31 Ocak 2018 Çarşamba

SA5571/KY34-EE25: Sefer İçin Notlar

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم



Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.

Âlemlerin Rabbi, Mevlâmız olan Allah’a hamd, örnek kulu, son Resûlü Hz. Muhammed Mustafa’ya salat ü selâm ile sözlerime başlarım.

Milletlerin kendilerine has, iç dinamiklerini diri tutup inkişafını sağlayan bir takım özellikleri var. Türk milleti için bu özelliklerin başında savaşmak geliyor bence. Savaşmayı bıraktığımızda pas tutuyoruz.

SA5570/KY64-ZTK51: Nato Türkiye'nin Afrin'e Müdahalesinden İstifâde Ediyor

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız, pragmatist ve fırsatçı bakış açısıyla yazılmış analiz Türkiye'nin Afrin'e yaptığı operasyonun, Suriye'de 2011'den beri her türlü acıyla sınanan masum Suriye halkına barışı getirmek adına gerçek bir Zeytin Dalı uzatıldığını kanıtlamaktadır.. Bu operasyonla Türkiye, ABD-AB-İsrail Triosunun kan emici politikalarına ve uydurma bir Mesih'i gelmeye zorlamayı amaçlayan(!) Armageddon hazzına darbe vurmuş, Rusya-İran-Esad triosuna da çaresizlik hissi yaşatmıştır. NATO halkın engellediği 15 Temmuz FETÖ-NATO darbesiyle durduramadığı Türkiye'yi parçalayamamış, Pentagon albaylarının hazırladığı ve dört ülkeden çalınacak olan topraklarla kurmayı düşündüğü ateist Kürdistan'ı kurduramamış olmanın ezikliği ile Türkiye'nin Afrin operasyonundan nemalanmaya çalışmaktadır. Oysa bir NATO üyesi olarak Türkiye Afrin'de  NATO ülkelerinin verdiği siyasî, askerî ve ekonomik destekle 30 bin kişiye çıkarmaya çalışılan PKK-PYD-YPG terör örgütünün yerli-yabancı militanlarıyla savaşmaktadır. Bu gerçek açıktır, gizlenemez ve ABD-Rus çıkar koalisyonunda malzeme olarak kullanılamaz...
Seçkin Deniz, 31.01.2018

Turkey Invades, NATO Benefits

(…)

NATO’nun açıklaması altta yatan bir gerçeğe ışık tutuyor: NATO Türkiye’nin [Afrin’e] müdahalesinden istifade ediyor. NATO genel sekreter yardımcısı, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehdidin terörizm kaynaklı olduğunu söylese de NATO’nun asıl korkusu Rusya. Eğer ki Rusya’nın müttefiki Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed ülkesinin tamamı üzerinde kontrolü sağlayacak olursa bu, Moskova’yı Ortadoğu’da çok daha güçlü bir konuma yerleştirecektir. 

SA5569/KY37-AZ250: “Sefer”in Ortasında Uzlaşma Olmaz...

Oğluna ne diyordu Don Carleone, Puzo’nun Baba’sında: "Savaşın ortasında kim uzlaşma mesajıyla sana geliyorsa, içindeki hain odur..."


Bakmayın siz, 1974 Kıbrıs Harekatı’ndaki Cenevre görüşmelerine, hedefleri belirlenmiş bir harekattı ve sonuna kadar uygulandı. “Garantör” sıfatıyla çıktık adaya, o nedenle kimseden pek ses çıkmadı ama, çıktığımız yer, BM üyesi egemen bir devletti, bu nedenle BM’nin inisyatiflerine gereken olgunlukla cevap vermek zorundaydık. 

Lefkoşa’nın Türk kesimini Girne-Lefkoşa yolunu tutarak Anadolu’ya bağlamıştık ama Mağusa başta diğer bölgelerde Türkler, EOKA-B faşistlerinin kuşatması altındaydı, kuşatmalar çözülmedi, esirler verilmedi, biz de harekata devam edip, KKTC’nin bugünkü sınırlarını sağladık, o günden sonra Kıbrıs’ta tek kurşun atılmadı... 

SA5568/Sonsuz Ark-YD84: Sosyal Statü ve Ses Tonundaki Değişiklikler

"İnsanların sosyal konumunun algısı ve sinyallerinin başkaları üzerinde etkili olduğunu belirten araştırma ekibi, bu sinyalleri anlamanın ve etkilerini keşfetmenin, insan davranışının önemli bir kısmını kavramada yardımcı olacağını söylüyor."


Stirling Üniversitesi’nden araştırmacıların yürüttüğü bir çalışmaya göre, insanların kiminle konuştuğuna ve kendilerini o konuşmada ne kadar baskın hissettiğine bağlı olarak, ses tonlarını değiştirme eğiliminde olduğu ortaya çıktı. 

PLOS ONE’da yayımlanan psikoloji araştırmasında, katılımcıların temsili bir iş görüşmesine alındığı belirtilirken, bu görüşme sırasında katılımcıların, farklı sosyal statüdeki kişilere göre ses tonlarını değiştirdikleri gözlemlendi. İnsanlar yüksek statüdeki biriyle konuşurken kendilerini daha tiz bir ses tonuyla ifade ediyor. 

SA5567/KY69-EY12: Erhan Yalvaç; Çizgilerin Dili


SA5566/KY38-SevDur119: İsrail Türkleri Korkutamaz



Takdim

İsrail işgal devletinin hukuksuzlukları her geçen gün artarak devam ediyor. Üstelik artık bu hukuksuzluklarını sadece Filistinlilere değil, oraya giden ziyaretçilere de yönelttiler. Sebepsiz yere gözaltına almalar, olmayan suç kurgulamaya çalışmalar, hiçbir şey yapamasalar bile yapıyormuş gibi gözükmeler rutin politikaları arasına girdi. İsrail’in bu kural tanımazlıkları, zorbalıkları, uluslararası hukuku hiçe sayarak bir devlet gibi değil de istihbarat örgütü gibi davranmaları ilk değil. Son da olmayacaktır. Bugünlerde bu tarz zorbalıkları arttırmalarının sebebi, özellikle Türkiye’den Kudüs’e gidişlerin yoğunlaşması.

Trump’ın Kudüs’ü başkent ilan etmesinin ardından Türkiye’nin hassasiyeti ve Erdoğan’ın bu konudaki başarılı çıkışları, Türklerin Kudüs’e gidişini arttırdı. Geçen senenin oranlarına göre ziyaretlerin iki katına çıktığı düşünülüyor. Bu yoğunluk İsraillilerin gözünü korkuttu. Her zamanki yıldırma politikalarını acil önlem olarak devreye soktular. 

30 Ocak 2018 Salı

SA5565/SD885: Sonsuz Ark'ta Bir Gezgin'in, Bir Çevirmen'in Sesi; Nehir Nil

"Nehir Nil'in, dilindeki iyimser dokunuşların, yüreğindeki ılık seslerin akıp dolaşıp geldiği yerde sorguladığı şeylerle yaşadıklarını bize anlatması, Sonsuz Ark'ta dillendirmesi, bizde eksik olanı hatırlattı; baskı altında, esaret parmaklıklarıyla dört bir yandan donatılarak kıpırdayamaz ve kendimizden başkasını göremez hâle getirildiğimiz gerçeğinin daha çok farkına vardık."


Dünyayı gezmek, tarihin insan neslinde bıraktığı izleri, gelenekleri, kültürleri, inançları, mekanları ve bunlar arasındaki farkları ve ilişkileri gözlemlemek, yorumlamak insanın hayata ve insanlara bakışını olgunlaştırır; salt-saf insanı görmek böylece mümkün olur ve insanlar arasında ayrım yapmak yerine insana saygı duymak, insanı daha da geliştirmeye yönelik umutlara kapılmaya sebebiyet verir.

Tek başına 'dünyayı gezmek' demek iyimserlik demektir zaten; fakat biz Evliya Çelebi'den bu yana gezip görmeyi ve anlatmayı unuttuk, bunu yapamaz hâle geldiğimiz için unuttuk, buna karşılık dünya bizi hatırlıyor, dünya bizi 16 yıldır aldığımız yolun büyüklüğünü görerek hatırlıyor. Bizler de bizi hatırlayanların bize bakışlarındaki umudu görerek kendi geçmişimizi, iyiliğimizi hatırlıyor ve güçlü hissediyoruz.

SA5564/SD884: "kor sarılmış aklına"/02.06.2005/ 366. patika



...sonludan öğrendiği, sonsuza iter onu...
...sonsuzdan öğrendikleriyse daha ileri...
...öğrendiği ne var ki?...
...öğrenmişliğin kaydadeğer yerinde aklın gidip durduğu yer sonsuzluğun içiyse, öğrenmese de oraya gidecek değil mi?...
...gidilecekse hep aynı yere, hep aynı şekilde neden değiliz?...
...aynı yerde değişeceği için mi sonsuzluk?...
...biz bildiğimiz kadar mı geçeceğiz yolların inceliğinden?..
...yoksa yaptığımız kadar mı?...
...haydi, kor sarılmış aklına; korun korunabildiğin kadar kor'dan...
...tut ki; sessizliğin en derin yerindesin...

SA5563/SD883: Seçkin Deniz Twitter Günlükleri 289 (01-05 Ağustos 2015)

 “Tarih, yazanların değil yorumlayanların toprağıdır.”



 (Lütfen Twitter tweet akış grafiğine göre, aşağıdan yukarıya doğru okuyunuz, orijinalini aramak istediğiniz tweet metnini kopyalayınız, Twitter arama motoruna yapıştırıp arama yaptırınız.)

(01-05 Ağustos 2015)  (Ağustos 2015: 2.070 Tweet+Önceki Toplam: 170.576+2.070 = 172.646 Tweet)

 Levent Kemal
@leventkemaI
Nusra Cephesi Halep'in kuzeyindeki noktalardan çekilip bölgeyi Şam Cephesi ve Sultan Murad'a bırakıyor. twitter.com/arabthomness/s…
@Seckin_Deniz retweetledi

 Faruk 🇹🇷@farukonalan
Talabani'nin lideri olduğu KYB Bürosu'nda Kasım Süleymani ve Şii Milisler... İran'ın kolları ahtapot gibi her yerde pic.twitter.com/nXDivulFWl
@Seckin_Deniz retweetledi

29 Ocak 2018 Pazartesi

SA5562/KY51-HA15: Gazoz Kapağı ya da Ortaçağ'ın Lale Çılgınlığı'ından Dijital Çağın Bitcoin Çılgınlığı'na

Bakın bu para birimi, pardon beni de alıştırdınız bu değer verdiğiniz gazoz kapağı çok karanlık bir "KAPAKTIR".


En çok aldığım sorulardan birkaçı, "Hocam bitcoine yatırım yapalım mı?" ya da, "Hocam bitcoin yatırımı mantıklı mı?"


Madem bu kadar çok soruyorsunuz, kısadan cevaplamaya çalışayım.


Bilmeyenler için bitcoin nedir?


Bitcoin 2008 yılında Satoshi Nakamoto tarafından deneysel olarak başlatılmış, herhangi bir merkez bankası, resmi kuruluş, vs. ile ilişiği olmayan, ancak ülkelerin para birimleriyle alınıp satılabilen, herhangi bir üçüncü parti hizmetine aracı kurumuna gerek kalmadan transferi yapılabilen bir tür dijital para birimidir. Küresel piyasalarda, Dolar ve Euro’ya alternatif olarak lanse edilen Bitcoin’in sembolü ฿, kısaltma ise BTC‘dir.

SA5561/KY1-CÇ461: İstilâ-i Cihan-Kara Öfke/Roman III-4

Zenci halkının istilası, Avrupa'yı alkana boyayacak; bir eşi daha görülmemiş kıyımın öncüsü olan bu ilk darbe böyle gerçekleşmişti.

Üçüncü Bölüm
-4-

İstila Ordusunun Genel Yapısı- Bulgaristan ve Menabi Silahlı Kuvvetleri- Tatar Pazarcık Savaşı- Ebu Muhammed’in Sefer Planı- Avrupalı Anarşistler- Rusya ve Sarı Irka Ait Müslümanlar- Sırbistan ve Ordusu- Vadin’in Ele Geçirilmesi- Alkinac Savaşı- Bafrad Mustahkem Ordugâhı- Zencilerin İlk Şaşkınlığı

İstila ordusunun genel yapılanması şöyleydi:

1- Nezike Ordusu: Bununu sayısı 700 bin savaşçı. Bu da on iki kol orduya bölünerek bunlara bir miktar topçu katıldı ve komutanları da Osmanlı subaylarından seçildi.

SA5560/KY57-AHCZD78: Sûre Sûre Kur'an'da Mü'minlerin Vasıfları 41: En'âm(14-24)

  "Müminler,  Allah’ın kurtuluş reçetemiz olarak gönderdiği Kur’an’a sımsıkı sarılırlar ve içindekileri düşünürler, anlamaya ve hayatlarına taşımaya çalışırlar. Allah’ın kitabından uzak ve gaflet içinde bulunamazlar. ”


بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

Bizi yaratan ve bize doğru yolu gösteren, kendine imân etme şerefini nasip eden, yediren ve içiren, hastalandığımızda da bize şifa veren, bizim canımızı alacak ve sonra diriltecek olan, hesap gününde, hatalarımızı bağışlayacağını umduğumuz (Şuara, 26/78-82) Âlemlerin Rabbi olan Allah’a sonsuz hamd’ü senâlar olsun. “Üsve-i hasene” olan Resûlü Muhammed Mustafa (sav)’e  salât u selâm olsun.


EN’ÂM SURESİNDE MÜ’MİNLERİN VASIFLARI (14-24. Ayetler)[1]
  
En’âm Suresinin ilk 13 ayetinde hamd’in, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve ışığı var eden Allah’a mahsus olduğu;  insanı (özel) bir çamurdan yaratan, sonra ölüm zamanını (ecel) takdir edenin ancak Allah olduğu;  göklerde ve yerde tek Allah olduğu; Allah’ın gizlinizi açığınızı ve  neyi yapıp ettiğinizi de bildiği; Allah’ın inkar edenleri  günahları sebebiyle helâk edip ve onların ardından başka nesiller meydana getirdiğini; yeryüzünde dolaşıp, sonra (hakikati) yalan sayanların sonunun nasıl olduğuna bakmamız gerektiğini; göklerde ve yerdeki her şeyin  Allah’ın olduğunu;  Allah’ın kendi üzerine rahmeti yazdığını;  İnsanları gerçekleşmesinde asla şüphe olmayan kıyamet gününde mutlaka toplayacağını; gece ve gündüzde barınan her şeyin Allah’ın olup  kendisinin, her şeyi işitmekte, bilmekte olduğu bize öğretildi.

SA5559/KY13-AO157: Politik Gerçeklik ve Aydın

"Farkında olmadığımız sürece bu kısır döngü hep sürecek.."


Eğer bir zihin güncele yenik düşüyorsa onun "aydın" sayılması akıl dışıdır. "Aydın", geleceğe ulaşmak için yolu aydınlatan, ışığının açısını gitgide büyütebilendir. Bunun olabilirliği ise yaşadığı atmosferin kendisine sağladığı donelere bağlı.

Işığını atmosferin her yanına uzanarak alamayanın evrensel bir ışık olabilmesi, insanlığa yarayacak şeyler üretmesi imkansızdır. Eğer bir düşünce çağlar ötesine uzanamıyor ve dünyanın en ücra köşesine nefes olamıyorsa sarf edilen süslü sözler anlamsız kalır. 

SA5558/KY69-EY11: Erhan Yalvaç; Çizgilerin Dili


SA5557/KY58-GÖKA70: Örgütlü Manevi Topluluklar ve Demokrasi (I)

"Görüldüğü gibi hayli keskin olan bu fikirler, bana o zamanlar makul geliyor, toplumun kahir ekseriyetinin de böyle düşündüğünü tasavvur ediyordum. Ak Parti’nin iktidarının giderek pekişmesi ve toplumsal gerçekliğin üzerindeki resmi ideoloji şalının açılmaya başlamasıyla fikirlerim de değişti." 


Müslüman bir toplumda demokrasi inşasının zorluklarından birisi, belki de en önemlisi, örgütlü manevi toplulukların yeri ve sınırlarını belirlemek noktasında ortaya çıkıyor. Zira bizim tarihimizde ve siyasi kültürümüzde, din-devlet ilişkileri Batı'dan çok farklı nitelikler taşıyor. Batı'daki demokrasi tecrübesinde sivil toplumun konumuyla ilgili bilgi, bu noktada pek işimize yaramıyor. 

Sadece o değil, Batı literatüründe “cemaat” (community) ve “cemaatçilik” (komüniteryenizm) kavramlarının bizim toplumsallığımızla hemen hiç ilgisi bulunmuyor. Bizdeki manevi toplulukların kahir ekseriyeti, İslam düşünce ve yaşayış biçimi içinde özel bir yeri ve tarihsel bir devamlılık çizgisi bulunan tarikatlardan oluşuyor.

28 Ocak 2018 Pazar

SA5556/KY59-MLÖZ34: Paranoya mı Yoksa İnce Hesap mı, Hangi Ülkeler Rusya’yı Müdahale Etmekle Suçladı?

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıdaki çeviri, somut kanıtların olmadığını iddia etse de Rusya'nın hemen her ülkede yalan haberlerle kamuoyunu etkilemeye çalıştığını inkâr etmiyor... Türkiye-Rusya ilişkilerinin dalgalı seyrine göre RT İngilizce ve Sputnik Türkçe İnternet siteleri ve sosyal medya (Twitter-Facebook)'ta Türkiye ve Erdoğan hakkında çıkan yalan haberlerle (Yolsuzluk #Rusya’da düştü, #Türkiye’de yükseldi'#Taksim'deki tekbirli ve #cihat temalı #Halep protestosuna polis göz yumdu, destek verdi' ) Türkiye kamuoyu çok sık karşılaşmaktadır. (Seçkin Deniz olarak seçim dönemlerinde ya da herhangi bir ulusal ya da uluslararası olgu ya da olayın yansıtılması konusunda onlarca yalan haber için Sputnik'i uyardım2 Temmuz 2017'de Sputnik Türkiye'ye şöyle yazdım: Sputnik, Türkiye aleyhine yayın yapmaya devam ediyorsun, bu anlaşılan bir Putin politikası, unutma seni yasaklamak gerekebilir) Dün (27 Ocak 2018) Rus haber ajansı RİA Novosti'nin PYD/YPG terör örgütünün sözde temsilcisine dayandırarak paylaştığı ve Sputnik'in Twitter hesabı ve internet sayfasında yayınladığı "Afrin'de Türk helikopteri düşürüldü" haberi yalanlandı (Örnek görsel için  analizin sonuna bakınız).
Seçkin Deniz, 28.01.2018

Паранойя или расчёт? В каких странах уже обвинили Россию во «вмешательстве»

İç siyasi sorunlarının çıkmasında Rusya’yı sorumlu gören ülkelerin sayısı bir düzineye ulaşmış durumda. Genellikle kimse “müdahale"nin güçlü kanıtlarını sunmaz ve Moskova’nın söylediklerini dikkate almaz.

SA5555/ÇY1-EK4: Aptal Ekonomi

"Eski çağ insanlarının kalıntılarıymış gibi olmak sadece iyilik için değil tüm insanlık için bir tehdit."


The Stupid Economy

Otomasyon ve Yapay Zekânın gelişimi sayısız meslek için bir tehdit halini aldı, tıpkı Sanayi Devrimi’nin 19. ve 20. Yüzyılda işçilere yaptığı gibi. Ama şu an tehlikede olan sadece işlerimiz değil. Robotik ve A.I ile ilgili birçok tartışma iş kaybı korkuları üzerine yoğunlaştı. Ancak bu teknolojik gelişmelerin sonuçları çok daha korkutucu. Sadece insan kapasitesi olarak değil bireysel olarak da bir evrimin eşiğine geldik.

Tarih, gelecek hakkında bizim için bir parça bilgi veriyor. İlk sanayi devriminden yeni teknolojilerin insanları ve diğer türleri değiştirebileceğini öğrendik. Çağın büyük tarihçisi Cambridge Üniversitesi’nden Tony Wrigley’e göre bu sürecin anahtarı insan ve hayvan üzerinden sağlanan mekanik enerjinin yerini kömür ve fosil yakıtlar gibi daha üretken biçimlerin almasıydı. 

SA5554/SD882: Seçkin Deniz Twitter Günlükleri 288 (26-31 Temmuz 2015)

 “Tarih, yazanların değil yorumlayanların toprağıdır.”



 (Lütfen Twitter tweet akış grafiğine göre, aşağıdan yukarıya doğru okuyunuz, orijinalini aramak istediğiniz tweet metnini kopyalayınız, Twitter arama motoruna yapıştırıp arama yaptırınız.)

(26-31 Temmuz 2015)  (Temmuz 2015: 4.917 Tweet+Önceki Toplam: 165.659+4.917 = 170.576 Tweet)

Seçkin Deniz@Seckin_Deniz
SA1191/FT41: Bir Romantikler Hareketi; Diriliş Postası/ Yıl:38 - Sayı:12830 sonsuzark.com/2015/03/sa1191…

 Seçkin Deniz@Seckin_Deniz
Dedim ya baştan kokuyor bu işler:) twitter.com/hasansagirr/st…

SA5553/KY69-EY10: Erhan Yalvaç; Çizgilerin Dili


SA5552/KY1-CÇ460: Damat Diyarı Dubai'den...

"Sonsuz Ark ailesi olarak Cemal Çalık Beyefendi'nin kızı Ayşe ve damadı İbrahim'e saadetler diliyoruz."

Burj el Khalifa'den bir enstantane

1997 yılında turistik bir gezi yapmıştım.. Fransa Paris'e.. uçaktan iner inmez, pasaport kontrolündeki görevliler (turla gittiğimiz halde) ellerinden gelen nezaketi (ikinci mi üçüncü mü sınıf bir insan evladı olduğumuzu hissettirmek için ellerinden geleni) göstermişlerdi.. 2018.. Dubai'ye yolculuk.. uçak havaalanına indiğinde içimde o günden kalan bir çekince, bir yeis ile pasaport kontrolüne ayaklarımı sürüye sürüye gittim.. ne oldu anlamadım.. kendi ülkemden çıkarken pasaport kontrolünden çıkarken yaşadığımdan farklı bir şey yaşamadım.. bu mutluluğu anlatamam.

Gelelim şaşkınlıklarıma.. ilk şaşkınlığım, halkın ülkemize olan övgü ve hayranlığı..

SA5551/KY37-AZ249: Millet'ten Yana Gazeteci Vardır!

"İki yüzlü ve yalancısınız... "


Barıştan yana, amasız, fakatsız iki meslek vardır: Askerler ve savaş muhabirleri. İki meslek grubu da savaşın aslında nasıl büyük bir yıkım olduğunu çok iyi bilirler. Bu nedenle, askerler için savaş değil, “caydırıcılık” önemlidir, hesaplarını, savaştan çok, bir saldırıyı caydırmak, yerinde önlemek için yaparlar. 19’uncu yüzyılda “savaş bakanlığı” olan bakanlıkların bugün adının “savunma bakanlığına” dönüşmesinin ana nedeni budur. 

Asker değilim ama izlediğim tüm savaşlarda yıkımın ne olduğunu, insanın savaş meydanı olarak adlandırılan alanlarda ne hale geldiğini gördüm. Savunma amaçlı tüm savaşların barbarlık olduğuna inanırım.

27 Ocak 2018 Cumartesi

SA5550/KY34-EE24: Müslüman, Zillet Kaftanını Yere Çalıp İzzet Kaftanını Kuşanmalı Artık

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم



Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.

Âlemlerin Rabbi, Mevlâmız olan Allah’a hamd, örnek kulu, son Resûlü Hz. Muhammed Mustafa’ya salat ü selâm ile sözlerime başlarım,

Akşam saatlerinde eve gelmiş gündeme bakıyordum ki, Kilis  kent merkezindeki Çalık Camisi'ne saat 18.10 sıralarında PKK’lı teröristler roket atarak Akşam namazını kılan 2 kardeşimizi şehit ettikleri ve 11 kardeşin de yaralı olduğunun haberini aldım.

Yatsı namazından sonra vitirde konutta Rabbime, Türkiye’ye, bütün mazlum, müstazaf ve garip Müslümanlara yardım etmesini; kefereyi, zalim, hain ve katilleri hâsseten Amerika, Esed, İsrail, Avrupa, Rusya başta olmak üzere İran ve BAE, Suud yönetimlerini azîz’ün-züntikâm olan Rabbimden kahr-u perişan eylemesi için yalvardım.

SA5549/KY64-ZTK50: Sisi, Niçin İsrail'in Tercihidir?

"Eğer ki Doğu Kudüs’ü İsrail’e teslim etme politikası büyük bir engelle karşılaşırsa bu, modern Arap devletleri elitlerinden değil Arap sokaklarından gelecektir."

Why Sisi is Israel's choice

Mısır’da bugünlerde telefon görüşmelerini tahmin edebilirsiniz. [Bu yıl yapılacak] Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yarışmak üzere üçüncü bir ağır top ortaya çıktı ve o da eski bir genelkurmay başkanı: General Sami Anan. [Z.T.K. Mursi, 2012’de onu görevinden alarak yerine Sisi’yi getirmişti] Mevcut Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi’ye sadık Askeri İstihbarat, medyadaki kuklalarına talimat ve bilgi vermek için şu sıralar fazlaca mesai yapıyor. İşte size bunlardan biri:

SA5548/KY26-CA173: Eleşkirt Sızısı

"Doğru yaşanan hayat, kaç sene sürerse sürsün sanki insani bir ihtiyaca zamanında verilecek doğru cevaba layık olmanın da eğitimi. Bu eğitimi layıkıyla gerçekleştirmediğimiz için de sürüyor Eleşkirt sızıları."


Bazen sadece bir çuvala dönüşmeye zorlanıyor varlığımız; süslü, albenili, havalı, hayattan keyif alan, bankada hesabı olan, markalarla ve gülücük işaretleriyle bezeli bir çuval. İnsanı sadece insan olarak görmeyi engelleyen ağırlıkların çuvalı, konjonktürel endişelerin hurdaya dönüşmeye zorlayan yığını… 

Uygun, ideal, sükseli, kazançlı, kendine yontmaya yarayan ne varsa dokusu işte onunla oluşan tıka basa bir ağırlık olmak için ne çok meseleyi umursamamak gerekiyor. Bir zamanlar iyiydim, iyiydik, bir zamanlar mazlumdum, mazlumduk… Bu sözlerle nereye kadar garanti alında tutulabilir masumiyet? İnsanlık hiçbir zaman olup bitmiş bir olgu değil, iman da öyle, olaylar karşısında verdiğimiz tepkilerle sürekli artıyor azalıyor.

SA5547/KY69-EY9: Erhan Yalvaç; Çizgilerin Dili


SA5546/KY58-GÖKA69: Adalet ve Sömürgeci Batı’nın Bilinçdışı

"Bunlarla hesaplaşmak, sömürgeci Batı’nın bilinçdışını her fırsatta sergilemek gerekir."


Adaletin kökeninde kamu yararının olduğunu ileri süren David Hume (1711-1776), bu görüşünü ispatlamak için ilginç bir yöntem seçer. Ona göre aşağıdaki beş halden birinin sağlanması durumunda, adalete lüzum kalmayacak, pekâlâ adalet olmadan da yaşanabilecektir.

Beş halden birincisi, “mutlak bolluk” durumudur. Herkesin dilediğini dilediğince alabileceği bir toplum olmuş olsaydı, adalete de lüzum kalmazdı. Mülkiyet ihlali, hırsızlık ve kıskançlık olmayan böyle bir toplumda, zaten adalet kimsenin aklına bile gelmezdi diye düşünür Hume.

26 Ocak 2018 Cuma

SA5545/KY28-ATA349: Rum Başkanlık Seçimleri

"Kıbrıs sorununda çözüme ulaşılabileceğine inananlar Anastasiadis’e yüzde 25, Malas’a yüzde 12 ve Papadopulos’a yüzde 12 güvenmekte. Bu gösterge, Anastasiadis’in kararsızların ve siyasete bulaşmayı pek sevmeyenlerin büyük çoğunluğunun oyunu alacağını göstermekte."


Kıbrıs Rum tarafında, Pazar günü Başkanlık seçimi yapılacak. Favoriler mevcut başkan Nikos Anastasiadis ve AKEL tarafından desteklenen Stavros Malas.

Seçime dokuz tane aday katılacak. Son yapılan anketlerde Nikos Anastasiadis yüzde 34,2, oy ile birinci sırada, Stavros Malas yüzde 23,1 oy ile ikinci sırada, Nikolaos Papadopulos yüzde 22,6 oy ile üçüncü sırada ELAM Başkanı Hristos Hristu yüzde 4,3 oy ile dördüncü sırada ve Yorgos Lillkas 3,1 oy oranıyla beşinci sırada gözüküyor.

SA5544/KY1-CÇ459: Kundakçılık, Yağmur, Şerh-Reddiye Vakti, Şehbenderzade'den Muhalefet'in İflâsı, Amerikan Muhibbleri

"Bir yağmur yağıyor ki sorma gitsin.. insanda ne okumaya ne yazmaya heves bırakıyor.. 'Otur beni seyret!' diyor.."


Var mısınız kundakçılığa?.. Yok yok.. milletin evini barkını yakmaktan söz etmiyorum.. uslardaki, zihinlerdeki bariyerleri, barikatları yakmaya çağrı, ezber bozmaya çağrı.. elbet önce kendimizden başlamak koşuluyla.. yok yok.. sizlerin ezberleriniz yoktur.. ben kendime söylüyorum.

***

Bir yağmur yağıyor ki sorma gitsin.. insanda ne okumaya ne yazmaya heves bırakıyor.. 'Otur beni seyret!' diyor.. Allah eksikliğini vermesin.. yağmur-kar berekettir.. Allah'ım, ne toprakları ne gönülleri rahmetsiz, susuz bırakma! Amin!

SA5543/KY57-AHCZD77: Sûre Sûre Kur'an'da Mü'minlerin Vasıfları 40: En'âm(1-13)

  "Müminler,  Allah’ın kurtuluş reçetemiz olarak gönderdiği Kur’an’a sımsıkı sarılırlar ve içindekileri düşünürler, anlamaya ve hayatlarına taşımaya çalışırlar. Allah’ın kitabından uzak ve gaflet içinde bulunamazlar. ”


بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

Bizi yaratan ve bize doğru yolu gösteren, kendine imân etme şerefini nasip eden, yediren ve içiren, hastalandığımızda da bize şifa veren, bizim canımızı alacak ve sonra diriltecek olan, hesap gününde, hatalarımızı bağışlayacağını umduğumuz (Şuara, 26/78-82) Âlemlerin Rabbi olan Allah’a sonsuz hamd’ü senâlar olsun. “Üsve-i hasene” olan Resûlü Muhammed Mustafa (sav)’e  salât u selâm olsun.


EN’ÂM SURESİNDE MÜ’MİNLERİN VASIFLARI (1-13. Ayetler)[1]
  
 Sure Mekke döneminde inmiştir. Sûrede başlıca tevhide, adalete, peygamberliğe, ahirete dair meseleler ile küfrün ve batıl inançların reddi ve bazı temel ahlâk kuralları konu edilmektedir.

الْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذ۪ي خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ وَجَعَلَ الظُّلُمَاتِ وَالنُّورَۜ ثُمَّ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا بِرَبِّهِمْ يَعْدِلُونَ

“Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve ışığı var eden Allah’a mahsustur. Ama yine de kâfir olanlar (putları) rablerine eş tutuyorlar.” (En’âm Suresi,6/1.)

SA5542/ÇY4-DB115: Yahudiler 'B*k Çukuru' Ülkelerden Geldiğinde- When Jews Came From ‘Shithole’ Countries

Brandeis Üniversitesi'nden Yahudi tarihi profesörü Jonathan Sarna: 
"1920'lerde siyasetçilerin gözünde, istenmeyen göçmenler Yahudileri, İtalyanları ve Slavları içeriyordu." diyordu. "Bugünkü ulusalcı politikacıların gözünde, istenmeyen göçmenler Haiti ve Afrikalılar, Latin Amerikalılar. Bir zamanlar biz o taraftaydık. "

When Jews Came From ‘Shithole’ Countries

Yahudiler "istenmeyenler"di. "Düşük fiziksel ve zihinsel standartlara" sahiplerdi. Onlar "pis"tiler. Onlar genellikle "alışkanlıklarında tehlikeli" davranıyorlardı. Onlar "Amerikalı olmayanlar"dı. 

Birleşik Devletler Konsolosluk Hizmeti müdürü tarafından yazılmış ve devlet sekreteryası tarafından onaylanmış olan 1924 Yılı Göçmenlik Komisyonu'na sunulan bir raporu okuyun. O yıl, Kongre, ülkenin her yerindeki yabancı düşmanlığı duygularına tepki olarak, Doğu ve Güney Avrupa'dan gelen göçü büyük ölçüde düşüren bir yasa tasarısını kabul etti.

SA5541/KY69-EY8: Erhan Yalvaç; Çizgilerin Dili


SA5540/KY48-SY38: Kemal Sunal Öldü mü...

"Ölüm, başka edebiyat evrenlerinin ana sorunsalıdır; bizim için üzerinde kafa yorulacak bir şey değildir. Ancak zaman zaman maruz kalınacak ve geçiştirilecek bir şoktur o..."


06 Temmuz 2000, Perşembe

"Sessizce gel ey ölüm,
bir okun ucundaki gibi..."

Adı bilinmeyen, Antik Romalı bir ozana ait bu dizeler.

Ölüm, yaşamı boyunca insanları güldürmüş olanın, gelip elinden usul usul tuttuğunda trajik bir şaka mı yapmaktadır? Hayır. Eğer sevgili Kader''in üzerimizdeki ve yeryüzündeki emelini, onun izlerine şairane bir duyarlıkla eğilerek izleseydik, asıl trajedinin, bu kadar çok gülmek olduğunun farkına varacaktık belki de; Arkamızdan bize sessizce yaklaşmakta olan oka rağmen, bu kadar çok gülmenin...

25 Ocak 2018 Perşembe

SA5539/KY35-YTK252: Kuşlar Görünmüyor Ortalıkta

"Kuşlar görünmüyor ortalıkta. Kim bilir nereye sığındılar bu kargaşada…"


Demin imza dosyası geldi yine. Bürokrasi böyledir. Gün içinde gelir gider gelir gider dosyalar. Kırmızı kaplıdır genelde. Bazen siyah ve bazen lacivert. Lacivert de nice renklerde olur, devlet nereden bulur bu renkleri bu mavileri bu iç karartan tonları diye düşünmezsiniz bile. İmzalar geçersiniz çoğunu. Bazılarını incelersiniz. İmzadır nihayetinde. Sonunda başınıza iş açmasın, herşey kurallara uygun olsun diye özellikle disiplin veya mali veya atama falan işlerinde bir göz gezdirirsiniz. Sizden önce imzalayan diğer memur ve amirlerin imzalarına bakarsınız. Falan filan yani…

Devlet böyle bir şey.

Siz o imzayı atarken memleketin her yerinde bunun gibi on binlerce imza atılıyordur. Aklınıza gelmez gerçi. 

SA5538/SD881: Seçkin Deniz Twitter Günlükleri 287 (21-25 Temmuz 2015)

 “Tarih, yazanların değil yorumlayanların toprağıdır.”



 (Lütfen Twitter tweet akış grafiğine göre, aşağıdan yukarıya doğru okuyunuz, orijinalini aramak istediğiniz tweet metnini kopyalayınız, Twitter arama motoruna yapıştırıp arama yaptırınız.)

(21-25 Temmuz 2015)  (Temmuz 2015: 4.917 Tweet+Önceki Toplam: 165.659+4.917 = 170.576 Tweet)



Seçkin Deniz@Seckin_Deniz
<Star,Yeni Şafak,Diriliş Postası,Akşam,Sabah

 Seçkin Deniz@Seckin_Deniz
Davutoğlu gazete yayın yönetmenleriyle Dolmabahçe'de: Habertürk,Hürriyet,Daily Sabah,Hürriyet Daily News,Türkiye,Yeni Akit,Milliyet,Vatan,>

 Seçkin Deniz@Seckin_Deniz
Geçmiş olsun twitter.com/ildenkemal/sta…

SA5537/KY49-İTIĞLI86: Yardım mı, Yatırım mı?

"Artık yardım odaklı bir tutum değil, yatırım odaklı bir Afrika politikasını benimsemek şart. Fakat yatırımlara odaklanırken, yoksunları, yoksulları da unutmamak, onlara çare olmak gerekli. Çünkü Türkiye’nin Afrika’daki yeni açılımın adı çare olmaktan geçmektedir."


Türkiye Afrika’yı 1990’lı yıllarda tanıdı. Afrika Türkiye için yardım götürülmesi gereken bir kıta olarak algılandı. Afrika fakirdi, yoksuldu, her türlü yardıma ihtiyacı vardı. Başta büyük yardım kuruluşları daha sonra mahalle dernekleri ve vakıfları bile büyük bir heyecan ve aşkla Afrika’ya yardım götürmeye başladı.

Özellikle Ramazan ve Kurban bayramlarında toplananlar Afrika’ya bu yardım seferberliği içerisinde aktarıldı. Birçok Afrikalının Türkiye’den gelen yardımlarla karnı doydu, üzerine elbise giydirildi. İhtiyaçları kısa dönemli de olsa giderilmeye başlandı.

SA5536/KY69-EY7: Erhan Yalvaç; Çizgilerin Dili


SA5535/KY60-ES47: Kanal İstanbul’un Hukuki Engeli Yok



Geçtiğimiz hafta Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, “çılgın proje” olarak bilinen Kanal İstanbul’un karar verilen yeni güzergahını açıkladı. Son plana göre Kanal İstanbul, Avcılar, Küçükçekmece, Başakşehir ve Arnavutköy’den geçecek ve 45.2 kilometre uzunluğunda olacak. Güzergah resmileşince sondaj çalışmaları kapsamında ilk kazma da vuruldu.

Bu gelişmelere paralel olarak proje yapılabilir mi, yapılamaz mı, uluslararası hukuk kurallarına ve Montrö anlaşmasına uygun mu gibi tartışmalar da yeniden alevlendi. Karadeniz’e kıyısı olan ülkeler Kanal İstanbul projesine ne diyecek? Bu proje ABD’nin giremediği tek deniz olan Karadeniz’e serbestçe girip çıkabilmesine imkan verecek mi? Kanal İstanbul Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin değişmesine sebep olur mu? Tüm bu soruları Medeniyet Üniversitesi Uluslararası Hukuk Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Özlem Yücel ve İstanbul Üniversitesi Milletlerarası Hukuk bölümünden Dr. Enver Arıkoğlu’na sorduk. 

24 Ocak 2018 Çarşamba

SA5534/KY34-EE23: Sahi Evlilik Üzerine Neyi Konuşmalıyız?

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم



Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.

Âlemlerin Rabbi, Mevlâmız olan Allah’a hamd, örnek kulu, son Resûlü Hz. Muhammed Mustafa’ya salat ü selâm ile sözlerime başlarım.

Bir süredir evlilik üzerine güya tartışılıyor görüntüsü veriliyor ama kin, nefret, aşağılama maksadı dışında üzüm yeme derdi görünmüyor. Bu yapay tartışmalarda kimi cehaletten çoğunluk ise nefret duygusu ile hareket ediyor.

Yeni ve şaşırtıcı bir durum değil bu, Rabbimiz bize bunu haber vermişti:

“Andolsun, mallarınız ve canlarınız konusunda imtihana çekileceksiniz. Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve Allah’a ortak koşanlardan üzücü birçok söz işiteceksiniz. Eğer sabreder ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız bilin ki, bunlar (yapmaya değer) azmi gerektiren işlerdendir.” (Âli İmrân, 3/186.)

SA5533/KY64-ZTK49: ABD'nin Ortadoğu'daki Stratejik Menfaatleri

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıdaki Rand Raporu, 20 Ocak 2017 cumartesi günü saat 17:00'da başlayan ABD destekli terör örgütü PKK-PYD-YPG yatağı Afrin'e yönelik Zeytin Dalı Operasyonu'nun ne kadar zorunlu ve gerekli olduğunun ve bu operasyonun Türkiye'nin menfaatlerinin, sürekli kendi menfaatlerinden bahsederek dünyanın her yerini savaş alanına çeviren ABD'ye karşı ne kadar önemli olduğunu gösterdiğinin anlaşılması açısından önemli bir metindir. ABD'nin tek kaygısı petrol değildir, petrol arkasına saklanmış bir insanlık ve İslam düşmanlığıdır. Türkiye Fırat Kalkanı ile başlayan, Afrin ve sonrasına yönelik Zeytin Dalı Operasyonu ile devam eden bütün müslümanların ihtiyacı ve hakkı olan bir başkaldırının önderliğini yapmaktadır... Artık tarih Amerikan çıkarlarından bahsetmenin suç sayılacağı bir döneme girmiştir.
Seçkin Deniz, 24.01.2018


U.S Strategic Interests in The Middle East and Implications for The Army

Bugüne kadar birçok Amerikan yönetimi Ortadoğu’ya müdahilliğini sınırlı tutmaya çalıştı. Daha önceki müdahalelerin muazzam maliyetleri, politika üretenlerin bölgedeki çatışmalara girme riskine bakışlarını derinden etkiledi. “Bu başkasının savaşı değil mi?” sorusu, sözkonusu çekincenin yaygın ve amiyane ifadesi oldu.

Aynı tartışma, Amerikan ordusuna da yansıdı; ABD’nin Avrupa (EUCOM) ve Pasifik (PACOM) Komutanlıkları, ordunun kuvvet yapılanmasını planladığı doğal “adımlama senaryoları”nı hazırlamaya başladı. Stratejistler ve analistler, spesifik olarak Kuzey Kore’nin çöküşüyle baş etme hazırlıklarının ve [Avrupa’da] Rus saldırganlığını caydırma veya hezimete uğratmanın artık ordunun odaklanması gereken konu olduğunu savunuyorlar. (...)

SA5532/KY69-EY6: Erhan Yalvaç; Çizgilerin Dili


SA5531/KY37-AZ248: Afrin; Gazi’nin Vasiyetini Yerine Getirmek...

"Hep söylüyoruz, 100 yıllık hesaplaşma bize denk geldi, omzumuzdaki yük, ağırdır." 


1921 sonbaharı... Ankara’da hava kurşun gibi ağır... Milli mücadele tüm cephelerde sürüyor... Moskova’da 1917 Devrimi’nin lideri Lenin oturuyor, Kuvay-ı Milliye, sömürgeci güçlere karşı ortak mücadelede Sovyetler’in desteğini almış, Sovyetler Birliği ile meclis hükümeti, 16 Mart 1921’de anlaşma imzalamış. Bu, yeni Türkiye cumhuriyetinin uluslararası alanda meşruiyetini öne çıkartan bir gelişme, ama yetmiyor... 

Şanlıurfa, Gaziantep direnişleri Fransa’nın moralini çökertmiş durumda, o sırada Kilikya olarak adlandırılan Çukurova’da Fransa köşeye sıkışmış, Ankara’ya gazeteci kimliği de taşıyan siyasetçi Bouillon Franklin’i gönderiyor, muhatabı, dönemin Dışişleri Bakanı Yusuf Kemal Tengirşenk.

Seçkin Deniz Twitter Akışı