29 Eylül 2014 Pazartesi

SA911/SD177: "en büyük hezîmet" /05.09.2006/ 542. patika



...kafası karışık olanın ferdî/ictimâi ayar damarı bozuktur...
...cehâletin karıştırdığı kafada ise ayar damarı yok olmuştur; bu büyük zâiyâtın telâfisi de ilâhi rahmete muhtaçtır...
...adem'in evlâdı, cehâleti imbikle damıtıp özümseme işini, ilmi ve irfânı öğrenip sindirme işinden daha kolay ve üstelik şevkle yapar...
...cehâlet öylesine câziptir, ki; imbikten geçirilmiş cehâlette büyük bir müjde olduğunu sanan insanoğlu, büyük bir iştiyâk ile cehldaşlarıyla ittifaka girer...
...mamafih ilimde ittifâk etmemek de bâriz bir alışkanlıktır ve aynı cehâlete birazcık benzer...
...bir de...
...körlük vasfı vardır...
...ilme ve irfâna dayanan aklın, irâdeye istinâden nefsin ve iblis'in ellerine düşmüşlükte yaşadığı perişanlık...
...kişi, cehâletin sardığı zifiri karanlıkta, bilginin kollarına tutunarak yürür...
...ancak ne bilgi ışıltılıdır ne de insan görebilir...
...insanın o karanlıkta tutunduğu bilginin nev'i de/kaynağı da belirsizdir ve bilhakika ilâhi olmakla ilgisi yoktur...
...körlük vasfının kazandırdığı bazı fiiller vardır...
...zâhirde, 'körlük varsa aklın işi artar', gibiyse de tam tersine nefsin işi artar...
...ve nefsin kuklası olan bir aklı, fiillerin köklerinde görebilirsiniz...
...karanlıkta görmesi mümkün olmayanın bilgisi, bilgisi olmayanın fikri olmaz...
...fakat; ortalık yerde duran adem evlâdı en çok bilgisi olmayanın varmış gibi sarfedilen fikirlerine tamah eder...
...işte bu, insanın yaratılış gâyesine aykırıdır ve insan için en büyük hezîmettir...


seçkin deniz

pürüzsüz patikalar

Seçkin Deniz Yazıları


Seçkin Deniz Twitter Akışı