"Hayretle hemhal olan, hep bir hayretle olan, hep bir hayrette kalan aşılmaz dağları aşmanın yolunu bilip bildirecektir. Bilip bildirmiştir. Hayret içre bir yaşamın rehberliği ışığında olan hiçbir yol kesenin tuzağına düşmeyecek, önüne çıkarılan engelleri bir adımda aşacaktır."
Hayret makamından kopan insan kibir bataklığına düşmüştür. İçine düştüğü kibir onu araştırıcı, gayret edici, şeylerin künhüne doğru yol alma hevesini duymaktan uzaklaştırmıştır. Bilinecek, görülecek, duyulacak, sezilecek bir tek şey bile nazarında yok olmuştur. Bir yokluğun içinde olduğunun ayrımında bile değildir.
Böyle bir bilişe hiçbir dem ermeyecektir. Böyle bir bilişe bir yol hiçbir dem bulmayacak, bulamayacaktır. Bilmenin, öğrenmenin, sezmenin, ermenin hazzını hiçbir dem tatmayacaktır. Böyle bir hali tatmanın gereğini hiçbir dem duymayacaktır.
Her şeyi bildiğini sanan kişidir artık o. Rabblığını ilan etmiştir bilerek yahut bilmeden. Varlık karşısında, olan biten karşısında kibrin kazandırdığı bir özgüvenle tüm yanıtların cebinde olduğu vargısıyla tüm insanlığa tepeden bakmanın esrikliğiyle mutmaindir. Yapay bir mutmainliktir bu. Çevresine saldığı nahoş kokuların ayrımında değildir. Çürük dişten daha beterdir çevresine saldığı koku. Vurdumduymaz birinin ağzının içindeki çürük dişin çevreye saldığı kokudan habersiz oluşu gibi.. hayret makamından kopmuş kişi de olan bitene olan körlüğünün farkında değildir, çevresine verdiği rahatsızlığın farkında değildir.
Hayretten yoksun kişi olan bitenin olduğu gibi kalmasında payı olduğunu da ayrımsayamaz, ayrımsayamadığı şeylerin hiç birinin yoksunluğunu duymaz. Korkunç bir yoksulluk içinde kıvrandığını ayrımsayamaz. Buna bir yol bulamaz. Tüm yollar kibir tarafından kesilmiştir, uğrular tarafından yolu kesilen bir yolcu gibi çaresiz kala kalmıştır çöl ortasında. Ve fakat çölde yolu uğrular tarafından kesilen yolcu kadar bile bir bilinçten yoksundur. Ayakları prangaya vurulmuş bir kölenin bilincinden bile yoksundur.
Hayret makamından kopmuş kişi eli kolu bağlanmış, bir bibloya dönmüştür. Canlı bir heykelden ayırtsızdır. İçinde olduğu durumun vahametinden bihaber olduğu için kendini değiştirme, dönüştürme gereği duymayacaktır. Ah vah edip kıvranmasının da bir anlamı yoktur.
Hayret makamından uzak kişi varlığın varoluşun albenisinden habersiz salt soluk alıp veren bir nesne durumuna düşmüş demektir. Düşüşlerin en acıklısı en vahimi, en yürek parçalayıcısıdır. Gönül gözü körleşmiş, gördüğüne itimadını yitirmiş olmanın bedbahtlığı içinde bir sürüngen gibi gün tükettiğini sezecek melekelerden yoksun kalakalmıştır varlık içinde.
Hayretle hemhal olan, hep bir hayretle olan, hep bir hayrette kalan aşılmaz dağları aşmanın yolunu bilip bildirecektir. Bilip bildirmiştir. Hayret içre bir yaşamın rehberliği ışığında olan hiçbir yol kesenin tuzağına düşmeyecek, önüne çıkarılan engelleri bir adımda aşacaktır.
Bu hep böyle olmuştur. Bu hep böyle olacaktır. Durağanlığın, kendinden öncekilerin yanlışlarının, yanılgılarının peşinde olmadığı için, olmayacağı için, hep bir başkaldırı halinde olduğu için insanlığın esenliğinde yeni adımlar, yeni aşamalar kat edecektir.
Cemal Çalık, 12.11.2018, Konuk Yazar, Sonsuz Ark, Deneme, Sözcüklerin Düş Hâli
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.