23 Mayıs 2014 Cuma

SA691/SD129: "bayram, cehâlet eliyle posası çıkarılmış basit bir ziyaret kuruluğu değildir" /24.10.2006/ 564. patika



...bayramlar şimdilerde...
...çoğunlukla...
...ziyaret ve diğer insanî telakkilerle doldurulmuş hâlleriyle, günahlarını bayramdan bayrama çıkarmaya utanmayanlar için bilinir oldular...
...fırsat oluşturup affedemeyen, ziyaret edemeyen, özür dileyemeyen ve yaşlılarına saygıda/sevgide kusurdan çekinmeyip küçüklerine merhametle sevgi/saygı vermeyenlerin sığındığı limanlar oldu, bayramlar...
...senede iki kez, içlerine binen yükleri temizlemek adına binbir mazeret üreterek kaçamadıkları için yakınlarına yaklaşanlar...
...yeni dedikodularla yüklenmiş olarak, bayramlardan sonraki zamanlara öfke biriktirenler...
...işte onlar, bayramların anlamına anlamsızlıkla dolu elbiseler giydirdiler...
...oysa bilmiyorlar ki; içi dingin olmayanın bayramı olmaz, dingin olanın ise bayrama erteleyecek bir şeyi kalmaz...
...ramazan bayramı, oruç tutabilecekken tutabilenlerin, tutamayıp bedelini ödeyenlerin ve oruçla mükellef olmayanların bayramıdır...
...oruç tutanın, arınan bedeninden sonra ruhunu arındırmasına meydan verir...
...arınma da sosyal bir varlık olan insan için, esirgenen sevginin serbest bırakılmasıyla, kir yükleyen öfkelerin unutulmasıyla, kopukluk doğuran dargınlıkların bitmesiyle mümkün olur...
...kurban bayramı ise, şükrüne ve Allah'a olan imanına delil sunmak adına kurban kesebilenlerin ve bu kurbanlardan nasiplenenlerin bayramıdır...
...yaşlılar ve diğer akraba, yoksullar ve yetimler, çocuklar bayramların kısa süreli fırsatçılığında hatırlanacak ve sevdindirilecek kadar değersiz değiller...
...hayatın her döneminde, her vaktinde insanın içine/ruhuna almakla mükellef olduğu diğerleri, bayramlarla tıkanarak insanlar birbirinden koparılmakta, bayramların kaydırılmış anlamları üzerinden günahlardan arınmak istenmektedir...
...bu bir haksızlıktır...
...bayram, dinin diğer vecibeleri gibi, cehâlet eliyle posası çıkarılarak basit bir ziyaret kuruluğuna büründürülmüştür...
...hediyeleşmek sona ermek üzere, fakir sevindirmek, akla dahi gelmemektedir...
...ve bayram bir süre sonra da, gelenek-görenek zannıyla toptan yok edilecek, haddinden fazla ve anlamsızca çalışan insanoğlu için tatille eş değer görülecektir...
...ve hiç kimse bireysel tatil yapma hakkına, diğerlerinin haklarını dâhil etmeyeceği için ziyaretler de ortadan kalkacaktır...
...bayram duracaksa...
...durması ve yok olması istenmiyorsa...
...bir şeyler yapmak vaktidir...
...hem üstelik şimdilerde, herkes her şeyi biliyorken...
...eski bayramlara özlem arttıkça artıyorsa, o özleyenler bilsinler ki; özletenler de kendileridir...
...onlar eski bayramlarda kendilerine sunulanları özlüyorlar...
...herkes çocukluk bayramlarını özler...
...o zamanlardaki gibi almaya devam etmek ister hep...
...fakat şimdi vermek, vermekten zevk almak onların işidir...
...neden, vermekten zevk almadıkları için, bayramların tadının kalmadığını anlamıyorlar?...
...bu iş sırayladır;
..."büyütürler seni, sonra sen onlara bakarsın; verirler sana, sonra sen onlara verirsin"
..."bu da her gün mümkün; sırf bayramlarda değil"...
..."ama her neyse, sen bayramlarda yapabiliyor musun?"...
...öyleyse, bayramların esas önceliklerine bakmalı, bayramlara vardırılmadan yapılacak olanları yenidenleştirmeli insan...
...geçmişi özlemek ahmakların işidir; daha iyisini bugüne koyamadıkları için...
...bu vesileyle bu mesele iyi biline...

seçkin deniz

pürüzsüz patikalar

Seçkin Deniz Yazıları

Seçkin Deniz Twitter Akışı