31 Mayıs 2017 Çarşamba

SA4397/KY56-HS6: Baba-Oğul-Kutsal Ruh/ İnsan-ı Kamil

Sonsuz Ark'ın Notu:
Adem'in bildiklerini bilseydik, neler değişirdi bilmiyoruz, ama en azından ondan günümüze dek Allah tarafından dünya ve ahiret mutluluğumuz için gönderilen tek din olan İslam'ın aslında tam olarak ne olduğunu çok iyi bilirdik. Evet, tahrif edilmesine Allah'ın izin vermediği Hakiki İslam'ın anlatıldığı son kitap Kur'an var elimizde, ancak onu da küfrün, yani zulmün, yani karanlığın en vahşi, en şeytanî yetenekleri ile okunmaz, anlaşılmaz diyerek, önceki kitaplar gibi insandan uzaklaştırdılar. Gönderilen peygamberleri yalanlayanlar, öldürenler kim idiyse onlar hep birbirlerine şeytanın yolunu öğrettiler binlerce yıl, biz Adem'in bildiklerini bilmemekle büyük bir zaaf içerisinde onların bize ne yapmayı tasarladığını fark etmekte çok zorluk çektik, halen de çekiyoruz, ama aramızda iğne ile kuyu kazar gibi çalışan ve akleden samimi insanlar da var ve aramızdan birileri şeytanın yolunda çalışıp çabalayanların birbirleri ile ilişkilerini görebiliyor artık ve anlatmaya çalışıyorlar. Aşağıdaki yayında, maksadı bu zemin olmak üzere, emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.
Seçkin Deniz, 31.05.2017


Baba-Oğul-Kutsal Ruh / İnsan-ı Kamil

* Kaynağı Ancient Wisdom (Kadim Bilgelik) olan teslis (üçleme) Allah anlayışındaki batıni içerik farklı tasvirlerle anlatılır.

SA4396/KY26-CA128: Ne Kaybetti de Bu Hale Geldi Yüzü?

"Ne kazandık, ne kaybettik, neyi kazanç neyi kayıp görmekteyiz, yüzümüz okutuyor. Ketum bir yüz ifadesi de bir şeyler söyler sonuçta."


Hırsından kararmış bir yüze bakarken aklıma gelir: Bir zamanlar bebekti ve bazen ağlarken dönüyordu rengi, ama böylesine çirkin değildi muhtemelen. Kırış kırıştı yüzü, bir bakıma ihtiyar bir insanı andırmıyor da değildi, ama çirkin görünmüyordu. Kötü de, yeteneksiz de, anlayışsız da değildi yeni doğan, öyle yaratılmamıştı. Ne oldu, neler yaşadı da bu hale geldi… 

Bazen adlar taktılar, sınıflara yerleştirdiler, bir lakapla veya aidiyetle hiç değişmeyecek bir konumun sınırları içinde, umutsuz ve ufuksuz bir vaziyette ömür çürütmesini beklediler. Bunlar oldu ve hâlâ gözlerimizin önünde olmaya devam ediyor. Yine de, evet, intikamın tuzaklarından sakınarak haksızlıklarla mücadeleyi sürdürenlerin değer ölçülerinden biridir sadakat.

SA4395/KY38-SevDur60: Akif Emre’nin Ardından



Takdim

“Çürümeyen, umudu, yaşamayı, yaşamanın anlamını yitirmeyen, dokunduklarından, seslendiklerinden ötürü bereketi beraberinde getiren inanmış yürekler var olduğunu bilmek umudun kendisidir” demişti en son yazılarından birinde Akif Emre. Anlamını yitirmeden yaşanmış mütevazi ve bir o kadar da soylu hayatını bırakıp, bu fani dünyadan ansızın çekip gitti. 

Vefatının ardından kirlenmiş dünya sustu ve bir anlık tertemiz dualara terk etti yerini. Bir değil, çok eksildik çünkü, yeri doldurulamazlardandı. Omurgalı bir duruşu, tertemiz bir hayatı, mazlum coğrafyalara yönelmiş dikkati ve şahitlik edilecek bir imanı vardı onu tanıyanlarca. Bir de eyvallahı yoktu kimseye, bu yüzden onu sevenler kalabalığında yalnızdı belki de. Bazı insanları anlatmaya kelimeler kifayet etmez, bazen abartılı kaçar, asil ruhu incitir ya,  eyvallah Akif abi, dilimiz döndüğünce…

SA4394/KY37-AZ180: Türk Tarihinin “Gizli Darbecisi” Brzezinski...

"15 Temmuz sonrasında ABD-AB hattında yaşanılan “darbeci korumaya” dönük çabalara şaşırmıyorum, merakım tek noktada odaklanıyor: 15 Temmuz’a, acaba, hangi zirvede yeşil ışık yakıldı?"


Tehlikeli bir adamdı. Sovyet işgaline karşı Afganistan zeminli vekalet savaşını başlatıp bugün DEAŞ’a kadar varan ne idüğü belirsiz “silahlı radikal dini hareketin” örgütleyicisi oldu, İran’ın, Humeyni Devrimi ile yapılanmasının da önünü açan isimdi. Son güne kadar, temelinde imzasının olduğu El-Kaide ve İran rejiminin yaptıkları konusunda da pişmanlık duymadı.

Türkiye açısından önemi, 12 Eylül darbesinin arkasındaki gizli isim olmasıdır.Yakın çalışma arkadaşı Paul Henze üzerinden etkileri bugüne kadar uzanan bir dizi vesayet müdahalesinin mimarıydı. 

Zbigniew Brzezinski 89 yaşında öldü. Şimdi sözü, Star’da 8 Nisan 2012’de yayınlanmış “12 Eylül duruşması: Brzezinski tanık çağrılmalı” başlıklı yazının o satırlarına bırakmakta yarar var.

SA4393/KY36-CK182: Brzezinski ve Mirası

"Hayatı boyunca Sovyet yayılmacılığına karşı mücadele eden Brzezinski'nin hayatının son zamanlarında Rusya'nın hem Avrupa'da hem de Orta Doğu'da ciddi bir alan kazanmasının önünü açan bir yönetimi övgülere boğması ilginç bir ironi oldu..."


Dünyanın en büyük stratejistlerinden, ABD dış politikası denilince ilk akla gelen isimlerden olan Zbigniew Brzezinski, geçtiğimiz hafta hayatını kaybetti.

Varşova'da 1928 yılında diplomat bir babanın oğlu olarak doğan Brzezinski, ABD'nin en önemli dış politika karar alıcılarından biri olacaktı. Ve kişisel hikâyesi, bir ulusun geleceğini de belirleyecekti. Demokratların şahin dış politika gurusu olarak özetlemek mümkündü durduğu yeri. Amerikan tarihinin en sola yakın başkanlarından biri olan Jimmy Carter'ın ulusal güvenlik danışmanlığı görevini yapan kişiydi.

30 Mayıs 2017 Salı

SA4392/SD684: "kuşku boynuzları" /21.09.2005/ 401. patika


...gördün mü?...
...kuşku boynuzları ne yaptı?...
...yapılmışlıkların içinden alınıp seçilen her şeyi didik etti...
...sırf seçip aldıkları da değildi didik ettikleri...
...geride kalanlar, eldeğmemişler kendi bağlılıklarından koptular...
...didik didik etmek üzere seçip aldıkları geride kalanları bağsız bıraktı...
...kuşku boynuzları bilmiyorlardı; ya hepsini alacaklardı ya da hiçbirini...
...ne aldıkları bütündü ne de almadıkları...
...artık şimdi...
...artık öncekiler kadar yalnız ve üzgün...

SA4391/SD683: Telveler 50

"Bilgi, düşüncelerin değişmesinde ve yönlenmesinde düşünürün irâdesine ve ilgisine ihtiyaç duyar; tek başına, bir yükten başka bir şey değildir bilgi..."


Geçmiş zaman düşünürlerini değerlendirirken düşüncenin zamana bağlı olmayan sınırlarını görmek gerekir...

Yaşadığımız zamanlar ile yaşanmış ve yaşanacak zamanlar içinde düşüncelerin aktığı yön veya yönler, kişinin ya da kişilerin ilgi ve ısrarına bağlıdır...

Çok eski zamanlarda dilediği konuyu "iş edinmiş" bir düşünürün düşünce gergefinin üstünlüğüne ulaşmak için belki de başka bir "zaman" hiç vâki olmayacaktır...

SA4390/SD682: Seçkin Deniz Twitter Günlükleri 184 (16-20 Şubat 2014)

 “Tarih, yazanların değil yorumlayanların toprağıdır.”


  (Lütfen Twitter tweet akış grafiğine göre, aşağıdan yukarıya doğru okuyunuz)

(16-20 Şubat 2014)  (Ocak 2014: 4.097  Tweet+Önceki Toplam: 101.620+4.097=105.717 Tweet)


 Seçkin Deniz@Seckin_Deniz
Sonsuz Ark: SA564/ÂA27: ABD Panik Odası’nda/ Küresel Kaos’ta ABD’nin Rolü sonsuzark.com/2014/02/sa564a…

 Seçkin Deniz@Seckin_Deniz
@SELAMICEKMEGIL konu anlaşılmadı...sizin tanındığınız yerler, siyaset, iş, bürokrasi ve akademi, medya dünyası olurdu :) @1hurinsan

 Seçkin Deniz@Seckin_Deniz
Dünya’nın yaşadığı bu büyük ve derin kaos varlığını Amerika Birleşik Devletlerine borçlu.” sonsuzark.com/2014/02/sa564a…

29 Mayıs 2017 Pazartesi

SA4389/KY28-ATA283: Eide: "Deniz Bitti"

"Belli ki Anastasiadis’in aklında çözüm parametreleri, kalbinde de çözüm isteği yok. Tam tersine kerhen müzakerelere katılıyor, çözüm istermiş gibi yapıyor ama seçim odaklı olarak iç tribünlere oynamayı tercih ediyor."


Rumların 1900’lü yılların başında ağızlarına sakız ettikleri “Kıbrıs adasında biz çoğunluğuz, ada bize verilsin” fikrinden hala daha vazgeçmedikleri, müzakerelerin gidişatından ve geçen hafta içinde de duvara toslamasından belli oluyor. Belli ki Rumlar geçmişten hiç ders almamışlar.

Eide bile, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs özel Danışmanı olarak yaptığı açıklamalarında, etliye sütlüye dokunmadan, tarafları suçlamadan, müzakerelerin devamı için tarafları teşvik etmek zorunda olmasına rağmen hafta içinde yaptığı bir açıklamayla, “Görüşmelerden herhangi bir sonuç alınamadığını” resmi olarak duyurdu.  

SA4388/KY57-AHCZD9: İslâm'ın Kavramları: Cehâlet

"Cehâlet, asırlardır İslam dünyasının en temel problemlerindendir. Oysa İslam dini, bilgili olmaya ve cehaletten kurtulmaya büyük bir değer atfeder."


بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

Allah’a hamd, Resûlüne salât u selâm olsun.

Küfür, şirk, nifâk, adâletsizlik, zulüm ve cehâletten âlemlerin Rabbi olan Allah’a sığınırız.
 Allah, Kuran'ın gönderiliş amacının insanları düşünmeye yöneltmek ve cehâletten kurtarmak olduğunu bildirir:

هَـذَا بَلاَغٌ لِّلنَّاسِ وَلِيُنذَرُوا بِهِ وَلِيَعْلَمُواْ أَنَّمَا هُوَ إِلَـهٌ وَاحِدٌ وَلِيَذَّكَّرَ أُوْلُواْ الأَلْبَابِ

"Bu Kur'ân; kendisiyle uyarılsınlar, Allah’ın ancak tek ilah olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara bir bildiridir” (İbrahim ,14/52).

“İslamsızlık en büyük ve en temelli derttir. Bu derdi İslâm’dan başka hiç bir şeyle tedavi etmek de mümkün değildir. Hiç bir gerekçe ve hiç bir iddia bu gerçeği asla değiştiremez. Topyekûn dünyalılar olarak hepimiz tek bir şeye, Allah’ın razı olduğu mükemmel din İSLÂM’a muhtacız. “İslâm insanı” olmak zorundayız. Çağdaş “cahiliye adamı” olmakla elde edeceğimiz hiç bir iyilik ve erdem yoktur. Ama ödeyeceğimiz fatura ağır, bedel büyüktür.”[1]

28 Mayıs 2017 Pazar

SA4387/KY20-MEK68: Bir Büyük Toplaşma

"Şimdi yepyeni, daha büyük, daha kapsayıcı bir toplaşma gününe doğru muazzam bir hızın arefesindeyiz."


"artık anlaşılmıştır günün akşamlılığı
kesin mat yoktur
iyi oyun vardır sadece
ve satranç aslında dalgınların oyunudur
dalgının ölüm karşısındaki sükuneti
düşmana
ölümün dehşetinden korkuludur
Satranç Dersleri/İlhami Çiçek

SA4386/KY37-AZ179: Sokak Çağrıları... Açlık Grevleri... Ve ‘Bazı’ Tesadüfler

"Benim bu meslekte geçirdiğim yıllardan biriktirdiğim deneyim ise hiçbir şeyin tesadüf olmadığıdır..."


Elliot Ackerman’ın dikkatimi çekmesinin nedeni, 16 Nisan referandumundan az önce, 29 Mart 2017’de Foreign Policy dergisine yazdığı yazının başlığı oldu: Türkiye, kendini NATO demokrasisi gibi maskeleyen bir diktatörlüktür...

Yazı, başlığındaki iddia kadar önemli değil, bildiğimiz, Türkiye’deki gelişmelere belli bir açıdan bakan fikirlerle yüklü. 7 Haziran 2015 seçimi sonrasında yaşanılan gelişmelere, özellikle de PKK’nın şehir savaşı ilanına karşı yürüttüğümüz kararlı mücadeleye odaklanmış yapıda. Ackerman’ın sözlüğünde PKK terör örgütü yok, zaten Türk askeri de Kürtler’le toplu halde savaş halinde!..

SA4385/KY35-YTK187: Aklın Ermez

"Olup biteni baştan beri izlemiş gazetecilere, yazarlara, aklı başında dürüst insanlara çok daha fazla ihtiyacımız olan bir süreçteyiz."


14 Mayıs 2000 Pazar günü Kanal 7 Ankara Temsilciliği'nin içinde, haber merkezinin karşısındaki dar koridorda sağdan ikinci Yurt Haber Temsilciliği'nin küçük odasında İstanbul'dan gelen gazeteci misafirleri ağırlıyordum. Genelde neden bilmem benim odama yollanırlardı sık sık bu tarz misafirler.

Fazilet Partisi'nin ünlü kongresinin yapıldığı gün. Bir yandan tarihten, siyasetten, havadan sudan bahsediyor bir yandan gözümüz televizyonda kongreyi izliyoruz. Yenilikçilerin adayı Abdullah Gül'e hiç şans vermiyorum ama tecrübeli gazetecilerden biri “O iş hiç belli olmaz, sonuca bakalım önce" diyor. 

27 Mayıs 2017 Cumartesi

SA4384/KY26-CA127: “Açık Kapı” Yoksulluğu

“Akıllı şehirler” ısmarlanıyor şimdi de, ortaya çıkan problemler yüzünden. Kimin aklı, nasıl bir akıl… Altı asırlık Muş Ulu Camii’ni sitelerin gölgesinde kaybeden bir şehrin kendine özgü aklı nasıl başında kalabilir?


Geçen hafta Karaman’da bir grup insan vakit gece yarısına yaklaşırken bu şehrin hafızasında yer tutan meczupları konuştuk. Muammer Baran’dan söz edildi (1926-2004).“Deli”, Baran örneğinde üstlenemediği hayatı bir karnaval düzeyinde yaşayan adam. Baran’ın hayatında meydana gelen değişim, askerlik döneminde kuleden paraşütle atlama eğitimi sırasında paraşütü açılmadığı için yaşadığı şoka bağlanıyor. Şehrin çeşitli köşelerinde her an karşınıza çıkıp Han Duvarları’nı okuyabilecek bir sıra dışı kişi! Altı dil bilir, felsefi tartışmalara katılırmış. Akla Friedrich Dürrenmatt’ın deli numarası yapan “Fizikçiler”ini getiriyor.

SA4383/SD681: Seçkin Deniz Twitter Günlükleri 183 (11-15 Şubat 2014)

 “Tarih, yazanların değil yorumlayanların toprağıdır.”


  (Lütfen Twitter tweet akış grafiğine göre, aşağıdan yukarıya doğru okuyunuz)

(11-15 Şubat 2014)  (Ocak 2014: 4.097  Tweet+Önceki Toplam: 101.620+4.097=105.717 Tweet)


Seçkin Deniz@Seckin_Deniz
Paralel yapının küresel karakutusu-Sabah - 16 Şubat 2014 sabah.com.tr/Pazar/2014/02/… @Sabah aracılığıyla

 Seçkin Deniz@Seckin_Deniz
<<eğer yapmazsanız başka bir yere gidersiniz diye tehdit edildik' diyor"

 Seçkin Deniz@Seckin_Deniz
<< Fakat 3-4 gün içinde hükümet gidecek burada bu baskını yaparsanız görevinizde yükselir >>

SA4382/KY38-SevDur59: CHP: İktidar Sizin, Genel Başkanlık Bizim Olsun



Takdim

12 Eylül’de ülkedeki tüm siyasi partiler kapatılmış ve yeniden aynı adla açılmaları da engellenmişti. 1992’de bu yasanın kaldırılmasıyla birlikte, 1923 yılında kurulan CHP, bu defa Deniz Baykal’ın genel başkanlığında yeniden açıldı. Baykal’ın yüzde 20-25’lik kemik tabana sahip CHP’nin genel başkanlık koltuğuna oturmasının üzerinden tam 25 yıl geçti. Ancak bir türlü başarı gelmedi. Üstelik CHP Atatürk’ün kurduğu parti olması dolayısıyla, banko değerler ve ilkelere sahipti fakat çoğu kez toplumun değerleriyle örtüşmemesinden dolayı bir türlü bunu artı değer olarak hanesine yazdıramadı.

SA4381/KY55-İER6: Sigara Yasağı

"Kamu yararı gözetilerek insanların sigara içmeleri kısıtlanabilir. Hatta sigarayı bırakmaları teşvik edilebilir, edilmelidir. Ancak sigarayı bırakmaya zorlanmaları mümkün değildir."


FIRINCIYA SÖYLEYİN EKMEK DE VERMESİN

Sonunda beklenen oldu: Bütün dünyada olduğu gibi; artık Türkiye’de de sigara ile mücadele, linç psikolojisi ile yürütülür hale geldi. Birbirine yakın kavramları maksatlı olarak tevhit edenler yada tefrik edemeyenlerin hedefi olmamak için, şöyle ifade edeyim; sigara ile mücadeleden değil, sigara ile mücadelenin linç psikolojisi ile yürütülmesinden rahatsızım. 

Elbette; sigara görünürlüğünün azaltılması sigara ile mücadelenin temel yöntemi, pasif içiciliğin önlenmesi ise içmeyenlerin en temel hakkıdır. Sigara içenlerin “nazının ya da sözünün geçtikleri” kontenjanına dahil olanlara yönelik tedbirler de unutulmamalıdır. 

26 Mayıs 2017 Cuma

SA4380/KY57-AHCZD8: İslâm'ın Kavramları: Nifâk-Münâfık

"Burada önemli olan menfaatlerine göre konum alan, îman etme kabiliyetlerini yitirmiş, kalpleri hastalıklı, yalancı ve iki yüzlü tiplerin toplumu ifsat edecek faaliyetlerine Hz. Peygamber’in metodu uyarınca engel olmaktır." 


بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

Allah’a hamd, Resûlüne salât u selâm olsun.

Küfür, şirk ve nifaktan âlemlerin Rabbi olan Allah’a sığınırız.

Kur’an, münâfıkların doğru ve dürüstlüğün aksi istikametinde yer alan bu sıfatları yanında kibirli (Münâfikun 63/5.) ve gösterişe düşkün olduklarını da ifade etmektedir. Bu iki erdemsizlik insanın iç yüzü ile görünümü arasındaki farklılığı yansıtır. Kur’ân-ı Kerîm’de münâfıklar hakkında yapılan açıklamalar incelendiğinde genelde her biri başka bir ahlâkî bozukluk ve kötülük olan pek çok tutuma dikkat çekildiği görülür. Bu tutumların çoğu ise onların temel karakteri olan iki yüzlülük ekseni etrafında gelişen kötü tabiatlardır.[1] 

SA4379/KY1-CÇ397: Hangisi Sen?/ Roman-Bölüm III-3

"Sevgi dünyası yekpare bir dünya ister."


Bölüm Üç
-3-

Gündönümü başlamıştır dünyasında sevenin, sevdiğinin adını söylemesiyle başlamıştır üçüncü değişim. Güz bitmiş, kış geçmiş bahar gelmiştir sevene sevdiğinin adını anması söylemesiyle. Büyük değişim başlamıştır. Gündönümü, sevginin üçüncü değişimi başlamıştır. Üçüncü adım, üçüncü değişim sevenin bir gündönümü yaşamasıdır Füsun! Gündönümü yaşamayan sevgi, sevene bir gündönümü yaşatmayan sevgi kadüktür Füsun. Hem kadük kalacaktır da. Sevgi sevgi olduğunu gündönümüyle kanıtlayacaktır. Sahte midir? Bir yanılsama mı, değil mi gündönümü gösterecektir.

SA4378/KY28-ATA282: Ortadoğu’da Bilmediğimiz Anlaşmalar

"ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Yahudi asıllı Jeffrey Feltman ile Bush ailesinin dostu Suudi Arabistan Washington Büyükelçisi Bender Bin Sultan ortaklığında hazırlanan “Feltman-Bender Planı” devreye sokuldu ve Mart 2011’de iç savaş başlatıldı."


Ortadoğu gerçekten müthiş bir “Çıkarlar Arenası.”

Araştırdıkça, okudukça, bazı olayların üzerine örtülmüş çelik kapakları kaldırabildikçe ortaya inanılmaz oyunlar, planlar, menfaatler ve bu uğurda kurban edilmiş on binlerce masum insan çıkıyor.

Rahmetlik annem Fransızca eğitim vermiş olan bir lisenin mezunu. Lisenin adını hatırlamıyorum. Fransızcası çok iyiydi annemin. “Dublu Ve” diye tanımladığı “W” harfini ilk kez ondan duymuştum. Yabancı dil öğrenme yeteneği çok yüksekti. Babam hangi ülkeye gönderilse, o ülkenin yerel dilini 2-3 ay gibi kısa bir zaman içinde konuşmaya başlardı. Bu nedenle de benim bildiğim kadarı ile Fransızcası, İngilizcesi ve Arapçası çok iyiydi. Konuşabildiğini bilmediğim veya da duymadığım birkaç dili daha olduğundan eminim. 

SA4377/KY31-FG10: Türkiye-Katar İlişkileri Stratejik Ortaklığa Evrilir mi?

"İki ülkenin liderleri arasındaki kişisel bağlar üzerinde yükselen bu iş birliğinin kurumsal temele oturtulması için iki ülkenin güvenlik bürokrasilerine, sanayi şirketlerine ve düşünce kuruluşlarına da büyük rol düşüyor."


Türkiye’nin son iki senedir Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üyeleriyle ilişkisini artırdığı gözleniyor, bunların başında da Katar geliyor. Peki, Türkiye ile Katar arasında giderek savunma ve güvenlik alanına doğru kayan bu yakınlaşmanın sebepleri ve olası sonuçları nedir?

İki ülke arasındaki yakın iş birliğinin temelleri Katar Emiri’nin 2014’teki Türkiye ziyareti sırasında atıldı. Bu ziyaret kapsamında hem Türkiye-Katar Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi kuruldu hem de askeri eğitim ve savunma sanayi alanında Katar topraklarında Türk silahlı güçlerinin konuşlandırılmasına da imkan veren bir iş birliği anlaşması imzalandı. Bu anlaşmanın ardından Katar’daki Türk askeri üssünün yapımına başlandı.

SA4376/KY36-CK181: Bir Mütefekkir'in Ardından...

"Görüşlerine katılmayan insanların bile, dürüstlüğünden, prensip sahibi olmasından şüphe etmediği bir kalemdi."


Akif Emre ile kişisel tanışıklığım hiç olmadı. Ancak Türkiye'de gazete okuyan hemen herkes gibi kayıtsız kalamadan, takdirle izlediğim bir meslektaş büyüğümdü.

Akif Emre, bir hocaydı. Binlerce talebe yetiştirdi. Bizzat elinin, emeğinin dokunduklarının yanı sıra, duruşu ile birçok genç gazeteciye, ilim meraklılarına ilham kaynağı oldu.

Türkiye'de nadir olan bir gazetecilik rol modeliydi. Hamasetten ziyade akla, slogandan çok veriye başvururdu yazılarında. Masabaşı gazetecilikten ziyade, anlamaya çalıştığı coğrafyanın içine girmeyi hedefleyen bir anlayışı vardı. Dünyanın birçok köşesine haber için gitti. Bu yerlerden Türkiye'de alanında ilk birçok röportaj, haber ve belgesel ile geri döndü.

25 Mayıs 2017 Perşembe

SA4375/ÇY4-DB86: Yakarış

"Affedilmek en büyük ödül yaratılmışa çünkü. O mahcubiyetten, o ağırlıktan kurtulmak demek. Öyle bir yük ki yaşadığınız her gün biraz daha ağırlaşıyor, biraz daha rahatsız ediyor. Kalbinize darlık veren, sıkıştıran, eğip büken bir ağırlık."


Ben biliyorum hatamı, hatalarımı… Bana verilen aklı kullanmadığım zamanlarda yaptım hepsini. Akıl demişken çok da akıllı sanıyordum kendimi. Yürüyordum doğru zannettiğim yolda kendimi kandırarak. Şimdi başkalarını da kandırmamış olmayı diliyorum Allah’tan. 

Ne karanlık ve nefes almaz bir dünya kurmuşum kendime. Düşünüyorum da nasıl anlamamışım nasıl fark edememişim kavrayamıyorum. Bir tür halüsinasyon, kötü bir rüya gibi… 

Keşke kabus olsaydı, karabasan olsaydı değil mi diyorum kendi kendime. Uyanınca hiç biri gerçek değildi derdim de yüreğim sıkışmazdı bu kadar. 

SA4374/SD680: Seçkin Deniz Twitter Günlükleri 182 (06-10 Şubat 2014)

 “Tarih, yazanların değil yorumlayanların toprağıdır.”

  (Lütfen Twitter tweet akış grafiğine göre, aşağıdan yukarıya doğru okuyunuz)

(06-10 Şubat 2014)  (Ocak 2014: 4.097  Tweet+Önceki Toplam: 101.620+4.097=105.717 Tweet)

Seçkin Deniz@Seckin_Deniz
@AssuPlace @1hurinsan @SELAMICEKMEGIL hem öyle gerçek hem de biz öyle düşünüyoruz.)

 Ayarsız Münzevi@AssuPlace
@1hurinsan @SELAMICEKMEGIL @Seckin_Deniz böyle düşünmemizi istiyorlar! Mason dediğimiz,duvar işçisi. Biz onlarla uğraşırken. Sahipleri rahat
@Seckin_Deniz retweetledi

SA4373/KY35-YTK186: Kısa Bir Hafta

"Bundan sonra ister parti ister hükümet… hangi takımla çalışılırsa çalışılsın asıl önemli olan hangi politikaların öne çıkacağı ve nasıl uygulanacağı."


CUMA: Madem 19 Mayıs madem bayram madem evdeki iki gencin ödüllendirilmesi hakları; ailece sinemaya gidilmesine karar veriliyor. Vizyonda pek dişe dokunur film yok.

Dönem filmi olması, önemli bir şahsiyetin hayatından bir kesit vermesi nedeniyle ortak düşünce Genç Karl Marx'a gitmek. Işıklar tekrar yandığında kararın doğru olduğunda herkes hemfikir. 

Senaryo, konuya yaklaşım, oyunculuk, tarihsellik, sahneler, kurgu, müzik… iyi bir iş çıkmış. 199 yıl önce bir Mayıs ayında doğmuş Marx'a güzel bir hediye olmuş.

SA4372/KY49-İTIĞLI49: Devrimcilik Miadını Doldurdu!

"Afrika sömürgecilikle aşağılandı, devrimcilikle uyutuldu, kapitalizmle de aldatılıyor. Devrimciliğin miadı doldu ama onun kapitalizmle işbirliği hala devam ediyor…"


Afrika’da 60’lı ve 70’li yıllar devrim yıllarıdır. Sosyalizmin dünyada en popüler olduğu dönemlerdir aynı zamanda. Batı’da eğitim almış pek çok Afrikalının gündeminde ülkelerinin sömürgeciliğe karşı direnişi vardır. Bağımsızlığın yolu ancak ‘devrimle mümkündür’ anlayışına sahiptirler.

İngilizler, Fransızlar, Belçikalılar, Hollandalılar, Portekizler Afrika topraklarında sömürge imparatorlukları kurdular, kıtanın zenginliklerini Avrupa ve Amerika’ya taşıdılar. Bu yağmadan sömürgecilikten kurtulmanın tek yolunun devrimciliğe inanmaktan geçtiğini düşündüler.

SA4371/KY57-AHCZD7: Hastalıktan Kopuş Fırsatı

"Bâtılı bütün çıplaklığı ile gösteren, Hakka olan iştiyâk ve ihtiyacımızı bize gösteren ve inşallah mehcûr bıraktığımız vahye sarılma fırsatı veren Rabbimize hamdolsun …"


بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

Bizi hidâyete erdiren ve kendine imân etme şerefini nasip eden, küfür ve şirkten nefret ettiren, modern tâğutlara boyun eğdirmeyen âlemlerin rabbi olan Allah’a kâinattaki zerreler adedince hamd’u senâ, üsve’i-hasene olan Resûlü Muhammed Mustafa’ya salât u selâm olsun.


“...ilk emir, kendisine aykırı davranan herkesi kuşatıyor ve toplumsal hastalıkların yüzlerce yılı taşıyan sebeplerinin milyonlarca feryat ile doğmasına neden oluyor...
...ve her patırtı yeni bir hastalıktan kopuş fırsatını müjdeleyecektir...
...eğer kılavuz ilahî emirler ise, bu, böyle olacak...”[1]

“Onların çoğunu günah, düşmanlık ve haram yemede birbirleriyle yarıştıklarını görürsün. Rabbânîler ve Hâhamların, onları günah söz söylemekten, haram yemekten men etmeleri gerekmez miydi? Yaptıkları şey ne kötüdür.[2]”( Mâide, 5/62-63.)

24 Mayıs 2017 Çarşamba

SA4370/KY56-HS5: Âşık-Mâşuk-Aşk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Adem'in bildiklerini bilseydik, neler değişirdi bilmiyoruz, ama en azından ondan günümüze dek Allah tarafından dünya ve ahiret mutluluğumuz için gönderilen tek din olan İslam'ın aslında tam olarak ne olduğunu çok iyi bilirdik. Evet, tahrif edilmesine Allah'ın izin vermediği Hakiki İslam'ın anlatıldığı son kitap Kur'an var elimizde, ancak onu da küfrün, yani zulmün, yani karanlığın en vahşi, en şeytanî yetenekleri ile okunmaz, anlaşılmaz diyerek, önceki kitaplar gibi insandan uzaklaştırdılar. Gönderilen peygamberleri yalanlayanlar, öldürenler kim idiyse onlar hep birbirlerine şeytanın yolunu öğrettiler binlerce yıl, biz Adem'in bildiklerini bilmemekle büyük bir zaaf içerisinde onların bize ne yapmayı tasarladığını fark etmekte çok zorluk çektik, halen de çekiyoruz, ama aramızda iğne ile kuyu kazar gibi çalışan ve akleden samimi insanlar da var ve aramızdan birileri şeytanın yolunda çalışıp çabalayanların birbirleri ile ilişkilerini görebiliyor artık ve anlatmaya çalışıyorlar. Aşağıdaki yayında, maksadı bu zemin olmak üzere, emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.
Seçkin Deniz, 24.05.2017


Âşık-Mâşuk

* Haçlı seferleri sonrası Müslümanlara kılıç değil Gospel (Hakikat)-Truth (Gerçeklik) ile yaklaşan Raymond Lull ve Aşık & Maşuk

https://www.youtube.com/watch?v=hhPWgfsLQX8&app=desktop


* Tasavvufun âşık ile mâşuku'na pek aşina görünüyor...


* Nursi ve Gülen'in Celcelutiye duası ile tüm mahlûkatın gönüllerinde yer etme hırsı nedir?

SA4368/KY26-CA126: Suskunluk Sarmalı

"Varlığına anlam veren kelimelerinden yoksunlaşmak, en ağır iflas; dayanılan kelimelerin terki, çölleşme. Hayatını adadığın kelimeler sadece güçlü olmayı garanti etmeye mi yarıyor?" 


Hayat bazen birkaç kelimenin veya cümlenin arasında salınan bir yolculuk gibi görünüyor. Belli dönemlerde bir kelimenin, bir kavramın peşinde koşuyor, yine de hiçbir şey anlamamış şekilde yeniden başa dönüyoruz. Ciltler dolusu yazmak ne acıklı bir avuntu! Geriye kalan hangi cümle, hangi kelime olacak acaba…

Hele ki ertelenmiş faziletler yüzünden solgunlaşan bir hayat sürdürdükten sonra, şehadet vedasının hemen ardından veya daha önce dilimize hangi kelime gelirdi? Gözlerimizin önünde bir sahne olarak canlanan, pişmanlığın veya saflığın kelimesi olurdu muhtemelen. O biricik kelime nasıl bir ukde veya özlemle ilgili olmalı ki onlarca yıl içinde sarf edilmiş nice cümleden, içine dâhil olmuş sayısız tecrübeden süzülüp de ölümün eşiğinde dile gelebilsin.

SA4367/KY38-SevDur58: Adalet Peşinde Bir Ömür: Mustafa Alper



Takdim

Bu dünyada iyiler çok yaşamıyor derler, galiba doğru. Çokça insanın hayatına dokunan, henüz yapacak çok şeyi varken ve yapmak için onca çırpınışları devam ederken, ebediyete uğurladığımız kişilere yakıştıramayız ölümü. Sanki yaşasa, dünyanın güzelleşmesi için o her zamanki katkısını sunsa, biraz daha kolay mı olurdu bu dünya ne? Feci bir kaza sonucu şehit olan Denizli Başsavcısı Mustafa Alper de tanıdığı herkese bu duyguları hissettirenlerden. İyi bir insan, iyi bir hukukçu, nazik, kibar, sempatik, çalışkan, ressam, yazar, arkadaş, dost, bunlardan hangisi veya hepsi.

SA4366/KY37-AZ178: Cumhuriyet ve Sözcü...

"Bu hayati önemdeki mücadelede Erdoğan’ı zor durumda bırakabilecek bir takım uygulamalara sessiz kalmak, önce mücadeleye sonra da Erdoğan’a ihanet kıvamındadır."


Cumhuriyet ve Sözcü, demokratik sistem için faydalı gazetelerdir. En büyük faydaları, ülkeyi yöneten sivil siyaset, özellikle de Erdoğan içindir.

Sene 1988... Güneş gazetesi... Dönemin ANAP kadrolarının iktidar gücünü istismar eden tutumları nedeniyle vatandaş adına muhalefet hakkımızı kullanıyoruz... Mehmet Barlas, genel yayın yönetmeni, ben yazı işleri müdürüyüm. Özal aradı. Barlas, telefonun diafonunu açarak söylediklerini duymamı sağladı: 

"Bak Mehmet, Cumhuriyet, Milliyet, diğerleri benim hakkımda bir şey yazdıklarında memnun oluyorum, çünkü parti grubum ve teşkilatım etrafımda kenetleniyor. Ama sizin gibi gazeteciler bunu yaptığında büyük bir sarsıntı oluyor, buna izin vermem."

SA4365/KY36-CK180: Şimdi İran Düşünsün

"Trump yönetimi ile ABD, Obama döneminde izlenen politikayı terk edecek gibi görünüyor."


ABD Başkanı Trump, Orta Doğu gezisi kapsamında önce Suudi Arabistan'a bir ziyaret gerçekleştirdi. Sıradaki ülke ise İsrail olacak.

Riyad sokaklarında şaşaalı hazırlıklar ile karşılandı yeni Amerikan Başkanı.

Fotoğrafları şehir merkezini süslerken, kızı Ivanka Trump'ın ismi Suudi Arabistanlı kullanıcılar tarafından saatlerce trending topic oldu.

23 Mayıs 2017 Salı

SA4364/SD679: "güzellikler, kuşkulara dayanıklı değildirler" /21.09.2005/ 402. patika



...demişti ışığın nereden geldiğini gören biri...
...hâllere dair terennümler gelirken sesleri ardısıra...
...'güzelliklerin kuşkulara dayanıklı olmadığını' söylemişti...
...her güzellik, kendinden ve insandan aldıklarıyla insanı büyütür...
...her çirkinlik de aynı yolda ilerler kendince...
...ama sırf kendi değildir çirkinlikte ilerleyen şey...
...insan onu -çirkinliği- adım adım büyütür...
...katkılar kadar çok ürer insan dışındaki nesnelerden...
...o nesneler ki; bazen değişen bazen de aynı kalan her türlü şeylerdir...
...iblis veya içindeki kötülük isteği...

SA4363/SD678: Telveler 49

"Doğru olmayan değerler süzülmezler de; katıksız ve oldukları gibi gelirler, giderler."


Yaşanmış zamanlara ait düşünürlerin ölü insanlar olduklarını düşündüğünüzde, onların artık değişmesi mümkün olmayan fikirleriyle karşı karşıya olduğunuzu da unutmayınız...

Bu fikirlerin yanlış ya da doğru, eksik-tam değerlendirmelerini dürüstçe yapmanız gerekir... 

Muhakkak ki; onların fikirleri de bedenleri gibi ölü değildir... Ölü düşünürler ölü olmayan fikirlerin sâhipleridir; onlara saygı duymanız gerek...

SA4362/SD677: Seçkin Deniz Twitter Günlükleri 181 (01-05 Şubat 2014)

 “Tarih, yazanların değil yorumlayanların toprağıdır.”


  (Lütfen Twitter tweet akış grafiğine göre, aşağıdan yukarıya doğru okuyunuz)

(01-05 Şubat 2014)  (Ocak 2014: 4.097  Tweet+Önceki Toplam: 101.620+4.097=105.717 Tweet)


Seçkin Deniz@Seckin_Deniz
Hele şükür deli doktorları görev başında:) Erol Göka - Mehdilik iddiası ve psikolojik sağlık (I)-yenisafak.com.tr/yazarlar/ErolG…

 Seçkin Deniz@Seckin_Deniz
@asliaydintasbas SA271/AÇ12: Taksim/Gezi Parkı Fonetiği: Kavramlar, Postulatlar, Teoriler ve Gerçek sonsuzark.com/2013/06/sa271a…

 Seçkin Deniz@Seckin_Deniz
@asliaydintasbas Sana Sonsuz Ark'tan kusursuz, şahane bir Adil çelik analizi ikram edeyim aslı

22 Mayıs 2017 Pazartesi

SA4361/KY13-AO126: Bu Hikâye'nin Sonu Gelecek mi?

"Toplum yapımız din ile kandırılmaya, kurumsal yapımız da takiyye ile yol almaya uygun olduğu için bu yapıyla baş etmekte zorlanılıyor." 


15 Temmuz Darbe Girişimi'nin üzerinden on ay geçti. Geçenlerde Adalet Bakanı Bozdağ'ın açıkladığı rakamlara göre bugüne kadar 149 bin 833 kişi hakkında adli işlem yapılmış olup, bunlardan 48 bin 636 kişi tutuklanmış durumda. Tutukluların 166'sı general, 6 bin 810'u albay ve alt rütbedeki askerlerden, 8 bin 667'si emniyet mensuplarından oluşmakta, 35 bin 783 kişi hakkında da adli kontrol kararı verilmiş. 

Bu rakamlar oldukça yüksek görülse de yine yetkililerin açıkladığına göre henüz buzdağının görünen kısmıyla karşı karşıyayız.

SA4360/KY57-AHCZD6: İslâm'ın Kavramları: Küfür

"Kâfire güvenimiz yok­tur ve olmamalıdır da. İşlerimizi, kendimizi ve kardeşlerimizi onların merhametine(!) de bırakamayız. Küfrün şımarık, yılışık ve yapmacık iyi niyet göstergelerine de aldanamayız."


بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

Allah’a hamd, Resûlüne salât u selâm olsun.

(Büyük Bir Zulmün İrtikâbı ve Ebedî Kaybediş)

مَّا جَعَلَ اللَّهُ لِرَجُلٍ مِّن قَلْبَيْنِ فِي جَوْفِهِ

 "Allâh bir kimsenin içinde iki kalb yaratmamıştır." (Ahzâb, 33/ 4) ayet-i Kerîmesi, dini başka dünyası başka insanların, içinde bulundukları anlamsız ve anlaşılmaz hali, pek net bir şekilde reddetmektedir. Nasıl bir göğüste iki kalp birleşmezse, bir kalpte de iman ve küfür, tevhîd ile şirk, kabul ve red bir araya gelmez.

SA4359/KY28-ATA281: Kürtler Bağımsızlık ve Tanınma İstiyor, Ya Biz?

"Genel kanı ABD, AB ve diğer devletlerin bu referandumu şimdilik tanımama eğiliminde oldukları, İsrail’in ise destek verdiği şeklinde. "


Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani geçmiş aylarda yaptığı açıklamada “Kürt halkı için referandum yolu ile gelecekleri hakkında vermenin zamanı gelmiştir ve ortam da uygundur” diyerek, Kürtlerin gelecekleri konusunda karar verme zamanının geldiğini uluslararası kamuoyuna işittirmişti. 

DEAŞ’ın karşı çıkmasına ve IKBY bölgesinde uzun zamandan beridir sürmekte olan ekonomik bunalıma ve sıkıntılara rağmen bu açıklamanın siyasi devamı çabucak geldi. 

SA4358/KY36-CK179: Türkiye ABD'den Eli Boş mu Döndü?

"Peki ABD'liler bu sefer sözlerini tutacak mı?"


Malum Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Washington gezisinden bir hafta önce ABD Başkanı Donald Trump, PYD'ye direkt silah vermeyi öngören bir karara imza attı. Wall Street Journal'ın haberine göre, PYD'ye sevk edilmesi düşünülen silahlar arasında anti-tank füzeler de var.

Bu karara rağmen Erdoğan-Trump görüşmesi sıcak bir havada geçti. Trump, Türkiye'ye ve Erdoğan'a yönelik övgü dolu ifadeler kullandı ortak basın açıklamasında. Aynı açıklamada, Erdoğan PYD ve PKK konusunda Türkiye'nin hassasiyetlerini ve kırmızı çizgisini aktardı.

21 Mayıs 2017 Pazar

SA4357/SD676: Seçkin Deniz Twitter Günlükleri 180 (26-31 Ocak 2014)

 “Tarih, yazanların değil yorumlayanların toprağıdır.”

  (Lütfen Twitter tweet akış grafiğine göre, aşağıdan yukarıya doğru okuyunuz)

(26-31 Ocak 2014)  (Ocak 2014: 4.680  Tweet+Önceki Toplam: 96.940= 101.620 Tweet)


 Seçkin Deniz@Seckin_Deniz
@sevdadur kolaylık-lar:)

 Seçkin Deniz@Seckin_Deniz
@sevdadur Allah kolaylık versin:) (lar diyecektim amma...onu da sonra söylerim)

 Seçkin Deniz@Seckin_Deniz
@sevdadur ben yaşlı bir adamım...siz gençlerin döndükleri asılları heç unutmam:)

Seçkin Deniz Twitter Akışı