı.
…/…
New York’lu Shems’in çektiği 'Faysal: Bir Kral'ın Mirası' isimli belgesel filmi Kasım 2012'de Londra'daki BAFTA Tiyatrosu'nda ve Chagrin Falls Belgesel Film Festivali'nde gösterilmiş. Mister Derviş, Kraliyet İslami Araştırmalar Enstitüsü tarafından Sanat ve Kültür alanında 2012'nin 'En Etkili 500 Müslümanı'ndan biri seçilmiş. Kahire Amerikan Üniversitesi'nde görsel iletişim alanında profesör olarak ders veren Friedlander, dönüşümlü olarak Kahire ve İstanbul'da yaşıyormuş 'Toynak Sesi Duyunca Zebra Gelsin Aklına' adında bir kitap yayınlamış.
…./….
Celaleddin Rûmi Amerika'da en popüler şairmiş elbette; ama dünyanın kaotik, finanslaşan ekonomisinin ortasında insanlar hayatlarının anlamını anlamanın bir yolunu aradıkları için de 'Rumi, Aşkın Kanatları' filmi insanları çok etkilemiş...

Tasavvufun ilaçlık reçetelerinin sebebi de Shems’e göre, Franco Berardi’nin, 'The Uprising: On Poetry and Finance' (Ayaklanma: Şiir ve Finans Üzerine) adlı kitabından:  'Son on yılda psiko-sosyal araştırmalar ve sanat, sinema ve roman fenomenoloijisi duygusal ilişkilerde artan bir kırılganlığı ve zihinsel patolojilerde bir artışı ortaya çıkardı: Yeni kuşağın kolektif deneyiminde dikkat eksikliği bozuklukları, depresyon, panik ve intihar davranışı artmaktadır.'
…../…..
Shems Friedlander’in ‘'Toynak sesi duyunca zebra gelsin aklına' aforizmasından etkileniyoruz ve anlamaya çalışıyoruz. Çöllerdeki raksın sebebini düşünüyoruz. Görsel iletişim, Ayaklanma, Türkiye’de Gezi Parkı, Mısır’da Amerikan destekli Suudi finanslı askeri darbe. Zebra geliyor aklımıza. Yeni moda müslüman olmuş tiplerin paket dili çınlıyor kulaklarımızda.

Shems Friedlander’in ülkesi ABD’nin organize ettiği Gezi Parkı terörüyle İstanbul kan ağlarken, Kahire sokakları Suudi kraliyet ailesinin finanse ettiği darbelerle inlerken Shems Kahire Amerikan Üniversitesi’nde arap çocuklarına görsel iletişim dersi veriyor, Amerikalıların ahlaken yok olmuş, alkol uyuşturucu  ve seksin pençesinde kıvranan gençlerine anlatılacak olan tasavvuf derslerini Amerika'da anlatmak aklına gelmiyor. Müslüman arapların çocuklarına yeni kuşağın ayaklanma bilincini aşılıyor.
……/……
Savaşların arkasında sessizce büyüyen, öldürülen insanların yaşanmamış aşklarına kulaklarını tıkayan mistik paranoya, gezegenin bütün dertlerini dergahlarda müziklerle unutturmaya çalışıyor. Toynak sesini duyunca aklımıza Batılı ülkelere ait stratejik ahlaksızlıklardan başka bir şey gelmiyor.

Sen iyi bir adam değilsin Shems Friedlander, senin anlattığın sufizm de savaşlara, ölümlere karşı gündelik tek sözü olmayan, insanlık adına gelmiş geçmiş en büyük kötülük. Anlattığın İslam falan değil çünkü Kur’an’dan ve Allah’ın Elçisi Muhammed’den bahsetmiyorsun.

Kendinizi bir türlü tanıyamadınız, bitiremediniz bu tanrısal yol dediğiniz uğursuzluğu.


Aykut Seçkiner, Sonsuz Ark, 20.07.2013, Kırk İki Ara Noktalı Yazılar 11



* Shems Friedlander’in açıklaması:

“ABD'de bir tıp deyimi: 'Toynak sesi duyunca zebra gelmesin aklına' ifadesi ile eğer bir hasta boğaz ağrısı, baş ağrısı ve burun akıntısıyla size geliyorsa, daha fazla bir şey aramanıza gerek olmadığı açıktır, çünkü bu kişi nezle olmuştur. Değiştirilmiş 'Toynak sesi duyunca zebra gelsin aklına' sözüne göre tasavvufta, görünenin dışında bir anlamın mümkün olabileceğini anlamaya açık olmayı öneriyor..”





Seçkin Deniz Twitter Akışı