27 Mayıs 2017 Cumartesi

SA4381/KY55-İER6: Sigara Yasağı

"Kamu yararı gözetilerek insanların sigara içmeleri kısıtlanabilir. Hatta sigarayı bırakmaları teşvik edilebilir, edilmelidir. Ancak sigarayı bırakmaya zorlanmaları mümkün değildir."


FIRINCIYA SÖYLEYİN EKMEK DE VERMESİN

Sonunda beklenen oldu: Bütün dünyada olduğu gibi; artık Türkiye’de de sigara ile mücadele, linç psikolojisi ile yürütülür hale geldi. Birbirine yakın kavramları maksatlı olarak tevhit edenler yada tefrik edemeyenlerin hedefi olmamak için, şöyle ifade edeyim; sigara ile mücadeleden değil, sigara ile mücadelenin linç psikolojisi ile yürütülmesinden rahatsızım. 

Elbette; sigara görünürlüğünün azaltılması sigara ile mücadelenin temel yöntemi, pasif içiciliğin önlenmesi ise içmeyenlerin en temel hakkıdır. Sigara içenlerin “nazının ya da sözünün geçtikleri” kontenjanına dahil olanlara yönelik tedbirler de unutulmamalıdır. 

Ancak; linç psikolojisi etkisinde, aklı selim sınırlarını aşan yasağın sigara ile sigara içenler arasında kurduğu birebir korelasyon çok sorunludur.

Sigara içenleri sigarayı bırakmaya zorlamak üzere yasak kapsamının gereğinden geniş tutulması yanlış ve haksızdır. Başlangıcında sadece bir keyif olan sigaranın, nikotin bağımlığı oluştuktan sonra bir nevi ihtiyaca dönüştüğü göz ardı edilmemelidir. 

Nikotin yoksunluğu sigara içme özleminden ibaret değildir. Sinirlilik, sıkıntı, huzursuzluk, çarpıntı, unutkanlık, uyuşukluk, konsantrasyon ve uyku bozuklukları, yorgunluk hali, kilo artışı ve depresyon gibi; kişinin sosyal ve ekonomik yaşamını derinden etkilemesi muhtemel sonuçları vardır.

Kamu yararı gözetilerek insanların sigara içmeleri kısıtlanabilir. Hatta sigarayı bırakmaları teşvik edilebilir, edilmelidir. Ancak sigarayı bırakmaya zorlanmaları mümkün değildir. Sigarayı bırakma kararı tamamen kişinin kendi tasarrufu altında olmalı; kişi, teşvik sınırlarını aşan müeyyidelere maruz bırakılmamalıdır. 

Bazılarının, bu zorlamayı meşrulaştırmak üzere; hiçbir hukuk düzeninin hiç kimseye kendi bedeni üzerinde bile mutlak tasarruf yetkisi tanımadığı savı, doğrudur; ancak, sigara içmenin bu kapsamda tasarruflardan biri olduğu iddiasının, kişinin “akılca zayıflık” sebebi ile vesayet altında olması hali türünden hukuki bir gerekçe ile desteklenmesi mümkün değildir. Kaldı ki böyle bir “hukuki” gerekçe öne sürmek; küstahlık değilse eğer hiç şüphesiz akılca zayıflıktır. 

Sanıldığının aksine; dünyada benzer yasakların yaygın olarak uygulanması hukuki bir içtihat da değildir. Zaten böyle bir içtihat; sizi, kişinin kendi bedeni üzerindeki tasarruf yetkisini, kişinin kendi faydası ve zararı üzerinden tanımlama noktasına getirir ki; bu defa işi, içki yasağından fast food yasağına, dağcılıktan terli terli soğuk su içmeye kadar vardırmak zorunda kalırsınız; Maazallah, sizi Montesquieu bile kurtaramaz.

Üstelik; benim çocukluğumda, oyuncak yarış arabaları üzerinde sigara reklamları yer alırdı. Sigara paketi şeklinde kutularda sigara şeklinde sakızlar satılırdı. Red Kit’in sigarası hiç sönmezdi. Superman hariç, sigara içmeyen kahraman yoktu. Zaten uçarken sigara içmesi de mümkün değildi. Öğretmenlerim alenen sigara içer, hatta okul kitaplarında Başöğretmen’in sigara içerken çekilmiş fotoğrafları yer alırdı. Şimdi size soruyorum: Bugün, kahvenin yanında tellendirdiğim sigara, benim de bir sigara mağduru olduğum gerçeğini değiştirebilir mi? 

Sonuç olarak; sigaranın görünürlüğünü azaltmaya ve pasif içiciliği ortadan kaldırmaya yönelik düzenlemelerin bir ayağı; elbette “gerçekten gerekli” yerlerde ve başkaca tedbirlerin ardından, sigara içmenin yasaklanması ise diğer ayağı da; sigara içilecek alanların, “insan onuruna ve ihtiyaçlarına uygun” olarak düzenlenmesi olmalıdır. 

Son yapılan sigara zammının Merkez Bankasının itirazı ile yarı oranında geri alınması bile bizatihi sigara ile mücadelenin nasıl bir linç psikolojisi ile ne kadar kontrolsüz ve şuursuzca yürütüldüğünün traji-komik suçüstü hali değil midir?

İkinci sınıflık iddiasına gelince...

Ne verdiğinizden ne aldığınıza, ne bildiğinizden nasıl paylaştığınıza, terörden bölücülüğe, hortumculuktan kayıt dışına, ırza geçmeden gaspa, Bergama’dan Kyoto’ya, adam akıllı bir insanlık skalası yapıldığında, ilk beşe girmek manasında ise; ona itirazım yok…



İlker Erinç, 27.05.2017, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Figürler ve Düşünceler

İlker Erinç Yazıları





İlk Yayınlandığı yer: 

http://ilkererinc.blogspot.com.tr/2012/01/sigara-yasag.html




Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı