Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
Freeing the American-Israeli Soldier vs. Smotrich’s Zionist Supremacy
Gazze'deki direniş bu hafta, yabancı bir orduda görev yapan Amerikan-İsrail çifte vatandaşı Eidan Alexander'ı Trump yönetimine bir iyi niyet jesti olarak serbest bıraktı. Kızıl Haç ve İsrailli doktorlar tarafından yapılan ilk muayeneler Alexander'ın sağlık durumunun iyi olduğunu doğruladı. Serbest bırakılan asker iyi beslenmiş ve fiziksel olarak zinde görünüyordu ki bu görüntü, İsrail'in tıbbi yardıma uyguladığı abluka nedeniyle çocukların açlıktan, yaşlıların da önlenebilir hastalıklardan öldüğü Gazze'deki korkunç gerçekle tam bir tezat oluşturuyor.
Serbest bırakma, Başkan Biden'ın aksine mevcut yönetimin İsrail'in taleplerine tamamen boyun eğmemesi ve bunun yerine Gazze'deki Direniş ile doğrudan müzakerelere girmesi sayesinde mümkün oldu.
Ancak daha önceki jestlerde olduğu gibi bu iyi niyet de geçmişteki anlaşmalara pek saygı göstermeyen ırkçı İsrail hükümetini cesaretlendirme riski taşıyor. Başbakan Binyamin Netanyahu, Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in aç bırakma taktikleri ve ayrım gözetmeksizin bombalamasının bir örtmecesi olan “askeri baskı ”dan kaynaklandığını iddia etmekte gecikmedi.
Alexander'ın serbest bırakılmasının ertesi günü, Netanyahu aynı şekilde karşılık verme ve Gazze'ye umutsuzca ihtiyaç duyulan gıda ve tıbbi yardımın girmesine izin verme fırsatını değerlendirmek yerine, kavgacı tutumunu ikiye katladı. Hayalperest bir küstahlık sergileyerek on esiri daha kabul etmeye hazır olduğunu küstahça ilan ederken, aynı zamanda sivil halkın kuşatma nedeniyle açlıktan ölmesine son vermeyi reddettiğini yineledi.
Donald Trump'ın bile Direniş'in iyi niyet jestine Netanyahu'dan farklı bir karşılık verip vermeyeceğini merak etmek gerekiyor. Filistinliler, üstünlükçü bir ideolojiyle karşı karşıya oldukları acı gerçeğiyle yüzleşmek zorundadırlar; bu ideolojinin temelinde hak sahibi olma ve mutlak boyun eğme talebi yatmaktadır. Bu zihniyet 6 Mayıs'ta İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in Gazze'nin “tamamen yok edilmesi” ve 2,3 milyon Filistinlinin kendilerini etnik olarak temizlemeye “teşvik edilmesi” gerektiğini açıkça ilan etmesiyle tüyler ürpertici bir şekilde ortaya çıktı. Smotrich'in sözleri sadece bir retorik değildir; mevcut İsrail politikasının temelinde yatan acımasız mantığı ortaya koymaktadır.
Smotrich'in soykırım söylemi uç bir görüş değildir. Netanyahu'nun kabinesinde üst düzey bir bakan olarak, sözleri İsrail hükümeti ve endişe verici bir şekilde İsrail toplumunun giderek artan bir kesimi tarafından açıkça onaylanan resmi politikayı yansıtmaktadır. Batı Şeria'nın sadece Yahudilere ait Ofra kolonisinde düzenlenen önemli bir konferansta konuşan Smotrich, Gazze'deki mevcut savaşın çok ötesine uzanan stratejik bir yol haritası ortaya koydu. Mevcut hükümetin görev süresi 2026'da sona ermeden önce Batı Şeria'nın ilhak edileceğini öngördü.
Geçmişte bu tür açıklamalar uluslararası kınamalara yol açardı. Bugün ise sessizlikle ya da en iyi ihtimalle ılımlı itidal çağrılarıyla karşılanıyorlar. Bu arada Smotrich'in vizyonu sahada gerçekleşiyor. Aylar süren aralıksız bombardımanın ardından Gazze'nin büyük bölümü harabeye döndü. Nüfusunun %90'ından fazlası yerinden edilmiş durumda, hem de çoğu birden fazla kez. Açlık ve yetersiz beslenme yaygın. Kıtlık kapıda.
Yahudi etno-milliyetçi ideolojisi tarafından yönlendirilen bu acımasız politika, Filistinlileri insanlıktan çıkarmak üzere eğitilmiş bir askeri aygıt tarafından yürütülmektedir. İsrail siyasi yelpazesi tarafından desteklenen bu politika, çalınan Filistin toprakları üzerinde sadece Yahudilere ait yasadışı yerleşimleri genişletmek ve Filistin devletinin kurulma ihtimalini sistematik olarak ortadan kaldırmak üzere tasarlanmıştır. Smotrich'in sözleri şok edici bir sapma değil, Filistinlileri mülksüzleştirme, sürme ya da boyun eğdirmeye yönelik 77 yıllık Siyonist kampanyanın bir devamıdır.
İsrail'deki kamuoyu hükümetin eylemlerini yansıtmaktadır. Anketler Yahudi İsraillilerin çoğunluğunun, çocuklar açlıktan ölürken bile Gazze'de devam eden savaş politikalarını desteklediğini gösteriyor. Yarısından fazlası Smotrich'in Filistinlileri “gönüllü olarak” vatanlarını terk etmeye zorlamak için dayanılmaz yaşam koşulları dayatma planını destekliyor.
Peki Amerika Birleşik Devletleri nerede? Hala kolaylaştırıcı rolünü oynuyor. Washington on yıllardır İsrail'in liberal bir demokrasi olduğu efsanesi altında neredeyse koşulsuz mali destek, askeri yardım, diplomatik örtü ve siyasi dokunulmazlık sağladı. Gerçekte ise ABD politikası, ırk üstünlüğüne dayanan bir apartheid rejiminin sürdürülmesine yardımcı olmuştur.
Aynı zamanda Beyaz Saray, yerel harcamaları kısmak için yeni bir Devlet Verimliliği Departmanı (DOGE) kuruyor. Önerilen kesintiler arasında Eğitim Bakanlığı'nın ortadan kaldırılması, öğrenci yardımlarının, Medicaid'in ve savunmasız Amerikalılara yönelik diğer hizmetlerin azaltılması yer alıyor -hepsi de “mali sorumluluk” adına. Ancak kişi başına düşen milli geliri İspanya'nınkinden ve hatta Mississippi'ninkinden daha yüksek olan zengin ve nükleer silahlara sahip İsrail'in finansmanını azaltmak için böyle bir kemer sıkma politikası yok. ABD'nin İspanya'ya yılda 5 milyar dolar gönderdiğini ya da Tanrı korusun Mississippi'ye verdiğini düşünün.
Yine de 2024'te Beyaz Saray ve Kongre'deki her iki parti -nadiren hiçbir konuda birleşmezler- İsrail'in Gazze'deki soykırım savaşını finanse etmek için 17.9 milyar dolar daha taahhüt etmekte acele ettiler. Bu arada yönetim, Ukrayna'nın ABD yardımını geri ödemesi gerektiğinde ısrar ederken, İsrail için böyle bir şart koşmuyor. Akıl almaz bir şekilde, Kongre ve Beyaz Saray dünyanın en zengin 13. ülkesine milyarlar akıtırken, en yoksul Amerikalılara hizmet veren programlarda kesinti yapılmasını tartışıyor.
Eğer DOGE israfı azaltma konusunda gerçekten ciddiyse, işe tüm ABD dış yardımlarının yarısından fazlasını alan tek ülkeden başlamalıdır. Vatandaşlarına ücretsiz üniversite ve evrensel sağlık hizmetleri sunacak kadar zengin olan bu ülke, pek çok Amerikalının ancak hayal edebileceği avantajlara sahiptir. Bu yardımın sadece bir kısmının yeniden yönlendirilmesi, öğrenci borçlarının hafifletilmesine ya da özellikle Mississippi gibi eyaletlerde yetersiz hizmet alan kırsal topluluklarda sağlık hizmetlerine fon sağlayabilir. Bunun yerine Washington, askerileştirilmiş bir ırksal tahakküm rejimini finanse etmeye devam ediyor.
ABD, İsrail apartheidını finanse etmek yerine, İsrail'i hesap verebilirlikten korumayı bırakmalıdır. Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin İsrail'in savaş suçları üzerindeki yargı yetkisini desteklemelidir. Trump yönetimi -ve gelecekteki herhangi bir liderlik- Smotrich'in Siyonist üstünlük vizyonuna değil, Amerikan adalet ve eşitlik değerlerine dayanan bir dış politika talep eden, aralarında pek çok Yahudi'nin de bulunduğu milyonlarca Amerikalıya kulak vermelidir.
Jamal Kanj, 14 Mayıs 2025, CounterPunch
(Jamal Kanj, 'Children of Catastrophe: Journey from a Palestinian Refugee' Camp to America (Felaketin Çocukları: Filistin Mülteci Kampından Amerika'ya Yolculuk) ve diğer kitapların yazarıdır. Çeşitli ulusal ve uluslararası yorumlar için Arap dünyası sorunları hakkında sık sık yazmaktadır.)
Eyüp Kaan, 26.05.2025, Sonsuz Ark, Çevirmen Yazar, Sonsuz Ark Çevirileri
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.