9 Haziran 2015 Salı

SA1406/TG125: FBI'in ABD Merkezli Terörist Yaratma Stratejisi

How this FBI strategy is actually creating US-based terrorists



Tom Rielly- Amerikalı Gazeteci Trevor Aaronson TED Konuşmaları

0:12- FBI, herhangi başka bir organizasyonla karşılaştırıldığında ABD’deki çok daha fazla terörizm komplosundan sorumludur. El-Kaide’den daha fazla, eş-Şebab’tan daha fazla, İslam Devleti’nden (IŞİD) daha fazla, hepsinin birleşiminden daha fazla.


0:26- Normalde FBI hakkında böyle düşünmezsiniz. Muhtemelen FBI ajanlarının, John Dilinger gibi kötü adamları vurduğunu veya yolsuzluğa bulaşmış politikacıları tutukladığını düşünürsünüz.


0:36- 9/11 Terör saldırılarından sonra gangsterlerden ve sahtekar yetkililerden dolayı daha az endişe duyar hale geldi. Yeni hedef teröristlerdi ve teröristlerin takibi FBI yetkililerinin tüm zamanını alıyordu.


0:47- Federal Büro her sene, ülke içi terörle mücadele faaliyetleri kapsamında 3.3 milyar dolar harcamaktadır. Bu miktarı toplamda; organize suçlar, mali sahtekârlıklar, kamu yolsuzlukları ve diğer tüm geleneksel kriminal aktivite için harcanan 2.6 milyar dolarla karşılaştırın.


1:01- Yıllar boyunca ABD’deki terörizm takibatları ile ilgili dava dosyaları üzerinde çalıştım ve şu sonuca vardım; FBI, terörist yaratmakta, onları yakalamaya nazaran çok daha iyidir.


1:14- 9/11’den sonraki 14 yıl içerisinde ABD’de gerçekleşmiş altı tane gerçek terörist saldırısı sayabilirsiniz. Bunların içerisinde 2013’teki Boston Maratonu bombalamaları olduğu gibi Faisal Shahzad isimli bir adamın Times Meydanı’na bir bombalı araç yerleştirmeye çalıştığı başarısız girişimler de bulunmaktadır. Aynı 14 sene içerisinde Federal Büro, düzinelerce terörizm komplosunu engellemiş olmakla övünüyordu. FBI, gerçekleştirmiş olduğu anti-terör operasyonları sonucu toplamda 175’den fazla kişiyi tutuklamıştır.


1:43- Genellikle bir muhbir yardımıyla gerçekleştirilen bu operasyonlar, ruh sağlığı yerinde olmayan ve ekonomik anlamda umutsuz insanlara, şu an bizim onları tanımladığımız anlamda terörist olmalarına imkan verecek ortamı ve şansı ve bazen de fikri altyapıyı sunmuştur.


1:57- 9/11’den sonra FBI şu emri almıştır: Bir daha asla. Amerikan topraklarına bir daha asla başka bir saldırı gerçekleştirilemeyecek. FBI ajanlarına teröristler saldırmadan onların yakalanması emri verilmiştir. Bunu gerçekleştirmek amacıyla FBI ajanları tarafından ülke çapında 15.000’den fazla muhbirden oluşan bir ağ oluşturulmuş ve bu insanlar çevrelerinde tehlikeli olabileceğini düşündükleri herkesi izlemeye başlamıştır. Bir muhbir, FBI’a ilettiği her bir terör vakası için 100.000 dolar veya daha fazla para almaktadır. FBI’ın, ABD’de yer alan toplumları ama büyük ölçüde Müslüman Amerikan toplumlarını izlemek için çoğunlukla suçlulara ve dolandırıcılara ödeme yaptığı doğrudur.


2:29- Bu muhbir ajanlar, Ebu Halid Abdüllatif ve Veli Mücahid gibi insanları yakaladılar. Bunların her ikisinin de ruh sağlıkları yerinde değildi. Abdüllatif, uyuşturucu kullanan ve intihara kalkışmış bir kişiydi. Mücahid ise şizoafektif rahatsızlıktan mustarip ve gerçekle hayali ayırma noktasında problemleri olan biriydi. 2012 senesinde FBI, bu iki kişiyi Seattle dışında yer alan bir askere alım ofisine silahlı saldırı hazırlığı yaparken yakaladı, şüphesiz ellerindeki silahları onlara veren de FBI’dı. Bu olaydaki FBI muhbiri Robert Childs, tecavüz ve çocuk tacizinden hüküm giymiş biriydi ve bu iş için kendisine 90.000 dolar verilmişti.  


3:04- 2009 senesinde cinayetten suçlanan ve Pakistan’a kaçan bir FBI muhbiri, Bronx’taki sinagogların bombalanması için dört adam ayarladı. Bunların başında daha önce Wallmart’ta çalışmış ve yine ruhsal sağlık sorunlarına yönelik bir geçmişe sahip olan James Cromitie vardı. FBI muhbiri bu kişiye saldırı için 250.000 dolar önermişti. Bunun gibi pek çok örnek bulunuyor.


3:25- Bugün The Intercept, benim tarafından yazılan yeni bir makale yayınladı. Olay, Florida- Tampa yakınlarında yaşayan genç bir adam olan Sami Osmakac’ın dâhil olduğu ve Tampa’da gerçekleşen bir terörle mücadele eylemi ile ilgili.  Osmakac da şizoafektif rahatsızlık çekiyor. O da aynı şekilde parasız ve uluslararası terör grupları ile hiçbir bağlantısı yok. Bunlara rağmen bir FBI muhbiri ona iş ve para veriyor, terörist olarak görevlendirilmiş gizli bir ajan ile tanıştırıyor. Daha sonra da bir İrlanda barına bomba koymaya ikna ediliyor.


3:51- Bakın burada enteresan bir şey var: Olayın başındaki gizli ajan--yüzü buzlanmış olarak onu bu resimde görebilirsiniz—Tampa’daki ofise üzerinde kayıt ekipmanı ile gidiyor. Kapalı kapılar ardında FBI ajanları yaptıkları şeyin saçma sapan bir iş olduğunu söylüyor. Federal bir yargıç bu tür konuşmaların sizin tarafınızdan duyulmasını istemez. Konuşmaların çözümlemesini mühürleyerek koruma altına alır ve benim gibilerin bunlara erişim teşebbüsünü engellemeye çalışır. Kapalı kapılar ardında gerçekleşen konuşmalarda, ajanların başındaki şahıs ve ekip gözetmeni, kendilerine gereken teröristin “aptal ve beş parasız” birisi olması gerektiğini ifade ediyor. (Aynı kişiler) bu adamın, terörizme yönelik tutkularının zayıf ve boş hayallerden ibaret olması gerektiğini belirtiyorlar.


4:29- Fakat bunlar FBI’ı durdurmadı. Sami Osmakac’a ihtiyacı olan her şeyi sağladılar. Ona bomba yüklü bir araba, bir AK-47 sağlandı, şehadet videosu olarak tanımlanan videoyu çekmesini sağladılar hatta gideceği yere kadar kendisini götürecek taksi için para bile verdiler. Saldırı üzerinde çalışılırken ekip gözlemcisi, ajanlarına Holywood’a yakışacak bir son istediğini söylüyordu. Sami Osmakac bomba yüklü araba olduğunu sandığı şeyi teslim alırken tutuklandı ve hüküm giyerek 40 seneye mahkûm edildi.


5:04- Sami Osmakac yalnız değil. O, FBI’ın kendilerine bir Holywood sonu hazırladığı 175’den fazla sözde teröristten sadece biri. Amerikalı yetkililer buna Terörle Savaş diyorlar. Bu gerçekten bir tiyatro, bir ulusal güvenlik tiyatrosu; Sami Osmakac gibi ruh sağlığı bozuk, olayların farkında olmayan aktörler kullanılarak dikkatli bir şekilde tasarlanan ve size FBI tarafından sunulmuş bir prodüksiyon.


5:29- Teşekkürler.


5:30- (Alkış)


5:40- Tom Rielly: Bunlar oldukça güçlü ithamlar, oldukça güçlü suçlamalar. Tüm bunları nasıl destekliyorsunuz?


5:47- Trevor Aaronson: Çalışmalara 2010 senesinde U.C Berkeley’deki Araştırmacı Gazetecilik Programı’ndan aldığım bir destekle başlamıştım. Bir araştırmacı asistanla birlikte 9/11 sonrası ilk dönemde oluşturulmuş tüm terör soruşturmalarının yer aldığı bir veri tabanı oluşturduk. Sanıkların uluslararası terörist gruplarla herhangi bir bağlantısı olup olmadığını, olaylarda muhbir kullanılıp kullanılmadığını ve kullanıldıysa olayın gerçekleşmesine olanak sağlayan bir ajan provokatör olarak işlev görüp görmediğini ortaya çıkarabilmek için dava dosyaları üzerinde çalıştık. Sonra bunu FBI’a sunarak veri tabanı hakkındaki düşüncelerini sorduk. Eğer hatalı noktalar varsa bunların neler olduğunu bize iletmelerini, geri dönerek bunları kontrol edeceğimizi söyledik. Bizim bulgularımıza yönelik hiçbir itirazları olmadı. Daha sonra bu veriyi bir dergi makalesinde ve sonrasında da kitabımda ve CBS ve NPR gibi kuruluşların ekranlarında kullandım. Bu sırada yine “Trevor Aaronson’un bulguları yanlıştır” deme fırsatları vardı. Hiçbir zaman şunu söylemediler; “Şu bulgularınızda gördüğümüz hatalar şunlardır”. Sonuç olarak, o zamandan beri bu veriler İnsan Hakları Gözlem (HRW) Organizasyonu gibi kuruluşlar tarafından kullanıldı. Bunun da ötesinde, FBI hiçbir zaman bu tür operasyonlarda terörist kılığında ruhsal problemleri olan insanları yakaladığı kadar, gerçek teröristleri yakalamadığı yönündeki suçlamalara ciddi anlamda yanıt vermemiştir.


6:56- Tom Rielly: The Intercept, Glenn Greenwald tarafından kurulmuş ve araştırmacı gazetecilik yapan yeni bir site. Bize makaleniz ve niye orada yayınlandığı hakkında bilgi verir misiniz?


7:05 Trevor Aaronson: The Intercept bunun için en mantıklı yer olarak gözüküyordu, çünkü benim makalem hükümet tarafından, yayınlanması halinde ABD hükümetinin hukuk uygulamaları stratejisine geri döndürülemez bir şekilde zarar vereceği iddia edildiği için federal bir savcı tarafından gizlenen ve bana bir kaynak tarafından sızdırılan özel FBI konuşmalarının çözümlemeleri ile ilgili gerçekleri güçlendirmekteydi. The Intercept gibi bir site gazetecileri koruyarak,  bunun gibi hassas konularda çalışmalarını yayınlamak üzere kurulmuş. The Intercept’te bugün yayınlanan makalem, Sami Osmakac’ın bu FBI organizasyonunda nasıl yer aldığını açıklayarak daha da fazla ayrıntıya giriyor. Şimdi ancak (FBI ajanları tarafından) onun için söylenilen bazı şeyleri ortaya koyabiliyorum; ”geri zekâlı aptal” gibi şeyler. Fakat çok daha fazla ayrıntı var; Sami Osmakac’a para vermek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar, daha sonra bu parayı gizli ajandan silah satın alırken kullanıyor. Mahkemeye çıkarıldığında en önemli kanıt olarak silah satın alırken kullandığı bu para sunuluyor. Gerçekte ise konuşma çözümlemeleri, FBI’ın aslında ruh sağlığı bozuk ve beş parasız olan birisini, parayı alırken ve sonrasında da bu parayla silahlar için ödeme yaparken nasıl yönlendirdiğini ve böylece onu suçlamak için nasıl komplo kurulduğunu ortaya koyuyor.              


8:05- Tom Rielly: Son bir soru. 10 günden daha az bir süre önce FBI, Suriye’ye gideceklerini iddia ettiği IŞİD şüphelilerini Brooklyn’de gözaltına aldı, bunlar gerçek miydi ya da burada da aynı yöntem mi kullanılmıştı? 


8:18- Trevor Aaronson: Biz sonuçta dava dosyasında ortaya çıkan şeyleri biliyoruz, fakat kullanılan yöntemin farklı bir örneği gibi görünüyor. Bu tür operasyonlar sürekli şekil değiştirir. Yani, ilk başta el-Kaide’dir şimdi ise IŞİD olmuştur. Bu noktada belirtilmesi gereken asıl şey, yakalanan bu üç kişinin FBI muhbiri ile tanışmalarından sonra Suriye’ye gitme planları yapmaya başlamasıdır ve gerçekte bu FBI muhbiri, ihtiyaç duydukları seyahat belgelerini sağlarken onlara yardımcı olan kişidir.


Bu vak'ada komik olan bir şey de şöyle; sanıklardan birinin annesi, oğlunun Suriye’ye gitmekle ilgilendiğini ve sakladığı pasaportunu bulduğunu söylüyor. Dolayısıyla bu sanığın hava alanında görülüp görülmediği bile belirsiz ve bu adam herhangi bir yere gidiyor da olabilirdi. Evet, ABD’de IŞİD’e katılmaya ilgi duyan insanlar olabilir ve ABD hükümetinin araştırması gereken bu insanların burada şiddete yönelik eylemlerle ilgili olup olmadığını araştırmaktır. Bu özel vaka için, şimdiye kadar ortaya çıkan kanıtlara bakıldığında, Suriye’ye gitme planlarını kendi başlarına yapma olanağı olmayan bu insanlara bu imkânı sağlayanın FBI olduğu anlaşılmaktadır.

   
9:17- Tom Rielly: Çok teşekkürler, bu son derece şaşırtıcıydı. Trevor Aaronson: Teşekkür ederim.

9:19- (Alkış)



Trevor Aaronson/Haziran 2015




Tamer Güner, 09.06.2015, Sonsuz Ark, Çevirmen Yazar, Çeviri, 




Seçkin Deniz Twitter Akışı