20 Temmuz 2017 Perşembe

SA4612/KY35-YTK201: Yapılacaklar Geleceğimizi Belirleyecek

"Görevimiz, bizden sonrakilere borçlu olduğumuz emanetin hakkı, o hale düşmemenin çaresini bulmak ve hayata geçirmek yani…"


Tarihte ne olup bitmiş bakmaktan alamaz insan kendini istese de istemese de. Kimi memurların geçmeyen alışkanlığıdır ya Resmi Gazete’yi açmak her sabah, çoğu insan için de geçmişi taramak kaçınılmaz bir alışkanlıktır.

Tarih yargılamayı, yargıyı test etmeyi, kıyası öğretir. Varoluşunuzun anlamı için de verdiğiniz kararın doğruluğu için de dönüp bakacağınız en güçlü veri hep tarihtedir.

Ben bu yazıyı yazarken meselâ tarih Kudüs’ün ilk Haçlı Seferi’nde el değiştirdiğini ve ilk haçlı hükümdarının dört buçuk asır sonra dün atandığını okuyoruz. Daha bir yüzyıl ellerinde tutamadan tekrar Selahaddin Eyyübi geri alacak ve şehir 12 asır Müslümanların elinde kalacaktı. Ta ki 1917’de 1. Dünya Savaşı’nda tekrar el değiştirene kadar.

Cihan Harbi’nin bu coğrafyaya yaptığını anlatan kitaplar, araştırmalar, hatıralar koca bir külliyat tutuyor. Ama bizi ayrıca ilgilendiren şeyler de oldu yine bir Temmuz günü. Son Osmanlı Meclis-i Mebusanı’nın ilân ettiği Misak-ı Milli’yi 18 Temmuz 1920’te Büyük Millet Meclisi’nce de aynen kabul edilerek üzerine yemin edildi. 97 yıl önce bugün yani…

Yahudilerin öpmek ve yağ sürmek için izin alamadıkları duvarın olduğu şehirden Hazreti İsa’nın tefecilerin dükkânını basıp ortalığı dağıttığı Kudüs’e, Haçlı Seferleri’nin ideolojik ve teolojik Kızıl Elma’sından günümüze tarih nasıl bir seyir izlettiriyor…

Ve hemen üzerindeki topraklarda yani ağırlıkla Irak ve Suriye’de bugün yaşananlar; İstanbul ve Ankara’da ayrı ayrı aynı şekilde, noktası değişmeden kabul edilen Milli Ant…

Bütün bunlar tarihte olup bitti ama yansımaları, artçıları, devamı bir şekilde hayatımızı etkilemeye devam ediyor.

Hangisi gerçekleşecek?

Kimin dediği olacak?

Hakikatten yüzüncü yıla hızla üzerimize doğru gelen Lozan’da yüz yıl sonrası için imzalanmış gizli maddeler mi var?

Hiç ama hiç sanmıyorum da yine de diyelim ki, bir kötü efsane gibi ‘kulaktan kulağa’yı geçip ciddi (?) makalelere, dosyalara konu olan bu “şey” gerçekten kağıda dökülüp imzalanmış olsa bile hayata geçirmekle yazıya dökmek aynı şey mi?

Değil tabii ki…

Sykes-Picot da ciddi bir anlaşmaydı ve önce Rus Çarlığı yıkılınca akamete uğradı sonra yeniden güç kazanıp savaşı galip bitirince kısmen hayata geçti. Sonra araya başka bir dünya girdi. Her şeye rağmen yine Rusya topraklarındaki yönetim devrilince Ortadoğu’da at koşturmaya başlayanlar ellerinden geldiğince ta o anlaşmaya uygun paylaşımlarını ama az ama çok yaptılar.

Fakat dünya 1900’lerin dünyası değil.

O zamandan kalan sorunlar, hatalar, hırslar, talepler bugünü de etkilese bile o zamanın planlarını hayata geçirmek mümkün değil.

Bu yüzden bir asır önce bir şeyler imzalanmış olsa bile onları hayata geçirecek olan sadece “güç”tür.
İmzalanmamış olan şeyleri hayata geçirecek olanın da yine “güç” olması gibi.

Türkiye Cumhuriyeti mi parçalanacak? Sağında solunda yeni Ermenistanlar, şimdi Kürdistan ve daha akla gelmedik devletçikler mi oluşacak?

Güç yeterse evet.

Güç yetmezse asla…

O yüzden meselemiz varolduğunu düşündüğümüz, sandığımız, endişe ettiğimiz kimi asırlık gizli anlaşmalar değil; güçlü olup olmadığımız.

Yoksa, bir anlaşma, gizli maddele falan ihtiyaç yok bölünmek parçalanmak dağılmak için; yeter ki güçsüz kalın, yeter ki gerekenleri yapamayın… kim olsa tuz buz eder zaten devleti de milleti de vatanı da…

Ya da tersi, bin imzayla birbirinden beter gizli şeyleri taahhüt ettiysek bile gücümüz oldukça kimse bunların birini bile hayat geçiremez…

Ahmet Kaya ne diyordu güzelim şarkılarından birinde; “Beni bir korkak bile vurur!”

Görevimiz, bizden sonrakilere borçlu olduğumuz emanetin hakkı, o hale düşmemenin çaresini bulmak ve hayata geçirmek yani…


Yaşar Taşkın Koç, 20.07.2017, Sonsuz Ark, Konuk Yazar
Yaşar Taşkın Koç Yazıları




Sonsuz Ark'ın Notu: Yaşar Taşkın Koç Beyefendi'nin yazılarının yayınlanması için onayı alınmıştır. Seçkin Deniz, 16.07.2015


İlk yayınladığı yer: Yeni Şafak




Sonsuz Ark'tan

  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz

Seçkin Deniz Twitter Akışı