8 Eylül 2017 Cuma

SA4842/KY13-AO139: FETÖ Davaları

"Devletin üzerine gölge düşüren yargı kararları iyice araştırılmalı ve bu davalara siyasi etkinin tespiti halinde o siyasi, siyasetten uzaklaştırılmalı ve yargı o kişinin yakasına yapışmalı."


FETÖ, arkasında CIA'nın bulunduğu, her tür istihbarat örgütüyle irtibatlı, dini temelli görüntü üzerine akla gelebilecek her çirkinliği oturtmaktan çekinmeyecek kadar ahlaki dejenerasyona uğramış 40 yıllık bir yapı. 

Böylesine köklü ve derin bir yapının her yere sızması, ikna, korku, şantaj vs gibi yollarla toplumun her kesimini etkisi altına alması, çeşitli yöntemlerle sindirmesi ve işbirliğine mecbur bırakması söz konusu olduğu için onunla mücadele oldukça zor.

Bu yapının bir istihbarat yapılanması olması nedeniyle kripto elemanları oldukça fazla ve bunlar açığa çıkmış olanlardan çok daha tehlikeli. Bulundukları pozisyonların imtiyazlarını en dikkatli şekilde kullanan bu ekip ,bulunduğu her yerde birçok şeyi kılıfına uydurup, hala örgütün çıkarlarını önceleyebiliyor..

Böylesi yapıların en önem verdiği kurumlar FETÖ ile mücadelenin ana merkezleri olan yargı ve güvenlik alanları olduğundan FETÖ davalarında oldukça garip uygulamalarla ve sonuçlarla karşı karşıya kalıyoruz. Bu davalar üzerine kamuoyunda yapılan çeşitli spekülasyonlar nedeniyle artık bir çok karara kuşkuyla bakılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir süre önce bu davalara yönelik yaptığı "at izinin it izine karıştığı " yönündeki açıklaması durumun hangi noktaya geldiğinin vahim bir belirtisiydi.

Bu yapının vaktiyle emniyet ve yargının büyük bir çoğunluğunu ele geçirmiş olması nedeniyle buralardan sökülüp atılma yönündeki olağanüstü çabalara rağmen hala oralarda (şu veya bu şekilde) varlıklarını sürdürdükleri aşikar. Gün geçmiyor ki buralarda bulunan ve bu davalarla ilgili kimi kişilerin kripto elemanlar oldukları açığa çıkmış olmasın.

Ortadaki bu tablo karşısında fetö davalarındaki tutukluluk ve tahliyelerde vicdanları yaralayan, akıllara sığmayan uygulamalarla karşılaşıyor olmamız yargıya olan güvenimizi sarsıyor.

Maalesef hemen her ildeki uygulamalarda bir çoğumuzun rahatsız olduğu manzaralarla karşılaşmak mümkün. Vatandaşlar kimi yerlerde tutuklamalar ve tahliyelerin neye göre yapıldığını anlamakta zorlanıyor. Sokakta kime sorsanız FETÖ ile irtibatlı olduğu bilinen kimi insanlara hiç dokunulmazken, iddianamelerde bu yapının etkin elemanı olduğu belirtilen kimi kişiler hala ortalıkta dolaşırken şurada veya burada yazdığı, söylediği sözler nedeniyle örgüte bilerek, isteyerek destek, yardım vs den aylardır içeride yatanlar var. Kanunun suç gördüğü fiilleri kimsenin önemsiz görmesi elbet mümkün değil ancak yargıda adil olmak, suçu tespitte,suçluya eşit muamele göstermek adaletin olmazsa olmaz temel kuralıdır.

Gün geçtikte daha da kronik hale gelen suç ve suçluyu tespit ve cezada adil olunmadığı iddiaları geçmişte olduğu gibi gelecekte de toplum içinde büyük yaralar açacak. Belki de bundan en büyük yarayı da siyaset alacak. Zira, yaşanan bu olumsuzlukların siyasetin emniyet ve yargı üzerindeki etkisinden kaynaklandığı, iktidarda adamı olanın korunduğu, adamı olmayanın ise içeride tutulduğu kanaati toplumda yaygın bir kanaat haline geliyor.. Maalesef kimi uygulamalarda bu kanaatleri destekler nitelikte. 

Öncelikle siyaset, üzerindeki bu şaibeyi kaldırmalı. Devletin üzerine gölge düşüren yargı kararları iyice araştırılmalı ve bu davalara siyasi etkinin tespiti halinde o siyasi, siyasetten uzaklaştırılmalı ve yargı o kişinin yakasına yapışmalı.

Öte yandan kamuoyunu rahatsız eden sadece bunlar değil. Yargılama sonucunda verilen kimi cezalar ve tahliyelerde oldukça kafa karıştırıcı. Aynı suçlamalarla karşı karşıya kalan iki örgüt üyesinden biri tahliye olurken, diğerinin neden cezaevinde tutulduğunu anlayabilmek mümkün değil. Aynı suça kesilen birbirinden farklı cezalarda bir başka eleştiri konusu. 

Örneğin; örgüt üyeliğine 4 ile 7 yıl aralığında cezalar kesiliyor. 7 yılı aşkın ceza alan tahliye olurken, 4 yıl civarı ceza alanın tutukluluğu sürüyor. Bunun izahı var mı bilemiyorum!

Yine hakkında birçok suçlama bulunan, örgüte finans sağlayan kimi kişilerin kefaletle salıverilmeleri, elektronik kelepçeyle serbest bırakılmaları da yargıya duyulan güvenin sorgulanmasına yol açmakta..

Umarız, temizlenmesi uzun zaman alacağı anlaşılan bu terör örgütü elemanlarının tespit ve yargılamalarında ortaya çıkan arızalar giderilir ve at izi, it izinden ayrılır...


Adnan ONAY, 08.09.2017, Sonsuz Ark, Konuk Yazar





Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı