19 Mart 2017 Pazar

SA4112/KY25-NO89: Ve Köpek Sahibini Buldu

"Bugünkü skandal açıklamadan da anlaşılacağı üzere, Almanya daha uzun bir süre Fetö'nun hizmetine ihtiyaç duyacak, PKK ve DHKP-C gibi terör örgütleri açısından cennet olma özelliğini koruyacaktır."


Cermenya'nın gizli servisi BND'nin Başkanı Bruno Kahl'ın Der Spiegel'e verdiği röportaj Türkiye Almanya ilişkilerinde yeni bir aşamaya geçildiğini gösteriyor. BND Başkanı, "15 Temmuz Darbe Girişimi Erdoğan'a canıma minnet dediği bir bahane oldu" diyor. "Türkiye'nin çeşitli yollardan darbenin arkasında Fetö (ona göre Gülen Hareketi) olduğunu ispatlamak için uğraştığını ama kendilerini buna ikna edemediklerini" söylüyor. 

Erdoğan'ın, "Darbe teşebbüsünü binlerce insanı içeri tıkmak, işten atmak ve Gülen Hareketini devletten temizlemek için bahane/fırsat olarak gördüğünü, bu sayede ülkedeki hakimiyetini perçinlediğini, Fetö'nun (Gülen Hareketi) kesinlikle Türkiye'nin göstermek istediği gibi aşırı, radikal İslamcı olmadığını hele TERÖR ÖRGÜTÜ kesinlikle olmadığını, bilakis dini ve laik gelişime hizmet eden SİVİL bir dernek/kurum olduğunu" eklemiş.

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, yazı

Bu sözler öylesine pervasız ve ukâlaca ki; Der Spiegel bile, "Türk Yetkililerin Almanya'da konuşturulmaması ve Die Welt Gazetesinin Türkiye temsilcisi Deniz Yücel'in tutuklu yargılanması yüzünden zaten iyice gergin olan Türkiye Almanya ilişkilerine atılmış bir bombadır (Sprengstoff)" diye yazmak zorunda kalmıştır. Bazı yerler redaksiyonda şüphe duyuyor (zweifelt) şeklinde yumuşatılmak zorunda kalınmıştır. Evet bu sözler Türkiye-Almanya ilişkilerinde yeni bir aşamaya gelindiğini gösteriyor.


Otomatik alternatif metin yok.

Hep söylemeye çalışıyorum. 2. Dünya Savaşı sonrasında kendisine kesilen faturalardan biri olarak dışa dönük muharip/saldırı amaçlı ordu beslemesi yasaklanan Almanya'nın; Amerika'nın CIA ve Pentagon'unu, İngiltere'nin GHCQ unu kıskandıracak boyutta, öyle ki Alman Tarihi'ndeki en büyük yapı olarak literatüre giren 5000 küsür odalı Berlin'deki yeni BND binasına dikkat çekmiş ve binanın hem dünyaya hem de Almanya'nın Balkanlar ve Orta Doğu'daki nüfuz yayılmasının önünde en büyük engellerden biri olarak gördüğü Türkiye'ye "Bu oyunda ben de varım" yani "Come Back" mesajı olduğunu anlatmaya çalışıyorum.


Görüntünün olası içeriği: açık hava

Devleti bütün kurumları ile senkronize bir şekilde yönetebilmek için yaptırılan 1000 odalı Cumhurbaşkanlığı Külliyesini, kucağındaki hizmet(!) ehli ve içimizdeki sazanlar sayesinde "Erdoğan Palast" yani "Erdoğan'ın Sarayı" olarak afişe ettirip cambaza bak diyerek kendisi devletin yönetimi için değil sadece gizli servis için tarihinin en büyük binasını yaptırdığını ustaca gözlerden saklayan bir Almanya'dan bahsediyoruz.

Bir Berlin Tevel Havaalanını 10 yıldır bitiremeyen Almanya mezkur binayı çoktan bitirmiş ve hizmete sokmuştur. Malûm BND nin "D" si Dienst yani hizmet demektir!

Bugünkü skandal açıklamadan da anlaşılacağı üzere, Almanya daha uzun bir süre Fetö'nun hizmetine ihtiyaç duyacak, PKK ve DHKP-C gibi terör örgütleri açısından cennet olma özelliğini koruyacaktır. 

Siz benim Almanya dediğime bakmayın. Ben Almanya deyince siz Hollanda, Avusturya, İsviçre üçlüsünü de ekleyin denkleme. Belçika kısmen Fransa nüfuz sahasına dahil olduğundan şimdilik bahsi değerdir, geçelim. 

Görüntünün olası içeriği: yazı

Bahsi geçen açıklamalar sadece gizli servisi başkanının herhangi bir konuda kanaat açıklamasının çok ötesindedir. Bruno Kahl, Fetö'nun kesinlikle bir terör organizasyonu olmadığını söylemekle kalmıyor, aynı zamanda dini ve laik gelişime hizmet eden sivil bir dernek olduğunu söyleyerek Fetö'ya sahip çıkıyor tabiri caizse kefil oluyor. Öyle ki vakti zamanında Amerikan Başkanının 12 Eylülcüler için kullandığı "Our Boys/Bizim Çocuklar" ifadesi bile bunun yanında subliminal kalır.

Bu durumda Türkiye'nin yapacağı hamle; bu açıklamalarının ne gizli servisi teamüllerine ne de uluslararası ilişkiler teamüllerine uymadığı için Bruno Kahl'ın istifasının alınmasını talep etmektir. 

Çünkü dünya tarihinde aynı ittifakta yer alan (NATO) bir ülkede darbeye teşebbüs eden ve yaklaşık 250 kişiyi öldüren, 2500 kişiyi yaralayan bir terör örgütünün dost(!) bir ülkenin gizli servis Başkanı tarafından böylesine pervasızca sahip çıkılması görülmemiştir. 

Eğer siyasi öngörülerim beni yanıltmıyorsa mezkur kişi Fetö'nun elinde bir rehine/esir durumdadır. Yerine gelecek kişi kim olursa olsun bu kadar açık ve yekten Fetö'ya hizmet(!) edemez. Çünkü Fetö'nun uluslararası gizli servislerle ilişkisi usb teknolojisi gibidir. Usb çubuğunu soktuğun yere hem verir hem de alırsın. Fetö'nun halâ sadece birilerine karşılıksız hizmet etmeyeceğini, kendi özel ajandasını öyle veya böyle bir şekilde göz önünde bulundurduğuna inananlardanım...


Naim Okur, 19.03.2017, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Gündem
Naim Okur Yazıları




Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı