17 Nisan 2018 Salı

SA5968/SD949: "rölatif ya da hoşgörülerle doğru orantılı olarak artan hatalar" /08.05.2005/ 355. patika


...insanlık, binlerce yıllık dünya mâzisi süresince, zamanın herhangi bir yerinden geriye yahut ileriye doğru incelendiğinde ilginç bir devinimler dizisiyle karşılaşır; bilgi arttıkça hatalar artmakta bilgi azaldıkça hatalar da azalmaktadır...
...oysa insanın mantık örgüsü, bu doğru orantıyı kabullenmekte zorluk çekecektir...
...mantık der ki; bilgi arttıkça hata azalır...
...halbuki; sosyal veya bireysel tüm gelişmeler ile bilime bulaşan her türlü insan figürü, insanın mantık kurgusuna uygun sürekli değişimler geçirmiş değildir...
...keşifler, savaşlar, bireysel ve toplumsal ilişkiler ve ilişki düzenekleri hiçbir insan mantığı formunda başlamaz ve gelişmez; ancak insan öyle zanneder...
...zannettiği içindir ki; "bilgi arttıkça hatalar azalır", orantısına dair kurgusal ve rölatif hatalar yapar...
...basitleştirilmiş hata vurgularına göre, sosyal ilişkilerin geçmiş zaman analizlerinde görülecektir ki; insanlar, hataya karşı sonraki zaman analizlerinde görülebilecek hoşgörüye sahip olmayı düşünmemişlerdir...
...bilgi düzeyi sonraki insana göre düşük olan önceki insan şöyle düşünür; insan hata yapmaktan kaçınmalı ve ilişkilerini sabote etmemelidir...
...oysa bugün insanlar, her insanın dilediği kadar hata yapma özgürlüğü olduğunu düşünmekte ve empati yöntemiyle hataları hoşgörüyla karşılamakta ve bu bazda yeni düzenekler oluşturmaktadır...
...itiraz edilemeyecektir ki; sonraki zmaan insanı, daima önceki zaman insanından daha fazla bilgiye sahip olmasına rağmen daha fazla hata yapmaktadır...
...yani; hata yapma orantısı, gerçekte bilginin nicelik hesabıyla değil, insanların genel olarak hata yapma özgürlüklerine çizdikleri sınırların genişliği ile ilgilidir...
...insanlar, bilgileri arttıkça hata yapma özgürlüklerinin genişlemesi gerektiğine dair yeni kurgularla meşgul olurlar..
....dolayısıyla, insan mantığı bu konuda yeni oranlar bulmak isteyebilir...
...göreliliklerin her an varolacağı gerçeği insanda yeni ve suç unsuru az oranlar kurmaya zorlar...
...hukuk sistemlerinin genişliği ve detaycılığı/derinliği klasik özgürlük terennümlerine alaylı bir yaklaşım sergiler...
...hukuk sistemleri, yani bilgisi artan insanlar, sürekli yenilenen ve sınırları genişleyip derinleşen özelliğiyle insanları, daha az bilgili oldukları zamana geri döndürmeyi hedeflerler...
...yapabilme sınırlandıkça insan daha az hata yapmaya zorlanacaktır...
...işte komik ve kesin olan budur...
...eğer bir başkasına hataları dolayısıyla sürekli affedici olarak bakmayı alışkanlık haline getirmiş olmak 'hoşgörüden kaynaklı onurluluk' anlamına geliyorsa, bu, insanlar aldatılmış olduğu için böyledir...
...insanları sık sık hataya yönelten hoşgörü asla onur değeri taşımaz...
...aksine kaypak ve güvensiz birey sayısının hızla artmasına ortam hazırlar...
...sırf bu sebeple değil; ama insan hoşgörü arttıkça daha çok ve sık hata yapar...
...yeni oran budur...

seçkin deniz


pürüzsüz patikalar

Seçkin Deniz Yazıları






Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı