16 Mart 2018 Cuma

SA5799/KY13-AO167: Dil-Din Bağlamında Değişim; Güncelle(n)me

"Gün değiştikçe, ona uygun yorumlar yapılmadığı takdirde din eskir, önemsenmez ve yerini başka şeylere bırakır…"


Dil ile Din arasındaki tek harf farklılığı her iki sözcüğü çok farklı kılsa da toplumsal gelişim ve değişim bağlamında bu iki olgunun benzerlikleri oldukça fazla..

Dil, zaman içinde yenilenir.

Değişen yaşam şartları ve gelişen iletişimle birlikte toplumların yeni dünyalara açılması dilin değişmesini kaçınılmaz hale getirir, yeni sözcükler dile yerleşir , eskileri ağır ağır dünyamızdan çıkar. Bu değişim aslında algı değişiminin sonucudur. Önümüze çıkan yeni hayat, zihin dünyamızı , algılarımızı değiştirir ve bizler yeni duruma uygun davranmaya, konuşmaya başlarız.

Bu değişimler için her zaman “iyi “yorumu yapamayız ancak nasıl yorumlarsak yorumlayalım hayatın bir akışı vardır ve o akış toplumları peşine çeker, değişim kendini dayatır.

Bugün hiçbir toplum bin yıl önce aynı topraklarda yaşayan insanların diliyle konuşmaz, meramını o günün ifadeleriyle anlatmaz.

Velhasıl; tarih aktıkça hayatta onunla birlikte akar ve toplumlar her şeyiyle değişime uğrarlar.

Din de dil gibidir.

Dilin değişimi toplumsal değişimin sonucu olduğu gibi dinin değişimi de aynı değişim yasalarına tabidir.

Belki bir başka yazının konusudur dil, din ilişkisi ama nedense bu ikisinden her biri söz konusu olduğunda zihnimde birlikte çağrışım yaparlar.

Dinleri anlamak için tıpkı dil konusunda olduğu gibi varlık buldukları toplumları da anlamak gereklidir.

Her ikisi de var oldukları toplumlar üzerinden geleceğe uzanırlar.

Vahyin değindiği konular evrenseldir, ancak vahiy alan Peygamberler bir kavme mensupturlar ve vahiy/ayetler içinde bulunulan toplumun yapısını dikkate almaktadırlar.

Kur’an, insanlık tarihinden başlayarak dinlerin, toplumların bozulmasını, insanların yoldan çıkmasını, doğru ve yanlışları ortaya koyarken günün Arap toplumunu bu konuların merkezine koyar, olayları bu toplum üzerinden günceller. Yani Kur’an Arap toplumunda ortaya çıktığı için o günün Arap toplumu konuların içine oturmuş durumdadır.

Eğer, Kur’an başka bir beldeye ve başka bir kavimden olan bir Peygambere inmiş olsaydı, hitapta Arap toplumu yerine o toplum söz konusu olacaktı.

O halde şunu söyleyebiliriz; Din içinde bulunulan toplumun özelliklerini dikkate alır ve onun üzerinden yola çıkar, toplum değiştikçe, kimi söylemler değişir, ancak asıl olan buradan yola çıkarak insanlığa anlatılanlar, tavsiye edilenler ve yasaklananlardır.

Dillerin yok olması ya da süreç içinde değişmesinin bağlı olduğu kader, dinler için de geçerli. Dil, işe yaramaz hale geldiğinde yerini başka dile bırakır veya değişerek varlığını sürdürür. Din de özelliğini kaybettiğinde yerini yeni dinlere bırakır. Bu değişim (dilde olduğu gibi) bazen tümüyle, bazen kısmî olarak gerçekleşir..

İslam son dindir; ancak dil gibi şartlar, ortamlar değiştikçe, o değişime dinin uyarlanması söz konusudur..

Nasıl iletişimde asıl olan kelimeler değil dil ise, din için de asıl olan insanlığın olgunlaşması, insanlığını iyi hale gelmesidir. Bu ise gelişen, değişen şartlara göre dini yaklaşımların yenilenmesiyle; hitapların çağa uyarlanmasıyla mümkündür..

Tarihsellik düşüncesini bir yana bıraksak dahi aynı tarih dilimi içerisinde birbirinden çok farklı toplumların olduğunu, hatta müslümanlığın yaygınlaştığı tarih dilimi içinde varlıklarından haberdar olunulmayan kabilelerin dahi olduğu bir gerçektir. Şimdi Kur’an o kabileden bir peygambere inseydi aynı hitaplar mümkün olur muydu? Elbet mümkün değildi. Demek ki farklı toplumlara, farklı hitaplar gerekmekte.

Özetle; toplumlar, çağlar farklı olsa da dinin özü hepsini aynı şekilde kuşatır.

Her toplum ondan kendine uygun çıkarımlarda bulunmazsa dinin amacı gerçekleşmez.

Güncelleme, hitabı güne, içinde bulunulan toplumun gerçeklerine uyarlamak, ona uygun hale getirmek demek.

Gün değiştikçe, ona uygun yorumlar yapılmadığı takdirde din eskir, önemsenmez ve yerini başka şeylere bırakır…



Adnan ONAY, 16.03.2018, Sonsuz Ark, Konuk Yazar






Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı