19 Mart 2018 Pazartesi

SA5817/AŞ83: Afrin Zaferi; Kaldırım'daki Kahvaltı

"Fotoğraf mutluluğu anlatıyordu... Kurtuluşu, özgürlüğü."


Afrin'de 18 Mart 2018 sabahı, oğlu olduğunu sandığım bir delikanlının çömelerek eşlik ettiği fotoğraf, geleneksel kıyafetleriyle orta yaşın üstünde Afrinli bir kadının kaldırımda oturmuş kahvaltı yapan ÖSO askerine yüzündeki derin tebessüm ile bakışını, kaldırımdaki çaydanlığı, demliği, şekerliği ve ÖSO askerinin sol elindeki ekmeği bekleterek tebessümle muhabbete devam edişini yansıtıyordu; fotoğrafı gördüğümde Türkiye'nin yaptığı şeyin ne olduğunu bu fotoğrafın net bir şekilde anlattığını düşündüm. O delikanlı heyecandan elini kolunu nereye koyacağına karar veremiyordu. Fotoğraf mutluluğu anlatıyordu... Kurtuluşu, özgürlüğü.


Afrin, 18 Mart 2018

Bu yazıyı yazarken bir haber geçti ekrandan: "Afrin'de arama-tarama faaliyetleri sırasında 4 katlı bir binada PKK/YPG'li teröristlerin döşediği tespit edilen patlayıcı infilak etti, 4 ÖSO mensubu ve 7 sivil şehit oldu." 

Bir gün sonra, bugün 19 Mart sabahı Kürt maskesinin arkasına saklanmış şeytan, kurduğu tuzaklarla 11 insanı öldürmüştü; Suriye'de bugüne dek öldürülen masum bir milyon insandan sonra, 11 insan kurtuluşun, özgürlüğün ve zaferin tadını çıkaramadan ABD'nin, Avrupa'nın, Rusya'nın, İran'ın, Çin'in, Suudi Arabistan'ın, BAE'nin verdiği silahlarla, paralarla ve stratejik destekle terör örgütü PKK/YPG'nin tuzaklarıyla dünyaya veda etmişlerdi. Türkiye'nin sorumluluğu buydu, 100 yıl önce bırakıp gitmek zorunda kaldığı Afrin'deki, Suriye'deki vatandaşlarına barışın, güvenliğin ve hayatın mümkün olduğunu göstermekti...

Tarih kendi devinimlerini hiç değişmeyen bir mantıkla sürdürüyor. Güçsüz ve savunmasız ülkeler , güçlü, silahlı ve saldırgan ülkelerin planlayarak ürettiği insanlık cinayetleriyle mağduriyetin, tecavüzün, sömürgeleştirilmenin, öldürülmenin normalleştiği ülkeler haline geliyorlar. Süreç ilerledikçe, gücünü kaybeden güçlü ülkelerin halkları aynı mağduriyetin muhatabı haline geliyorlar...

Osmanlı yıkılırken sarsıntılarının 100 yıl daha süreceği belliydi, çünkü sınırları çizenler galiplerdi; ama bugün artık onların bunu galip olarak belirleme hakkı yok. Türkiye Fırat Kalkanı Harekâtı ile Cerablus'ta olduğu gibi Afrin'de de Zeytin Dalı Harekâtı ile galiptir ve sınırları artık kendisi çizecektir. Burada asıl sorun 'özgürleştirdiği' topraklardaki halkın vereceği özgür kararlarla kendi geleceğini tayin ederken emperyalist güçlerin Türkiye'ye ve halka uyguladıkları baskının nasıl def edileceği sorunudur. Bu sorunu da Türkiye ve müslüman halklar birlikte çalışarak çözecektir.

Muzaffer ÖSO askeri kaldırımda Afrinli bir kadının ve oğlunun ikram ettiği kahvaltısını yaparken, 18 Mart 2018, Afrin

18 Mart sabahı ABD destekli PKK teröristleri Afrin'i terk edip kaçarken, onları kaçırtan güç Türkiye Cumhuriyeti'nin Türk, Kürt, Zaza, Arap, Laz, Çerkez, Arnavut, Boşnak, Gürcü, Çeçen unsurlardan oluşan ordusuydu; 18 Mart 1915'te yine aynı unsurlar Çanakkale'de yine aynı düşmanla savaşmışlar yine zafer elde etmişlerdi.. Bugün  aynı ordu 100 yıl önce zorunlu olarak Suriyeli olarak adlandırılan kardeşlerini, Çanakkale şehidi olan Halepli, İdlibli, Şamlı kardeşlerinin torunlarını zulümden kurtarmaya gelmişti.

Kaldırımdaki kahvaltı sofrası, bir zafer yorgunluğunun, 100 yıllık acının sona erişini kavrayıştaki derinliğin, paylaşmanın, katledilmiş duyguların yeniden doğmuşçasına paytak paytak yürüşünün, geleceğin ve hayatın fotoğrafı olduğunu başka türlü anlamanın, anlatmanın imkânı yoktur...

20 Ocak 2018'de başlayan Afrin Operasyonu Zeytin Dalı Harekâtı 58 gün sonunda 18 Mart 2018'de zaferle sonuçlanmıştı; kaldırımdaki kahvaltı bunun kutlanmasının en doğal, en duygusal, en hesapsız, en plansız, en olması gereken şeklini anlatıyordu bütün dünyaya...

Seçkin Deniz: "En son Yunanlıları ve Rumları topraklarımızdan kovarken bu tür fotoğrafları görmüştük." 
18 Mart 2018 Afrin Zaferi

18 Mart Stadyumu ve Şehitler Abidesi'nde düzenlenen 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 103. yılı törenlerinde konuşan Erdoğan Osmanlı bakiyesi halklara müjdeyi verirken şöyle diyordu:

"Bir müjdeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Afrin şehir merkezi TSK desteğindeki ÖSO mensupları tarafından bu sabah 08:30 itibarıyla tamamen kontrol altına alınmıştır. Afrin şehir merkezinde artık terör örgütünün paçavraları değil, huzurun ve güvenin sembolleri dalgalanıyor. Şu anda orada Türk bayrağı dalgalanıyor, Özgür Suriye Ordusu'nun bayrağı dalgalanıyor. Afrin operasyonumuzu en başından beri yürekten destekleyen milletimize şükranlarımı sunuyorum. Türkiye bir kez daha haklının, mazlumun yanında olduğunu tüm dünyaya göstermiştir. 

140 bin kişi Cerablus'a döndü, şimdi de Afrinli olan kardeşlerimiz, Afrin'e dönecekler. Aynı zamanda bölgeyi yaşabilir hale getirecek tüm adımları atacağız. Bölge halkının en kısa sürede evlerine kavuşmaları için gereken her türlü adımı atacağız. Türkiye'nin ve milletimizin Suriye'nin ve Suriyelilerin bu ortak zaferi, terör örgütlerini aramıza bir hançer gibi sokmaya çalışanlara verilmiş en güzel cevaptır. Çanakkale'de dönemin en güçlü orduları ile üzerimize saldırmışlardı. Sandılar ki bu milletin Çanakkale'deki cesareti geride kaldı. Azmi kalmadı sandılar. Bu milletin inancı o günkü kadar kavi değil sandılar. Ama attıkları her adımda yanıldıklarını gördüler. Çukur eylemleri ile vatanımızı hedef aldılar. Teröristleri o çukurlara gömdük. Ardından 15 Temmuz darbe girişimini başlattılar. Çıktıkları sokaklardan milletimizin iman dolu göğsüne çarpınca darmadağın olarak geri döndüler. Baktılar ki içeriden olmuyor, bu defa sınırlarımız dışından ülkemizi kuşatmaya kalktılar. Bu girişimi de önce Fırat Kalkanı sonra Zeytin Dalı Harekatları ile yerle bir ettik, ediyoruz. Terör koridoru zinciri 4 noktadan kırıldı, kalan halkları da tane tane kıracak, bu oyunu tamamen bozacağız.

Çanakkale'de ne olduysa, sınırlarımızda olan da odur. Askerleri ile erken zafer kutlayanları Çanakkale'de nasıl hüsrana uğrattıysak sınırlarımızda terör koridoru kurduklarını sananları da öyle şaşkına çevirdik. Nice tuzaklarla donattıkları Afrin'i 58. güne giren operasyonumuz ile tamamen ele geçirdik. Bayrağımız orada dalgalanyor, ÖSO bayrağı orada dalgalanıyor. Biz işgale gitmedik, biz sadece terör gruplarınının yok edilmesine ve barışa gittik. Oradaki kardeşlerimizi terör örgütlerinin zulmünden kurtarmaya gittik. Allah kahraman Mehmetçiklerimize güç ve kudret versin.

Biz tarih yapmakta çok mahir ama onu yazmakta aynı derecede başarılı olmayan bir milletiz. Gerçi Çanakkale ancak yaşanabilecek bir savaştı. Çanakkale bir seferberlik savaşıydı. Ülkede eli silah tutan herkes Çanakkale'ye koşmuştu. Çanakkale'yi sadece rakamlarla, "şu kadar subay, asker şehit oldu" diye anlatmak için ruhunu ifade etmekte yetersiz kalır. Nice isim var. Bu kahramanlardan kimi gözlerini kırpmadan düşman kurşunlarının üzerine atılıyordu, kimi denizdeki zırhlılarının üzerine yürümeye kalkıyordu. Kimi top güllelerini yerlerine yerleştirip tek atışta koca gemileri batırıyordu. İnsanın aklının alamayacağı her türlü fedakarlığı yapıyorlardı. Son nefeslerini gülerek veriyorlardı, onlarda ağlamak yoktu. Onlarda sadece ölüme gülerek gitmek vardı. Son sözleri ise sadece "vatan sağolsun" oluyordu.Bizim milletimiz, gençliğimiz şehadete yürüdü. 15 Temmuz'da şehadete yürüdü. Birileri var. Bu ülkeyi ecdadımız kanları ile yoğurarak vatan haline getirmişti, şimdi de milleti olarak yine topraklarımızı kanlarımızla yoğurarak vatanımıza sahip çıkıyoruz. Ezansızlığın, bayraksızlığın ne demek olduğunu dünyadaki pek çok örneğinde görüyoruz.  Bayrağımıza eş bir bayrak asla düşünmüyoruz. Kim ki alternatif düşünmeye kalkarsa, Gabar'da, Tendürek'te, Cudi'de ne olduğunuz gördünüz. Ne dedik? İnlerine gireriz. Afrin'le yeni bir tarih oluşturuyoruz. Bu vesile ile sizlere şahsım ve milletim adına en kalbi şükranlarımı sunuyorum."

Kaldırımdaki Kahvaltı'nın devamını getirecek, öğle ve akşam yemeklerini de büyük bir heyecan ve ümitle İslam'ın ordusuna ikram etmeyi bekleyen kardeşlerimiz Suriye ve Irak'ın acı dolu topraklarında, Filistin'de, Yemen'de, Mısır'da, Lübnan'da, Libya'da, Pakistan'da, Afganistan'da, Cezayir'de, Tunus'ta, Arakan'da yollarımızı gözlüyor...




Arif Şahin, 19.03.2018, Sonsuz Ark, Şaşkınların Tarihi 83



 Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı