14 Ekim 2018 Pazar

SA6975/KY13-AO205: ABD'li Rahip Brunson'u Mahkum Edebilmek...

"Bu soruyu, bu fotoğrafla birlikte yanıtlamak gerek!"


Rahip Brunson, 555 gün hapis yattıktan sonra 3 yıl 1,5 ay hapis cezasına çarptırılarak tahliye edildi. Yurt dışı yasağı kalktığı için de özel uçakla ABD'ye uçtu.

Brunson konusu aylardır Türkiye kamuoyunun gündemindeydi. İktidara yakın medya iktidarın, ABD' ye karşı elinin güçlü olması için Brunson'un ajan olduğunu, hatta PKK ile işbirliği yaptığını, asıl hedefinin sınırımızda (sonradan Türkiye içini de kapsayacak) bir kürt devleti kurulması için CİA tarafından görevli, din kisvesiyle örtülü bir istihbarat elemanı olduğunu ileri sürüyordu.

Bu iddialara karşılık, geçmişte iktidara yakın düşmüş, iktidara destek vermiş Yıldıray Oğur gibi bazı yazar, çizerler de dahil olmak üzere bazı isimler ise bu iddiaların komik olduğunu , ortada tutukluluğu gerektirecek bir suç olmadığını, suç diye ortaya atılanların iktidarın kullanımına sunulmuş bir kurgudan ibaret bulunduğunu ileri sürmekteydi. Bu kişilere göre Rahip derhal serbest bırakılmalı ve yapılan bu yanlış uygulamadan dolayı ABD'den özür dilenmeliydi..

Brunson'un bazı etkin kesimlerce suçsuz olduğunun yüksek sesle seslendirilmesi, ABD cephesinde Türkiye'ye karşı tepkilerin yükselmesine yol açtı. Benzer durumların Almanya ile de yaşanmış olması ve Alman ajanı diye suçlanan bazı isimlerin daha sonra salıverilmesi Brunson kararının da benzer yönde siyasi bir karar olduğu iddialarını güçlendirince ara seçimleri yaklaşan Trump, Türkiye'ye açıkça cephe aldı. Üst üste attığı twitlerle Erdoğan iktidarını adeta düşman ilan etti ve ekonomik saldırıların önünü açtı.

Avrupa ve bazı Türkiye karşıtlarını da arkasına alan Trump'un ülkemize yönelik ekonomik saldırıları başarılı oldu ve dolar beklenmedik seviyelere çıktı, piyasalar, ekonomi sarsıntı geçirdi ve hala bu darbelerin olumsuzlukları hız kesmiş değil.

Bu arada; Rusya'yla işbirliğini geliştirmemizi tepkiyle karşılaşan Batı blokunun Türkiye'yle iyice gerilme sinyali vermesi üzerine Batı ile ilişki arayışlarına girildi ve yeniden AB görüşmeleri için adımlar atılmaya başlandı. Bu arada Erdoğan BM genel kurulu vesilesiyle Batılı liderlerle bir dizi görüşme yaptı, heyetler arasında da burada bir çok görüşme gerçekleştirdi.

Gelinen noktada Türkiye, AB(D) ile gerilimleri azaltıp, işbirliğini geliştirme çabasına girmiş görünüyor. Ekonomimizin kırılganlığının tecrübe edilmiş olması yeni restleşmelerin nelere mal olacağını bizlere öğrettiği için Erdoğan, iç ve dış baskıları dikkate alarak Brunson konusunda yargının vereceği kararı saygıyla karşılayacağını belirtti. 

Bunu vurgulamaktaki asıl amaç, Türkiye'nin tutuklama kararını deliller üzerinden değil, ABD'ye karşı bir koz olarak kullandığı ve Erdoğan'ın yargıya müdahale edip bu doğrultuda baskı yaptığı yönündeydi.

Gerçekten de Erdoğan'ın yaptığı bazı açıklamaların bu yönde değerlendirilmesi ve yargının bu konuşmalardan olumsuz etkilenmesi mümkündü. Zira iktidara yakın medyanın yayınları da yargının bu yönde karar vermesine baskı niteliğindeydi..

Bugünkü tahliyeden sonra geçmişteki tartışmaları göz önüne alarak söylenebilecek bir şey varsa o da; Erdoğan'ın Rahip Brunson'u ABD ile çeşitli pazarlıklar için hapiste tutulmasına yol açtığı yönünde olması gerekirken, kimileri Rahibin neden tahliye edildiğini sorguluyor ve Erdoğan'ı ABD'ye taviz vermekle suçluyor..

Şimdi bu kişilere sormak gerekmez mi? Bırakınız suçsuz denilen bir ABD'li rahibi 555 gün hapis yatırıp, 3 yıl ,1,5 ay cezaya çarptırmak, gerçek bir ajan olsa dahi geçmiş iktidarlar bu kişiyi acaba bir gün tutuklu tutabilir miydi?

Bu soruyu, bu fotoğrafla birlikte yanıtlamak gerek!


Başbakan Bülent Ecevit, Başkan Bill Clinton, 1999, Beyaz Saray



Adnan ONAY, 14.10.2018, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Gündem'in Düşündürdükleri






Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı