20 Kasım 2016 Pazar

SA3663/KY13-AO97: Cinsel İstismar Suçlarıyla İlgili Değişiklik Önergesi Üzerine

"Toplumsal tepkiler oluşturabilecek olan böylesi değişiklik önergeleri meclise getirilirken en azından tepki odaklarına yapılmak istenen değişiklik anlatılmalı, onların bu konudaki görüşleri de alınmalıydı."


Ak Parti'nin Meclise sunduğu değişiklik önergesi, zamanlaması, içeriği ve hazırlanış şekli açısından bir çok yönden hatalıdır.

Yasa tasarısı "Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16/11/2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçundan, mağdurla failin evlenmesi durumunda, Ceza açıklanmasının geri bırakılmasını, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesini" amaçlamakta.

Tasarıda ayrıca,"Zaman aşımı süresi içinde evliliğin, failin kusuruyla sona ermesi halinde fail hakkıdaki hüküm açıklanır veya cezanın infazına devam olunur. Bu fıkra uyarınca fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suçtan azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazının ortadan kaldırılmasına karar verilir" denmekte.

Yani tasarının yasalaştığı tarih öncesinde yukarıda belirtilen durumlar çerçevesinde cinsel istismar suçu işlemiş olan tutuklular salıverilecekler. Bundan yararlanacak olanların sayısının 4 bin civarında olduğu belirtilmekte. Tasarı cinsel istismarın sonucunda evliliğin varlığını şart koştuğu için asıl amaç vaktiyle mağduriyete uğramış olan ve sonuçta mağduriyete uğratanla evlenip, çoluk, çocuğa kavuşmuş olanların bu kez eşlerinin hapisliği nedeniyle yeni bir mağduriyetle karşı karşıya kalmasını önlemeye yönelik.

Bu değişiklik önergesi; henüz 18'ine varmadığı halde peşe kaçma, anlaşarak evlenme gibi durumlarla karşı karşıya olan gençlerin hapisten kurtarılmasına yönelik bir düzenleme olarak algılansa da durum öyle değil. Tasarı 16 yaş altındakilerle yani çocuk yaştakilerle ilgilidir. 

Mevcut yasa "cebir, tehdit ve hile olmaksızın " 15 yaşını bitirmiş olanla cinsel ilişkiye verilecek cezanın üst sınırını (eğer yaş farkı 5 yıldan az ise) 2 yılla sınırlandırdığı için bu durumda hapis cezası söz konusu olmuyor.

Özetle; bu değişiklik önergesi, kendi rızasıyla 16 yaşından küçük (ki burada alt sınır yok) küçük kızlara cinsel istismarda bulunup evlenen, sonra da bu suç nedeniyle ceza evine düşen erkekleri hapisten çıkarıp, aileye reis olarak döndürmeyi amaçlamakta. Böylece, cinsel istismar diye tarif edilen fiile uğrayan kadın, evinin reisi olmuş olan erkeğe kavuşarak ikinci bir mağduriyetle karşı karşıya kalmamış olacak!

Amaç sadece, bu durumdaki kadınların ikinci bir mağduriyet yaşamasını önlemeye yönelik de olsa, bu değişiklik önergesinin bu şekilde meclise getirilmesi bir çok bakımdan yanlıştır..

Şöyle ki;

  1. Pizzagate skandalı ülkemizde geniş bir kitlede nefret duygularını kabartmıştır. Batıdaki bu iğrençliklere gösterilen tepkiler ülkemiz toplumunun duyarlılığı yükseltmiştir. Bu zamanda cinsel suçlarla ilgili yapılacak bir düzenleme kolay istismar edilebileceği dikkate alınmalıydı.
  2. Türkiye'de darbe yapmaya kalkanlar ülkeyi karıştırmak için toplumsal dayanışmayı kırmak ve iktidara karşı kitleleri örgütlemek istemektedir. Bu durumun onlara imkan sunacak bir durum olabileceği düşünülmeliydi.
  3. Ensar vakfı, dini vakıflar, kurslar ve okullarda yaşanan bazı çirkin olaylar ve işlenen cinsel suçlar nedeniyle muhafazakarlar genel bir taarruza uğramış, muhafazakarların bu konuları örtmeye çalıştıkları öne sürülmüş ve iktidar bu kitlelerle özdeş gösterilmek istenmişti.. Bu değişiklik önergesinin yeniden aynı fay hattının eşelenmesine yol açması muhtemeldi. Anlaşılan bu konu da önemsenmemişti.
  4. Muhalafetin, bilhassa HDP ve CHP'nin bu konunun üzerine balıklama atlayacak olması hesap edilmemiş veya önemsiz görülmüştü.
  5. Değişiklik önergesinde "çocuklu, uzun süre evlilik, boşanmama şartı" gibi düzenlemeler olmaması, bu suçları işleyenlerin kolayca hapisten çıkmalarını sağlamaya yönelik olarak değerlendirilebilir diye bir endişe taşınmadığı anlaşılıyordu.
  6. Değişiklik önergesinde alt yaş sınırı yoktu. Yani 10'lu yaşlarda kandırılıp, sonra da evlenilenle, 15 yaşını doldurmuş olanın durumu aynı görülmüştü. Oysa yaş küçüldükçe toplumun duyarlılığının daha da arttığı, tepkinin yükselebileceği hesaba katılmamıştı.

Kısaca; bu veya daha da eklenebilecek nedenlerle bu değişiklik önergesinin bu dönemde, bu şekilde gündeme getirilmesinin doğuracağı olumsuz etkiler hesap edilmemiştir.

Toplumsal tepkiler oluşturabilecek olan böylesi değişiklik önergeleri meclise getirilirken en azından tepki odaklarına yapılmak istenen değişiklik anlatılmalı, onların bu konudaki görüşleri de alınmalıydı.

Ayrıca, bu gibi istismara açık, hassas konularda meclise sunulacak değişiklik önergelerinde diğer partilerin de desteğine başvurulmalı, onlardan öneriye önceden destek alınmalı, teklif ortak imzalarla karma teklif haline getirilmeliydi.

Sonuç itibarıyla; İktidar bu nazik dönemde böylesine önemli bir konuyu meclis gündemine taşırken gerekli titizliği göstermediği için kendisine destek olan çevrelerden dahi tepki almıştır.

Umarız bu değişiklik önergesi geri çekilir ve uygun bir zamanda, daha titizlikle ve kadın kuruluşlarının, sivil örgütlerin ve diğer partilerin de desteğini alacak bir hale getirilir.

Eğer buna rağmen yine de kamuoyu "16 yaşından küçüğü kandırıp, eş yapanlar cezalarını çeksin "diyorsa da kamuoyunun sesine kulak vermek en doğrusudur diyerek bu değişiklikten vazgeçmeli..


Adnan ONAY, 20.11.2016, Sonsuz Ark, Konuk Yazar

Seçkin Deniz Twitter Akışı