25 Temmuz 2016 Pazartesi

SA3218/KY20-MEK39: Defolun Vatanımızdan!

"Bu halk, binbir türlü hile ve plan ile size kaptırdığı evlatlarını, kendi parasıyla, alın teriyle alınmış ve kendisine doğrultulmuş tanklarını, uçaklarını, kamyon kamyon füzesini, mermisini, silahını, hatta omzu kalabalık, robotik adamlarınıza giydirilmiş mintanlarını, fanilalarını, pantolonlarını, postallarını bile geri alıyor sizden. Artık çırılçıplaksınız."



‘Geçmişin doğruları bugünün yanlışlarına dönüşürken geride belli belirsiz bir kımıltı kalır. Tarih treninden düşmüş, sakatlanmış, erksizleşmiş bir doğruluk hayaletidir bu. Ve bizi uğraştırmaya devam eder.’
Max Horkheimer /Akıl Tutulması

Yenildiniz evet. Elinizdeki her şeyi kullandınız, akla hayale gelmedik şeytanlıklarla kurduğunuz tuzaklar ayaklarınıza dolandı. 100 yıldır mazlum milletlerin başına yağdırdığınız bombalarınız bir işe yaramadı. Oradan buradan devşirdiğiniz şizofrenler, deliler, onların peşine taktığınız sarhoş, robotik kesimler, neredeyse sınırsız imkanlarla donattığınız New Age dinleriniz hiç bir işe yaramadı. 

Koca koca yalanların, sapkınlıkların üzerine örttüğünüz hoca cübbeleri, etrafına gerdiğiniz dualı, ağlamaklı yalvaçlarınız hiçbir sapkınlığı hakka çeviremedi. Korkutmak için gerçekleştirdiğiniz akıl dışı şiddet ve kan deryası şimdi sizin içinde boğulacağınız bir büyük cehenneme dönüşüyor. İslam milletinine dayattığınız çelikten işgal ve sömürü düzeni, her yerden çatlıyor. Kurduğunuz uyduruk devletleri Müslüman ahali korusun diye donattığınız yenilmez, kahraman orudularınız tek tek teslim alınıyor. Uçaklarınız, tanklarınız, bitmez tükenmez bombalarınız, zülüm ve gaddarlıkta sınır tanımaz adamlarınız, komutanlarınızla açtığınız cepheleriniz tek tek düşüyor.

Tanklarınızdan korkmuyoruz

Urfalı amcanın lahmacun hamuru, Kağıthaneli işçi abinin terli atleti ve kirli çorapları ile devasa metal savaş aletleriniz, tanklarınız yürüyemez oluyor, sus pus oluyor. Zalim teröristlerinizin ateşlediği devasa tanklarınız gencecik çocukların, hamile kadınların narin bedenlerinde kof bir korkuya dönüşerek size geri dönüyor. Kocaman adamlarınızın her biri bu kof korku ile buharlaşıp meşum bir hayalete dönüşerek yokluğa karışıyor.

Tanklarınıza, uçaklarınıza, ucube new age dinlerinizin ağlak duaları ile efsunladığınız bombaatarlarınıza göğsünü siper eden sıradan çocuklar sizi teslim alıyor bir bir. Devasa bir tek gövdeye dönüşen İslam milleti, bir sahici liderin cesur komutasında muhteşem bir kahramanlık destanı yazıyor. Zalim Calut’a kafa tutan Davut misali diz çöktürüyor size. Binbir türlü hile ve plan ile size kaptırdığı evlatlarını, kendi parasıyla, alın teriyle alınmış ve kendisine doğrultulmuş tanklarını, uçaklarını, kamyon kamyon füzesini, mermisini, silahını, hatta omzu kalabalık, robotik adamlarınıza giydirilmiş mintanlarını, fanilalarını, pantolonlarını, postallarını bile geri alıyor tek tek üzerinizden.

Artık çırılçıplaksınız.

Yenildiniz evet.

Kaderiniz ile başbaşasınız artık.

Daha 50 yıl evvel Mağrip’te, kesip doldurduğunuz masum insan kafalarından makam odalarının duvarlarına süs köşesi yapan sapkınlığınızı, sözde uygar mideniz kaldırmıyor diye, siz silmek isteseniz de tarih silmiyor. Şimdi özenle boyadığınız, aslında tahnit edilmiş cesetten başka bir şey olmayan varlığınıza olmadık cerrahi operasyonlarla, makyajlarla bir sevimlilik katma çabanız trajikomik.

Babil, İstanbul oluyor

Şimdi İslam milletinin başına size vekaleten bela ettiğiniz sürüleriniz, cellatlarınız, hocalarınız, büyücüleriniz, ağlak yalvaçlarınız, ordularınız, örgütleriniz, yüzünüzden her gün biraz daha akan makyajlarınızı, her an bir yeri dökülen çürümüş varlığınızı, iyi parfümlerinizin bile bastıramadığı iğrenç kokunuzu saklamaya yetmiyor.

Yenildiniz evet.

Şimdi 100 yıldır esir aldığınız neyimiz varsa tek tek geri alıyoruz.

Etrafımıza gerdiğiniz uyduruk emperyalist çitler tek tek yıkılıyor, uyduruk anlamlar ile tahkim ettiğiniz, milliyetçilikle, ırkçılıkla, uyduruk ideolojilerle, yalan dolan dinler, dedikodular, sinsi plan ve desiselerle birbirinden ayrı koyduğunuz İslam milleti yeniden bir ve bütün oluyor. Babil, İstanbul oluyor. Herat, Bursa oluyor. Diyarbekir, Şam oluyor. Nazlı Kudüs yeniden ipil ipil ruhlarımıza damlıyor, Mekke’den iman, Medine’den gül  kokusu ve aşk ağıyor yeniden, vatan yeniden ve daha muhkem olarak inşa ediliyor.Yenildiniz evet.

100 yıl boyunca talan ve yağma üzerine, sömürü ve zulüm üzerine inşa ettiğiniz düzeniniz, başkalarının ahı üzerine, mazlum Rişi’nin kanlı bedeninin üzerine, tanklarınızın önünden olur da korkup kaçarım diye dizini bağlayan kahraman Trabluslu Kerim’in kopmuş kanlı kolları ve bacakları üzerine, Barzan’da doğradığınız çocuklar, Urfa’da karnını yardığınız hamile kadınlar ve henüz doğmamış bebelerin ilk ve son nefesi ile lanetlenmiş düzeniniz,evet düzeniniz yıkılıyor.

Her cepheniz bir bir düşüyor,

Bir kötü haber diğerini izliyor,

Artık çırılçıplaksınız ve 100 yıldır birikmekte olan öfkenin önünde yapayalnızsınız.

Selâ okunuyor şimdi, İslam milletinin bütün şehirlerinde, kasabalarında, köylerinde,

Direnmenin Selâsıdır bu,

Zaferin selâsı.

Öfkemiz büyük,

Zaferimiz büyük, mut ile donandı yüreğimiz şimdi,

Acımız büyük,

Her biri bir yıldız olan şehitler ile göğümüz apak şimdi,

Şimdi bir ve bütün olan,

İri ve dipdiri olan,

Bir ilahi nefha üflenmiş gibi muazzam bir varlık ile donanan İslam milleti için  hesap vaktidir. 100 yıldır yüzümüzü eğdiren, utanç ile yüreğimizi karartan yenilgileri, kapanmamış hesapları kapatma zamanı şimdi.

 Şimdi çürümüş varlığınızla, ağlak yalvaçlarınızı da, robotik müritlerini de, tumturaklı ideolojileriniz ile parlattığınız sağcı/solcu teröristlerinizi de, kılıksız arkaik new age dincilerinizi de alıp defolun vatanımızdan.

 Hak geldi batıl zail oldu.



Mustafa Ekici, 25.07.2016, Sonsuz Ark, Konuk Yazar 
Mustafa Ekici Yazıları


Mustafa Ekici / TRT Kürdi GYY, Star Gazetesi- Açık Görüş

Seçkin Deniz Twitter Akışı