11 Ocak 2018 Perşembe

SA5462/KY25-NO102: Şoför Hediyeli Araç Hizmeti ya da Şoförsün Dediler, Vermediler!

Not: 
"Neden böyle önemli ve ciddi bir maruzatı mizahi bir dille anlattım? Bunu ben de çok düşündüm ama galiba en doğrusu buydu. Dosya yaklaşık bir haftadır elimde. Önce konuyu anlamalı ve ona göre bir konsept hazırlamalıydım. Neticede bu resmi bir dilekçe değildi. Meramımızı mizahi bir üslubla anlatmak daha uygun düşer diye düşündüm. Belki de hayat fazla ciddiye alınacak bir şey olmadığı içindir. Ya da elimden sadece bu kadarı geldiğindendir. Bilmiyorum. Sürçü lisan ettiysem affola."
Naim Okur


Neden bu başlığı attım? Olay bana intikal ettirildiğinde ilk dikkatimi çeken ve bana en vurucu gelen kelime "şoför hediyeli" ibaresi idi. "Dosyayı bana gönderin okuyayım." dedikten sonra baktım ki daha diplomatik bir ifade kullanılmış: "Sürücülü Araç Kiralama Hizmet Alımı"!

Aslında olay bir hizmet alımı... Devlet bazı işlerini gördürmek için X,Y, Z firmalarından araç kiralıyor ve bu hizmetin içinde sürücü de gratis/bonus olarak geliyor. Buradaki işlem kesinlikle bir araç kiralama işlemi. Olaya biraz daha hümanistçe yaklaşacak olursak kainatın en büyük öznesi olan, amaç olan insan -ki burada insan sürücü ismi arkasına gizlenmiş- aracın yanında nesne gibi görülüyor. Bu nasıl bir ironidir taşeron denen şeyin ne menem gayri insani bir uygulama olduğunu ortaya koyan. İnsanın, aracın yedek parçası gibi görüldüğü bir hizmet alımı...

Bu kadar ajitasyon yeter. Devletimiz ve dolayısıyla hükümetimiz de zaten bu taşeron uygulamasının yanlış olduğunu gördüğü için, biraz da muhalefetin iteklemesi ile bu uygulamayı değiştirmeye karar vermiş ve yaklaşık bir milyona yakın taşeron işçiyi kadroya almaya karar vermiştir. Başka bir ifadeyle bütün gün devletin X kurumunda çalıştıkları halde maaşlarını ve varsa diğer sosyal haklarını kendilerini gönderen Y firmasından alan işçilere devletin X kurumu diyor ki: "Bundan sonra siz bizim işçilerimizsiniz!"

Hükümet, muhalefetin "çorbada bizim de tuzumuz olsun" ya da "mecliste görüşelim de biraz sesimiz duyulsun arada bir iki artistlik yapalım" diye bağırıp çağırmasına aldırmadan şipşak 27 Aralık 2017 tarih ve bilmem kaç sayılı KHK ile bu konudaki tasarısını kanun hükmünde dayadı ve getirdi. Bize de "milletimize özellikle işçilerimize hayırlı olsun" demek düştü. Kış lastiğini bile KHK'nın içine monte eden devletimizin hikmetinden suâl olunur mu olunmaz!

Buraya kadar mevzuyu anlamayan var mı? Efendim? Bunları yazılıda soracağım, ona göre! 

Anlayanlar anlamayanlara anlatsın! Çünkü esas anlatmak istediğim az ilerde olduğu için buraları hızlı geçiyorum. Laf aramızda ben bile anlamak için en az 10 defa okudum. Kıyamete kadar var olası devletimizin işlerine akıl sır erdirmek ne mümkün! Aklıma rahmetli Kemal Tahir üstadımızın bir romanında dediği söz geldi: "Osmanlı da oyun bitmez!" Aslında bunu yazmasam da olurdu, ama yazmış bulundum bir kere...

Gelelim ben bütün bunları neden anlatıyoruma. Geçen gün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu Hanımefendi'den dinlediğim kadarıyla bahsi geçen KHK çevresinde bir milyona yakın işçimiz kadrolu hâle gelmiş olacak. Bu arada sayın Bakanımızın hükümetin en güzel diksiyonu olan bütün toplantı ve müzakerelerde dersine gayet iyi çalışmış, özgüveni yüksek biri olduğu kanaatini beslediğim sofistike iltifatımızı araya sıkıştıralım bakarsınız ilerde lazım olur! Her ne kadar bu işler eninde sonunda dünya durdukça, nefes aldıkça başımızda durası Reis-i Cumhurumuz pardon Reis'imizde bitecek olsa bile biz yine de sayın Bakanımızın hakkını verelim dedik.

Nerede kalmıştık? Efendim bu KHK'nın akabinde ve detayında hatta derunundaki bazı şartlar göz önüne alındığında; özellikle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı il Müdürlüklerinde hizmet veren ve an itibariyle halen taşeron olarak çalışan bazı şoför kardeşlerimizin kaplama alanı pardon kapsam dışında kaldığı ortaya çıkmış. Nasıl oluyor da oluyor demeyin basbayağı oluyor işte.

Şimdi bu KHK da hizmet alımı olayında aslında özne olması gereken, ama yazım dilinde "araç yanında hediye" olarak verilen sürücü (şoför) kardeşlerimizin hizmetin toplam bedeli içindeki oranı en az %70 olmalı ki "işçi" sayılarak kadroya alınsın! 

Şöyle açalım: Şimdi "Sürücülü Araç Kiralama Hizmet Alımı" olayının yıllık toplam maliyetinin içinde aracın yıllık kirası ile sürücünün yıllık kirası toplanarak hesap edilen toplam maliyet hesabında işçilik Maliyetinin oranı asgari %70 olmak zorunda. Anlamadınız değil mi? Eee herkes ben değil tabii! 😉

Daha basite indirgeyelim o zaman. Yani araç harbiden lüks ve pahalı ise veya minibüs falan ise masrafı artıyor. Araç büyüdükçe aracın içindeki şoför kardeşimiz küçülüyor. Yok küçülmüyor onlar işlerini layıkıyla yapıyorlar, eve, çoluk çocuklarına ekmek götürmek için bütün gün direksiyon başında aslanlar gibi büyüyorlar da arabanın büyük olması onları maliyet hesabında küçük gösteriyor! Araba büyüdükçe sürücü kardeşlerimiz az biraz küçük düşürülmüş oluyor. Bu iş bir nevi "Almanlar yenildiği için biz de yenik sayıldık" olayına benzedi!

Offf be! Ne zormuş ders anlatmak! Bana öyle geliyor ki okuyan herkes anladı mevzuyu. İşte bu durumda olan, bakanlık kadrosuna geçeceğiz diye sevinirken rakamların, oranların azizliğine uğrayan binlerce şoför kardeşimizin umuduna soluk vermek istedim. Onlar dilekçelerini gayet anlaşılacak bir dille hazırlayıp hükümete bildirmişler zaten. Bize düşen ise onların seslerinin daha iyi duyulması için, durumlarının devlet katına ulaşması için omuz vermek.

Sayın Devlet Büyüklerimiz! Biz işçi statüsüne geçmeyi umut eden şoför kardeşlerimizin derdini anladık. Bizler anladıysak siz devlet büyüklerimiz, Sayın Bakanımız Jülide Sarıeroğlu, Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım ve dahi sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan haydi haydi anlamıştır diye düşünüyoruz. Biz hepimiz biliyoruz ki rakamlar bazen kör ve sağır olur ve böylesi durumlarda kalp, gönül girer devreye. Gelin bu kardeşlerimizin yüzlerini de kavramların, rakamların, oranların ruhsuzluğuna kurban vermeden bir sonraki KHK ile güldürelim. 

Ne demişti Edebali: "İnsanı yücelt ki devlet yücelsin."



Naim Okur, 11.01.2018, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Gündem
Naim Okur Yazıları




Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı